Maliye Bakanı Serdar Denktaş, dün Meclis’te yaptığı konuşmada da kürsüye çıkarak “Elektrik Kurumu’nun alacağı var” sözünün artık doğru olmadığını çünkü kurumla mahsuplaşma için hesaplama yapıldığını kaydetti.
Alacak-verecek eşitliğinin sağlandığını dile getiren Denktaş, kurumun devletten alacağı var söyleminin doğru olmadığını anlattı. Bundan sonra da kamuyla kurum arasında daha doğru bir işleme şeklinin gündeme geleceğini dile getiren Serdar Denktaş, son dönemde bazı ödemelerin bilinen nedenlerle ötelendiğini kaydetti.
Cuma günü Seyahat Acenteleri Birliği’yle görüştüklerini hatırlatan Denktaş, alacakların ödenmesi konusunda mutabakat oluşturduklarını anlattı.
Kendi bilançolarında teşviki yansıtmayan acenteler olduğunu dile getiren Denktaş, perşembe günü Gelir İdaresi ile muhasiplerin bir araya geleceğini açıkladı.
Acentelerin 2017 yılından olan alacaklarını 2017 yılı kuruyla aldıklarını anlatan Denktaş, aradaki kur farkının yansıtılması için de çalışma yürüttüklerini bildirdi.
Denetim konusunda otomasyona geçildiğini söyleyen Denktaş, gelecek yıl için teşviklerin yüzde yüzünün KKTC kaynaklı olması, Türkiye’den gelecek kaynağın turizm altyapısına harcanması yönünde çalışmaları olduğunu belirtti.
Turizm gelirlerinin bu teşvikler sayesinde arttığını anlatan Denktaş, bunun kamuoyunda sanki havadan para veriliyor algısı oluştuğunu ancak bu teşvikler sayesinde gelir elde edildiğini kaydetti.
Arıklı: Asker KIB-TEK’e borcunu ödemiyor
YDP Genel Başkanı Erhan Arıklı da dün 62. madde tahtında “KIB-TEK” konusunda konuştu. İddialar üzerine yaptıkları araştırma sonucu “Asker”in kuruma ödemesi gereken 120 milyon TL civarında elektrik borcunu ödemediğini gördüklerini dile getiren Arıklı, zaten devletten de alacaklı olan kurumun çok zor durumda olduğunu kaydetti.
Bu tutarlar ödenmediği için kurumun bankalara borçlandığını ve faiz ödemek durumunda kaldığını dile getiren Arıklı, bu rakamlar ödenmiş olsa belki de KIB-TEK’in zam yapmak zorunda kalmayacağını kaydetti.
TC’nin dış yardımlarına devam ettiğini kaydeden Arıklı, “Bu yardımlar yapılırken sistem değişikliği gibi bahaneler söz konusu değil de neden protokol konusunda ortaya çıkıyor?” dedi.
