Aytuğ TÜRKKAN

Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay, bir önceki 4’lü koalisyon hükümetinin Maraş ile ilgili konuda herhangi bir açılım istemediğini ve bu nedenle bir adım atamadıklarını  açıkladı. Özersay, 41’inci hükümet ile birlikte açılımı gerçekleştirmek için adım attıklarını belirtti.
Hükümetin Maraş açılımı konusunda kafalara takılan sorulara Diyalog TV canlı yayınında telefonla cevap verdi. 
Özersay, Mağusa Kaza Mahkemesi’nin  Maraş kararından, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) Maraş kararına ve Maraş göçmeni Rumların Avrupa İnsan Hakları Mahkemesindeki (AİHM) davalarına kadar bir çok konuya ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. 

“Ortada bir engel yok…”
Özersay, Mağusa Kaza Mahkemesi’nin Maraş kararına ilişkin şöyle konuştu: 
“Bir kere Yüksek İdare Mahkemesi (YİM) kararı veya o bölgeye ilişkin olarak alınan kararlar bağlamında biz Maraş’ın içerisinde bir envanter çalışması yapılmasına herhangi bir engel oluşturulacak bir durum olduğunu düşünmüyoruz biz. Ortada bir engel yoktur. Bu yapılacak olan envanter çalışmasından sonra karar verip hayata geçireceğimiz Kapalı Maraş’a dönük politikanın uygulamasında veya hayata geçirilmesinde belki bazı pürüzleri aşmamız gerekebilir. O bağlamda da değerlendirilir.”

“Uluslararası hukuka doğru bir adım attık”
Dışişleri Bakanı Özersay, BM Güvenlik Konseyi’nin Maraş kararının hilafına bir durumun söz konusu olmadığını da kaydetti.
Özersay, “Güvenlik Konseyi kararı ile ilgili olarak, biliyorsunuz, 1980’lerde o dönemde yerleşime kapalı Maraş’ın KKTC yetkilileri tarafından yerleşime açılması yönünde alınan bir karara tepki olarak Güvenlik Konseyinin spesifik olarak  Maraş’a ilişik olarak alınan bir kararı var.  Ama unutmayınız, o kararda Maraş’ın eski sakinlerine BM’nin yönetiminde iadesinden veya dönüşüne izin verilmesinden bahsedilen ifadeler var.  Yalnız kimse şunu unutmasın,  altını çizmek istiyorum: o Güvenlik Konseyi kararı şu anda da var. O Güvenlik Konseyi kararına rağmen, o yönde herhangi bir adım atılmış değildir. Değil mi? Yani eğer bir ihlal varsa ortada birileri güvenlik konseyi kararı ihlal ediliyor diyorsa, zaten  güvenlik konseyi  kararı bugün için de o anlamda ihlal ediliyor iddiası ortaya konulabilir. Dolayısıyla bugünden sonrasına yapılacak olan şeyin aslında uluslararası hukuka doğru bir adım olacağını görmek lazım…” dedi.

“Sağlıklı politika için veri şart”
Kudret Özersay sağlıklı bir politika geliştirebilmek için verinin şart olduğunu ifade etti ve şunları aktardı: “Açıklamaya herkes dikkatlice baksın, biz özellikle eski sakinlerinin ve vakıflar idaresinin mülkiyete dair hak ve menfaatlerine saygı gösterileceğinden ve halel getirecek adımlar atılmayacağından bahsediyoruz, bu çok önemli bir husustur.  Hem vakıf malları açısından hem de eski sakinlerinin mülkiyet hakları açısından… Dolayısı ile uluslararası hukuk sınırları içerisinde bugün bulunduğumuz noktadan daha olumluya gidilecek olan adımlardır bahsedilen… Bugün için söylenen şey, birileri ile kavga etmeye dönük bir politik açılım değildir. Hükümetin ortaya koyduğu şey, aslında daha olumluya doğru, bu kadar yıldır atıl kalmış olan alanın mülkiyet haklarına saygı gösterilerek tekrar sivil hayatın bir parçası getirilmesi sürecini başlatacak ilk adımın atılmasıdır. Bu ilk adım da bir envanter çalışması yapılmasıdır. Yarın, kapalı Maraş’la ilgili olarak, ortaya koyacağımız politikanın sağlıklı olabilmesi için bu verilerin bu envanter çalışması sonucunda ortaya çıkacak olan rakamların verilerin doğru olması ve iyi bir biçimde hazırlanması ve çalışılması gerekir.”

“TMK kararlarını ileri taşıyacak bir süreç” 
Taşınmaz Mal Komisyonu’na başvuran Rumlarla ilgili süreci de değerlendiren Özersay sözlerini şöyle sürdürdü: 
“Bir kere bu doğrultuda atılacak adımlar, yapılacak olan çalışma ertesinde Kapalı Maraş’a ilişkin olarak yapılacak olan açılım, her durumda taşınmaz mal komisyonunun çalışmalarını her durumda kolaylaştıracaktır. Daha hızlı hareket etmesine, kapalı Maraş bölgesi içerisinde kalan taşınmaz mallarla ilgili olacak daha farklı kararlar üretilebilmesine ve böylece TMK da daha fazla uygulanabilir kararlar üretmesine yardımcı olacak bir süreci başlatacaktır diye tahmin ediyorum.”

“4’lü koalisyonda Maraş konusunda uzlaşamadık”  
Özersay, 4’lü koalisyon hükümetinde olsaydınız böyle bir karar alabilir miydiniz? Sorusuna ise şu yanıtı verdi: “4lü koalisyon hükümetinin kurulması aşamasında programa kapalı Maraş’la ilgili bir şey koyma konusunda bir anlaşmaya varamadık. Biliyorsunuz. Özellikle Kıbrıs Türk Yönetimi altında açılmasına dönük bir politikası var HP ancak buna sıcak yaklaşılmamıştı. Konsensüs olmadığı için hükümet programına yazılmadı.”