Çiğdem AYDIN 

   Demokrat Parti (DP) milletvekili Mustafa Arabacıoğlu, mülkiyet konusunda yaşanan gelişmeleri değerlendirirken, bu konuda gerekli kararların siyasiler tarafından verilmesi gerektiğini söyledi. Arabacıoğlu, 1974 öncesi ve sonrasındaki koşulların dikkate alınması gerektiğini belirtirken “Bu sorun hukukçulara bırakılırsa kaos yaşanır, ülkede iç savaş çıkar” dedi.

      “Mülkiyet konusunda 1 Rum, 1 Türk ayrıca bir de AB’den katılım olacak ve mülkiyet hakkına saygı duyulacak denildi. Şimdi burada sorulması gereken sorular vardır; 1974 yılından önceki mülkiyet hakkı mı yoksa 1974’ten sonraki mülkiyet hakkından mı bahsediliyor” diyen Arabacıoğlu endişelerini şöyle kaydetti: 

   Sonuç itibariyle 41 yıldır bu mülkleri kullanan kişilerin mülkiyet hakkına mı saygı duyulacaktır o da ayrı bir soru işaretidir. Şimdi bana benim evimi sorarsanız ben kendi yaptığım evi size söylerim, doğduğum ev benim evim değildir; annemin, babamın evidir o ev. Annan Planı’nda çok ayrıntılı bir şekilde verilmişti ve şimdi de ayrıntılı olarak halka anlatılmalıdır. Kişilerin gönül bağlarının dahi konuşulması gerekiyor. İnsanlar zamanında aldılar ve yeni yatırımlar yapıldı, birçok yere, adanın kuzeyinde yıkık dökük evler alındı ve nerdeyse villa haline getirildi. 

  Bunlar da çok iyi konuşulması gerekir eğer tazminat ödenecekse ne kadar sürede ödeneceği de konuşulması gerekir. Eğer bir konut boşaltılacaksa bu insanlar nereye gidecek, bir konut boşaltılınca o insanın gideceği başka bir konut var mı yok mu, insanların gideceği yerde sosyal yaşantısını idame ettirebilecek mi geçinebilecek mi bunlar hep sorgulanması gerekir. 41 yıllık bir sistem vardır bu sistemden doğru veya yanlış nemalanmış insanlar vardır. Bu sistem 41 yıldır bu ülkede uygulandı ve bunun üzerine yasal düzenlemeler kuruldu, tüm bunlar inkar mı edilecek yok mu sayılacak bu çok önemli bir konudur. 

Sorun hukuksal değil

   Kıbrıs’ta mülkiyet sorununun sadece hukuksal yönüne bakmanın doğru olmadığını vurgulayan Arabacıoğlu şöyle dedi:

   “Yani bunu bağımsız kurullar komiteler kurarak siyasetçinin dışında ele alınacak olursa hukuksal boyutuyla bu ülkede kaos olur. Bu iş sadece hukuksal olsaydı bırakırdık hukukçulara ve hukukçular çözerdi, Akıncı’ya da gerek yoktu Anastadiadis’e de gerek yoktu koyardınız hukukçuları çözerdi ama hukuksal değil siyasidir. 

   Bakınız bir süreç yaşanmıştır bu ülkede bu süreç 50’li yıllardan 60’lara ve 74’lere kadar sürmüştür ve sonrası da vardır. Bir tarihi süreçte çok bedeller ödendi ve yine yeni bir süreçle çözüm adı altında benim insanım bedeller ödeyecekse burada ciddi bir sosyal patlama olur, bir iç savaşa yol açar. 

Bugün ortada bir harita olduğu söyleniyor bana göre de vardır. Bu insanlar bu haritalara göre yer değişecek peki bu insanlar nereye gidecek nasıl yaşayacak? Bizim taraftan güneye geçecek takas edecek olanlar vardır ama nüfus değişmiştir. Bakın 1974’ten önce benim çekirdek ailem 7 kişiydi şimdi kaldı bir kişi yani nüfus değişmiştir peki onlarda nasıldır bu durum rakamsal olarak bunu bilmemiz gerekir. Kaç kişi evinden çıkacak bu bilinmelidir. Tekrar ediyorum bir iç savaş ciddi bir sosyal patlama yaşanır. Çok iyi niyetli düşünülüyor pembe bir tablo çiziliyor basında da ama sosyal bir patlamaya gidiliyor bu önemli bir konudur.”