KKTC Dışişleri Bakanı Emine Çolak, Kıbrıs sorununda umut verici bir dönem içerisinde bulunulduğunu ve adadaki tüm vatandaşların, bunu muhafaza etmesi gerektiğini söyledi.
Haftalık Kathimerini gazetesine röportaj veren Çolak, her iki tarafın da maksimalist taleplerden uzaklaşması gerektiğini vurgularken, Rumların, bazı taleplerini yeniden gözden geçirmesini istedi ve garantilerin çözümü geciktirmemesi gerektiği görüşünü ortaya koydu. Mülkiyet konusuna da değinen Çolak, bu konunun oldukça hassas bir konu olduğunu ve adadaki iki kesimde de mallarını kaybetmiş kişiler bulunduğunu; ekonomik boyutu da bulunan bu konunun, hukuki açıdan insan haklarıyla da ilişkisi bulunduğunu kaydetti.
Çolak, geçmiş dönemde Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) tarafından mülkiyetle ilgili bir dizi önemli karar verildiğini ve şahsi görüşünün, bu kararların çözümün zeminini oluşturabileceği yönünde olduğunu söyledi.
Bu yöntemle, vatandaşlara hitap edilebileceğini ve onlara “Bakınız, çılgınca şeyler istemeniz mümkün değildir, çünkü istekleriniz hukukla bağdaşmamaktadır” denilebileceğini belirten Çolak, hiçbir ayrım yapmadan her mal sahibinin hakkının garanti altına alınması gerektiğini vurguladı.
Çolak, tüm Rumların mülklerine geri döneceği umudunun realist olmadığını ve bu durumun, Kıbrıslı Türkler için de geçerli olduğunu belirtirken, Kıbrıslı Türklerin “Biz bu malları 1974’te aldık, bugün Rumların hiçbir hakkı yoktur” deme lüksünün bulunmadığını söyledi.
Kendisine, TC kökenli vatandaşlarla ilgili bir soru yöneltilen Çolak, insanlar arasında ayrımcılık yapılmaması gerektiğini; Kıbrıs’ta doğup da burayı vatan bilenlerin haklarının görmezden gelinemeyeceğini belirtti.
Çolak, çözüm çerçevesinde Kıbrıslı Türklerin geçmişteki tecrübelerini ve Rumların korkularını göz önünde bulundurmak gerektiğini de kaydederek, Kıbrıslı Türklerin Türkiye’ye, İngiltere’ye veya Avrupa’ya güvendiklerinden daha fazla güvendiğini belirtti.
Habere göre Çolak, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin adadaki varlığının kendisine güven verdiğini, bunu reddedemeyeceğini, ancak gerek Kıbrıslı Türklerin, gerekse Rumların haklarını koruyup, Türk askerinin adadan ayrılmasının yolunun açılması konusunda bir formül bulunup bulunamayacağı konusunun sorgulanması gerektiğini söyledi.
Şahsi görüşünün çözüm için yeterli olmadığını belirten Çolak, toplumun geriye kalanının da görüş birliği içerisinde olması gerektiğini belirterek, halkın bir kısmının Türk askerinden sembolik bir rakamın veya bir bölüğün adada kalmasını isteyebileceğini ifade etti.
Güncelleme Tarihi: 24 Ağustos 2015, 09:50