Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanı Dursun Oğuz halk sağlığı ile son derece yakından ilgili olan meyve sebzelerdeki kalıntı sorununu çözmek istediklerini vurguladı.
Dursun Oğuz, yerel ve ithal ürünlerin denetimlerinin süreceğini sertifika sisteminin getirileceğini, amaçlarının kalıntıları sıfıra indirmek olduğunu, devam etmesi durumunda ise ağır cezaların geleceğini söyledi.
Dursun Oğuz, katıldığı bir TV programında bakanlık çalışmaları ve projeler hakkında açıklamalarda bulundu.
Yerel ve ithal ürünlerdeki kalıntılarla ilgili de çalışmalarını aktaran Oğuz, hayata geçirmeyi hedefledikleri projeler hakkında bilgi verdi.
“Hububat alımları bitmek üzere”
Tarım Bakanlığının hedef, alan ve beklentilerin yüksek bir bakanlık olduğuna dikkat çeken Oğuz, hükümete geldiklerinde hububat fiyatlarında belirsizlik olduğunu ve kısa sürede açıkladıklarını, süt ile ilgili de bir önceki hükümetin verdiği sözleri dar zamanda yerine getirdiklerini kaydetti.
Yaptıkları çalışmalarda hububat fiyatlarının belirlendiğini dile getiren Oğuz, üretilen ürünlerin alımlarıyla ilgili kaynak probleminin olduğunu ve bu sorunu da aştıklarını ve alımların bitmek üzere olduğunu söyledi.
Tarım sektöründe iş birliği platformu
Dursun Oğuz tarım sektöründe iş birliği platformu hakkında da konuşarak, tarımın ülkenin üçüncü ekonomik değeri olması yönünde hedef belirlediklerini ifade etti.
“Diğer sektörlerde durağanlık var, bunların da atlatılmasını bekliyoruz” diyen Oğuz, ülkede bazı ürünlerin ihraç edilmesi gerektiğini ve bununla ilgili çalışmaların olduğunu kaydetti.
“Ağır cezalar olacak”
Ülkede kanser hastalığın yaygın olduğunu vurgulayan Oğuz, “Yediklerimizden kaynaklanıyor” ifadesinin kullanıldığının altını çizdi. Oğuz, tarladan sofraya gelen tarımsal ürünlerden dolayı sorumluluğun Tarım Bakanlığında da olduğunu ifade ederek, gıda güvenliği denetimlerin olduğunu söyledi.
Her hafta bu denetimlerin yapılıp basınla paylaşıldığına dikkat çeken Oğuz, “Sebze- meyve ve ithallerde tahlil yapılıyor. İsimler de paylaşılıyor. Deşifre ediliyor. Bunu sıfıra çekmek için konuşuyoruz. Diğer üretici birliklerle çalışma yapacağız. Üretim yaparken toplum sağlığını düşünmek zorundayız. Bugün denetimi iyi yaparsak topluma da yansıyacak. Sertifika sistemini hayata geçiriyoruz. Denetimleri sürdüreceğiz. Devam ederse cezalandırma olacak, ağır cezalar olacak, hayvansal hastalıklarla ilgili de taramalar var. Et ve süt ürünlerini tükettiğimiz için çalışmalarımızı planlı bir şekilde sürdüreceğiz” dedi.
“Fiyat farkının azalması için çalışıyoruz”
Tarımdaki sorunları da değerlendiren Oğuz, en büyük problemin girdi maliyetleri olduğunu söyledi.
Oğuz, “Maliyetleri aşağı çekemezseniz hayat pahalılığı, bazı tüketicilerin temel tüketimlerin olmamasına neden oluyor. Elektrik, akaryakıt, gübre, tohum, bunlar ithal olduğu için 2 liraya mal edeceğiniz ürün 4 lira oluyor, aracılarla birlikte 10 TL oluyor. Vatandaş bunu nasıl alacak? Aracılardaki fiyat farkının yüksek oluşu sıkıntı oluyor. Fiyat farkının azalması için çalışıyoruz. Kooperatifleşmeye gitmek ile ilgili çalışma yapıyoruz” ifadelerine yer verdi.
“Kimliklendireceğiz”
Tarım entegre sistemi ile ilgili de açıklama yapan Oğuz şu şekilde konuştu:
"Tarım entegre sistemi güzel bir sistem. Gıda güvenliğindeki sorunları çözecek. Üretici kayıt altına alınacak. Tüm ülkedeki üretim kayıt altına alınacak. Oradan bakanlık kimin devam ettiğini, kimde sıkıntı olduğunu takip edecek. Kimliklendirme olacak. Önceden istatistiki veriler yoktu, kurumsal hafıza sağlayacağız. Kayda girdiklerinde kontrollü denetim ve üretim olacak.”
“Alıcı ve satıcı birbirini kollasın”
Son olarak kurbanlık ve Kurban Bayramı ile ilgili konuşan Bakan Oğuz, kurbanlıklarla ilgili sıkıntı olmadığını, sadece birilerinin konuşarak fiyatların şişmesini sağladığını söyledi. Alıcı ve satıcının birbirini kollaması gerektiğine vurgu yapan Oğuz, önerilerde bulundu.
“Kurbanınızı okka ile değil kilo ile alın” diyen Oğuz, “Aksi taktirde fiyatlarda yanıltmaca ortaya çıkıyor. Kasaplardan ricam, siz de tartmayın.” dedi. Oğuz son olarak vatandaşa çağrıda bulunarak, kurbanların yasalara uygun şekilde mezbahalarda kesilmesini isteyerek, “Resmi olmayan yerlerde kesimlere karşı olsam da kesimler olacak, en azından artıkları gömün” şeklinde konuştu.
