banner564

Alkışlanacak bir tespit

Rumların 2004’te AB’ye alınmaması gerektiğini söyleyen AP Milletvekili Gyöngyösi, Kıbrıs Türklerinin adada eşit hakka sahip olduklarını belirtti

Alkışlanacak bir tespit
banner598

Avrupa Parlamentosunun (AP) Macar Milletvekili Marton Gyöngyösi, Türkiye-AB ilişkileri, Doğu Akdeniz ve Kıbrıs konularına ilişkin AA muhabirinin sorularını yanıtladı.
Gyöngyösi, AB-Türkiye ilişkilerinin daha iyi olabileceğini belirterek "İlişkileri kolaylaştıracak ve geliştirecek alanlara odaklanmalıyız. Mevcut durumda Doğu Akdeniz'deki gelişmeler ilişkileri geriyor. Bu konuda hızla somut bir şey yapılmalı." diye konuştu.
Doğu Akdeniz'de uluslararası toplumun daha fazla dahil olduğu bir çözüm olabileceğine işaret eden Gyöngyösi, "Doğu Akdeniz'deki sorunların temelinde bölünmüş Kıbrıs Adası yer alıyor. Kıbrıs konusu çözülürse Doğu Akdeniz'deki deniz sınırları ve gaz kaynaklarının paylaşımı gibi komplike sorunlar da hızla çözülebilir." ifadesini kullandı.
Gyöngyösi, AB ve Türkiye arasında yaşanan uzlaşmazlıkların ideolojik bir mücadeleye dönüşmemesi gerektiğine dikkati çekti.
Oruç Reis araştırma gemisinin Antalya Limanı'na dönmesiyle ilgili Gyöngyösi, "Bu açık biçimde durumu sakinleştiren olumlu bir adım. Problemin anahtarı Kıbrıs konusu. Ben Türklerin ve Rumların adanın yerel halkları olduğuna inanıyorum. Adanın ve çevresindeki denizlerin kaynaklarını paylaşmaları gerekiyor. Bunu sağlamanın tek yolu Kıbrıs Türklerinin adada eşit hakka sahip olduklarının kabul edilmesidir. Kıbrıs'ta Türkler ve Rumların hem siyasi hem ekonomik olarak eşit paya sahip olmasıyla bu konu çözülür. Burada bir müzakere süreci görmekten mutluluk duyarım." ifadelerini kullandı.

2004’te Rumlar AB’ye alınmamalıydı
Gyöngyösi, Kıbrıs sorunu çözülmeden Doğu Akdeniz ile ilgili konuların kalıcı biçimde çözülemeyeceğini vurgulayarak şu değerlendirmelerde bulundu:
"Gördüğüm şey, AB'nin tüm bu süreçten tamamen koptuğu. Kıbrıs konusunda uzlaşı sağlamaya yönelik Annan Planı vardı. Bununla ilgili yapılan referandumu Kuzey Kıbrıs onaylarken Rumlar reddetti. Bunun sonucunda da çözüm sağlanamadı. Rumların AB’ye 2004 yılında girmesiyle biz bir sorunu içselleştirdik. O dönemde AB, Rumlardan önce sorunu çözüme kavuşturmalarını ve ardından geri gelmelerini ve üyeliğe yeniden başvurmalarını istemeliydi. Bence bu AB'nin yaptığı tarihi bir hataydı. Kıbrıs referandumundan sonra AB entegrasyonu ertelemeliydi. Bu Rumların fikrini hızla değiştirir ve çözümün parçaları olmalarını sağlardı." 

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner471

banner473