Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu, üniversite alanı büyürken denetleme kapasitesinin aynı oranda büyümemesi nedeniyle Yüksek Öğretim Planlama, Denetleme, Akreditasyon ve Koordinasyon Kurulunun (YÖDAK) kurulduğunu söyledi.
Çavuşoğlu, YÖDAK’ın denetleme görevi ile kurulduğunu ancak kendisine yüklenen misyonu layıkıyla yerine getirmediğini belirtti.
Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu’nda sahte diploma ve yükseköğretim gibi konular ele alındı.
Cumhuriyetçi Türk Partisi Lefkoşa Milletvekili Sıla Usar İncirli, yükseköğretimin büyüme ve gelişmeye devam ettiğini, devasa bir alan haline geldiğini ancak devletin düzenleme ve denetim yapma noktasında sorunlar yaşandığını dile getirdi.
İncirli, YÖDAK’ın yükseköğretimi denetleyemediğinin bugün bir gerçek olarak ortada durduğunu söyledi.
Acil olarak önlem almak gerektiğini dile getiren İncirli, zaman kaybedilmemesi gerektiğini belirtti.
“Bakanlık, nerede hükümet nerede?” diye soran İncirli, üniversitelerin ülkenin her alanını etkilediğini hükümetin sorunları nasıl çözeceğini sordu.
Cumhurbaşkanı ve Başbakanın açıklamalarını eleştiren İncirli, “Af getirmeyi aklınızdan bile geçirmeyin” dedi.
Güven ortamı sağlanmalı
Üniversitelerin hangi yıllarda kimin izniyle açıldığına ilişkin listeyi gösteren İncirli, siyasetle yükseköğrenim arasındaki ilişkinin listeye bakarak anlaşılabileceğini savundu.
İncirli, uluslararası akreditasyon kurullarıyla irtibata geçilip geçilmediğini sorarak, güven ortamı oluşturulmadığı takdirde iyi ve güvenilir üniversitelerin de zarar göreceğini belirtti.
Polis, savcılık ve yargının görevini yapacağını ancak güven ortamının sağlanamaması halinde yükseköğretimin zarar görmesi tehdidi ve riski bulunduğunu dile getiren İncirli, “Eğitim kurumlarında durum karanlık, üniversitelerin içine karışmış olabilir” dedi.
Şeffaf olunmalı
Yüksek Öğrenim Kayıt Sistemi (YÖKAS) altında olan kayıtların Eğitim Kurumları Kayıt Sistemi'nin (EKAS) kayıtlarına karışıp karışmadığını soran İncirli, yatay geçişin önlenmesi ve merkezi bir giriş sınavı yapılması gerektiğini söyledi.
İncirli, Polis Basın Subaylığı aracılığıyla polise, yapılan soruşturmalarla ilgili açıklama yapma ve şeffaf olma çağrısında bulundu.
Eğitim kurumlarına yılda 4 bin öğrenci kayıt olduğunu söyleyen İncirli, sertifikalarını aldıktan sonra ne yaptıklarının belirsiz olduğunu belirtti.
Çavuşoğlu: Arzu ettiğimiz sonuca ulaşamadık
Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu da yükseköğrenim alanının hassas bir şekilde yönetilmesi gerektiğini ancak asıl meselenin yasaların çalıştırılmaması olduğunu dile getirdi.
YÖDAK üyelerinin seçimi konusunda değerlendirmede bulunan Çavuşoğlu, “Meselenin özü herkesin işini sağlıklı yapması” dedi.
Çavuşoğlu, hükümetin yürütülen konuların hepsini günü geldiğinde paylaşma yükümlülüğü olduğunu, bakanlığın bu konuda tavizsiz çalıştığını kaydetti.
Üniversite alanı büyürken denetleme kapasitesinin aynı oranda büyümemesi nedeniyle YÖDAK’ın denetleme görevi ile kurulduğunu söyleyen Çavuşoğlu, “Belli ki arzu ettiğimiz sonuca ulaşamadık” dedi.
“YÖDAK kendisine yüklenen misyonu layıkıyla yerine getirememiştir” diyen Çavuşoğlu, raporun ortaya çıkmasının ardından konunun her yönüyle ele alınacağını söyledi.
Çavuşoğlu, çürük elmaların temizlenmesinde hükümetin CTP ile aynı hassasiyete sahip olduğunu söyledi.
“Af söz konusu değildir olmayacaktır da” diyen Çavuşoğlu, kimsenin böyle bir niyeti olmadığını ifade etti.
Çavuşoğlu, geçersiz diplomaların, polise teslim edilerek, sahtelikle ilgili davaları yürütmesi düşüncesinde olduklarını belirtti.
Bakanlık açısından ön izin verilen ancak gereğini yapmayan 12 üniversitenin yok hükmünde olduğunu kaydeden Çavuşoğlu, akredite kurumları ve YÖK ile görüştüklerini, işbirliği içinde olduklarını söyledi.
Çavuşoğlu, YÖKAS ile EKAS kayıtlarının karıştığı ve sistemin polise kapalı olduğu iddialarının gerçeği yansıtmadığını, söyleyerek, ancak görevlilerin bunu karıştırma imkanı bulunduğunu söyledi.