İkinci Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, konferans vermek amacıyla eşi Oya Talat’la birlikte gittiği Çorum’da dilek tuttu.

Talat, Hitit Üniversitesi ve Çorum Belediyesince düzenlenen "Kıbrıs Sorunu" konferansına katılmak üzere gittiği Çorum'da, kentin tarihi ve turistlik mekanlarını ziyaret etti.

Beraberinde eşi Oya Talat ile ilk olarak Boğazkale ilçesine giden Talat'ı, Vali Yardımcısı Zülkarnin Öztürk, Sungurlu Kaymakamı ve Boğazkale Kaymakam Vekili Osman Beyazyıldız ile Boğazkale Belediye Başkanı Osman Tangazoğlu karşıladı.

Önce Boğazkale Müzesi'ni gezen Talat, ardından Hitit Medeniyetinin başkenti Hattuşa ören yerlerini ziyaret etti. Hititlerle ilgili yetkililerden bilgi alan Talat ve eşi, ören yerindeki "dilek taşı" olarak bilinen yeşil taşa dokunarak dilek tuttu. Basın mensuplarının ne dilediklerini sorması üzerine Oya Talat, "dünya genelinde barış" dileğinde bulunduğunu söyledi. Mehmet Ali Talat ise gülerek, "şimdi ne dilediğimi sormayın" dedi.

Talat'a gezisi sırasında ören yerini ziyaret eden bazı vatandaşlar da ilgi gösterdi. 

Cumhurbaşkanlığı seçimi

Talat’a gezi sırasında, Türkiye’deki Cumhurbaşkanlığı seçimiyle ilgili sorular yöneltildi. Talat "Halk tarafından seçilen bir cumhurbaşkanı ile yine halkın iradesiyle kurulan ve anayasada hemen hemen bütün yetkileri elinde bulunduran hükümet, bunların ilişkisi nasıl olacak? Sorun oradadır esasında. Kıbrıs'ta bu sıkıntıları biz hep yaşadık" dedi.

Ağustos ayındaki cumhurbaşkanlığı seçimlerine ilişkin, "sürecin Kıbrıs halkı tarafından nasıl izlendiği" şeklindeki bir soruya Talat, "Biz izliyoruz, tabi dışarıdan izliyoruz. Sonuçta kararı verecek olan Türk halkıdır, Türkiye halkıdır. Bu konuda benim söyleyecek bir şeyim yok. Sonuçta siyasi partiler kararlarını verecekler, adaylarını gösterecekler ve halk da iradesini ortaya koyacak" diye konuştu.

İlk kez halk seçecek

Türkiye'de ilk kez cumhurbaşkanının halk tarafından seçileceği bir deneyim yaşanacağını ancak Kıbrıs'ta uzun yıllardır cumhurbaşkanının halk tarafından seçildiğini ifade eden Talat, şunları söyledi:

"Halk tarafından seçilen bir cumhurbaşkanı ile yine halkın iradesiyle kurulan ve anayasada hemen hemen bütün yetkileri elinde bulunduran hükümet, bunların ilişkisi nasıl olacak? Sorun oradadır esasında. Kıbrıs'ta bu sıkıntıları biz hep yaşadık. Hala yaşıyoruz, daha doğrusu zaman zaman yaşıyoruz ama bizde 'Kıbrıs meselesi' diye bir mesele var. Kıbrıs meselesi Hitit Medeniyeti kadar eski bir mesele olmasa da 50 yıllık bir sorun. O nedenle de bu, cumhurbaşkanının omuzlarında. Cumhurbaşkanını iç siyasetten biraz uzaklaştırıyor Kıbrıs sorunu. Bunun olmadığını var sayarsak, halk oyuyla seçilen bir cumhurbaşkanı, anayasanın bütün yetkileri verdiği bir hükümet, bunların ilişkileri nasıl düzenlenecek? Sorun ve soru galiba esas olarak buradadır. Ben öyle düşünüyorum.”