KKTC’de kayıtlı ve sadece 3 üyesi bulunan ‘Hizmet-Sen’ adlı sendikanın, Anayasa Mahkemesi’nde açtığı davanın sonuçlanmasıyla birlikte ‘Kuran kurslarının yasaklandığı’ iddiasıyla hem Lefkoşa, hem de Ankara’da siyasi tansiyon yükseldi. Söz konusu sendika Din İşleri Başkanı’na geniş yetki verdiği iddiasıyla ‘Din İşleri Dairesi Kuruluş, Görev ve Çalışma Esasları’nı düzenleyen yasal değişikliği Anayasa Mahkemesi’ne taşımıştı.
Mahkeme ise Anayasa’nın ‘Vicdan ve Din Özgürlüğü’ başlıklı 23’üncü maddesine dikkat çekti. İlgili madde şöyle diyor:
(1)Herkes, vicdan, dini inanç ve kanaat özgürlüğüne sahiptir.
(2)Kamu düzenine, genel ahlaka veya bu amaçla çıkarılmış yasalara aykırı olmayan ibadetler, dinsel ayin ve törenler serbesttir.
(3)Kimse, ibadete, dinsel ayin ve törenlere katılmaya, dini inanç ve kanaatlarını açıklamaya zorlanamaz; dini inanç ve kanaatlarından dolayı kınanamaz.
(4)Din eğitim ve öğretimi, Devletin gözetim ve denetimi altında yapılır.
En sert tepki Erdoğan’dan
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, KKTC Anayasa Mahkemesi’nin kararı sonrasında yaptığı açıklamada ‘düzeltme yapılmasını’ istedi ve bu konunun takipçisi olacağını söyledi. Erdoğan “Kuzey Kıbrıs bir Fransa değildir. Kuzey Kıbrıs artık uygulamalarıyla, her şeyiyle Türkiye'deki uygulamalar neyse bunları uygulama safhasına geçirmek durumundadır” dedi.
Erdoğan şunları söyledi:
Anayasa Mahkemesi Başkanının yapmış olduğu bu açıklamayı bizim kabul etmemiz mümkün değil. Öncelikle Anayasa Mahkemesi Başkanının laikliği öğrenmesi lazım. Türkiye'de şu anda laikliğin uygulaması nedir, bunu da öğrenmesi lazım. Eğer tavır değişti, tavır değişmediği takdirde biz özellikle Kuzey Kıbrıs'ta inanç özgürlüğü noktasında oradaki yavrularımızın Kur'an eğitimi noktasında, onların eğitimine engel teşkil edecek adımların atılmasına asla müsamaha edemeyiz.
Laiklik anlayışı onların anladığı gibi değildir ve Kuzey Kıbrıs bir Fransa değildir. Kuzey Kıbrıs artık uygulamalarıyla, her şeyiyle Türkiye'deki uygulamalar neyse bunları uygulama safhasına geçirmek durumundadır. Oradaki bazı sendikaların, dinden uzak sendikaların, din düşmanı sendikaların attığı adımları bizim de kabul etmemiz mümkün değildir. Anayasa Mahkemesi Başkanı, bu yanlışından süratle dönmelidir. Dönmediği takdirde atacağımız adımlar da bundan sonraki süreçte farklı olacaktır, bunu da bilmeleri gerekir. Başkan Yardımcım Fuat Bey de bu konuyu Ersin Bey'le görüşmek suretiyle süratle bu işin düzeltilmesi konusunda gerekli adımların atılmasını kendisine bildirecektir. Ben de süreci takip ediyorum. Duruma göre bizler de adımlarımızı atacağız."
Tatar ve Saner’den açıklama
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, gereken yasal düzenlemelerin yapılacağını söylerken, Başbakan Ersan Saner de hafızlık eğitimi kurslarının yasaklanması gibi bir durumun söz konusu olamayacağını, mahkemenin kararı ışığında gerekli yasal düzenlemelerin yapılarak bu kurslara devam edileceğini” vurguladı.
Cumhurbaşkanı Tatar, yaptığı açıklamada şöyle dedi:
Anayasa Mahkemesi’nin bu kararından sonra gereken yasal düzenlemelerin hemen yapılarak, kursların devamının sağlanması en büyük beklentimdir. Buna göre de kurslar Din İşleri Başkanlığı tarafından düzenlenmeli, Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı da bu kursları denetlemeli ve kurs sonrasında verilecek olan belgeleri onaylanmalıdır. Gereken bu yasal düzenlemelerin bir an önce yapılmasının da takipçisi olacağım…”
Başbakan Ersan Saner de, “Anayasa Mahkemesi kararı ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde hafızlık eğitimi kurslarının yasaklanması gibi bir durumun söz konusu olamayacağını, mahkemenin kararı ışığında gerekli yasal düzenlemelerin yapılarak bu kurslara devam edileceğini” vurguladı.
Başbakan Saner, “ kendilerinin de Anayasa’ya bağlı olduklarını ve din eğitimi almayı vatandaşın Anayasal bir hakkı, toplumsal bir ihtiyaç̧ olarak gördüklerini” belirtti.
Başbakan Ersan Saner, “ Mahkeme’nin gerekçeli kararını aldıktan sonra dünyanın tüm medeni ülkelerindeki düzenlemelerin benzerleri ile bu konuya bir düzenleme getirme kararlılığında olduklarını” ifade etti.
Çavuşoğlu: Karar ideolojik
Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Anayasa Mahkemesi’nin kararını değerlendirirken, bunun ‘ideolojik bir karar’ olduğunu söyledi. Çavuşoğlu “zamanlaması da manidardır” diyerek şunları kaydetti:
Baştan söyleyeyim en sonda söylemek istediğimi: ‘Bu karar ideolojik bir karardır. Neden? Anayasaya göre ya da hükümlerine göre verilmiş bir karar değildir. Zaten ideolojik verilen bu kararın içinde her ne kadar gerekçesinde ve içinde ibareler yer almasa da, daha sonra bu karar yön veren ve bunun uzantılarının yaptığı açıklamalar çok açık ve nettir. Yok ‘laiklikmiş, yok başka bir şeymiş’. İşte ‘yasaklandı, vesaire Kur’an kursları’ buna benzer ifadeleri de gördük, yorumları da gördük. Laikliğin kendisi ne demektir? Tanımı nedir? Herkesin din ve özgürlüğünü, inancını ve dinini öğrenme hakkının garantisidir laiklik.” Ramazanda açıklanan kararın zamanlamasının da son derece manidar olduğunu söyleyen Çavuşoğlu, “Hiç kimse kusura bakmasın. Evet yargıya saygımız var ama bu karar ideolojik bir karardır. Elbette bunun düzeltilmesi konusunda saygıdeğer Cumhurbaşkanının ve Başbakanın yaptığı açıklamaları önemsiyoruz.” dedi. Çavuşoğlu, bu konunun tüm Müslümanlarda olduğu gibi Türkiye’de de hassasiyet yarattığını vurgulayarak, “Temenni ediyoruz ki bundan sonra bu tür ideolojik yaklaşımlar olmasın, gerçek anlamda hukukun üstünlüğü tesis edilsin.
Hizmet-Sen de rahatsız oldu
Hizmet Sendikası (Hizmet-Sen) Genel Başkan Mehmet Kurumanastırlı, basında çıkan “Kuran Kursları Kaldırıldı”, “Hizmet-Sen Devlete Dava Açtı” haberleriyle ilgili yazılı açıklama yaptı.
Kurumanastırlı, üyelerinin özlük hakkı için Anayasa Mahkemesi’nde açıp kazandıkları davanın başka mecralara çekilmeye çalışıldığını söyledi.
Kurumanastırlı, “Hizmet-Sen, milli ve manevi değerlerin, İslam’ın yılmaz bekçisi, yorulmaz neferidir” diyerek, Türkiye’nin Kıbrıs’ta etkin ve fiili garantisini savunduklarını hatırlattı.
Kurumanastırlı, üyelerinin Anayasa Mahkemesi’nin kararı sonrasında tehdit ve baskıyla sendikadan istifa ettirildiğini de savundu.
Sucuoğlu: Kursların devamı sağlanmalı
Ulusal Birlik Partisi (UBP) Lefkoşa Milletvekili Dr. Faiz Sucuoğlu, Anayasa Mahkemesi kararı doğrultusunda, KKTC’de hafızlık eğitimi kurslarının yasaklanması hakkında görüşlerini paylaştı. Sucuoğlu, hafızlık kurslarının devamının sağlanması ve mağduriyetin ortadan kaldırılması kanaatinde olduğunu kaydetti.
Çelik: Bu zihniyet çok acılar yaşattı
Türkiye’deki AK Parti’nin Sözcüsü Ömer Çelik, Twitter hesabından, KKTC Din İşleri Komisyonuna verilen hafızlık kursu açma yetkisinin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesiyle ilgili paylaşımda bulundu.
Çelik, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde (KKTC) Kur'an-ı Kerim eğitim-öğretiminde yetki tartışmasına ilişkin, "KKTC'de Anayasa Mahkemesi kararı, Türkiye'ye geçmişte çok acılar yaşatmış zihniyetin yeniden ortaya çıkması oldu. Laiklik din ve vicdan özgürlüğüne aykırı şekilde yorumlanamaz, din ve vicdan özgürlüğünün teminatı olarak yorumlanmalıdır." ifadesini kullandı.
Dis baskilarla cumhuriyetimizi koruyamaz olduk.Dunyada taninmak istersek daha cesur bir siyaset izlemeliyiz.Parayi veren dudugu calar misali boynumuzu kestirmeyelim