ABD Dışişleri Bakanlığının Enerji Konularından Sorumlu Müsteşar Yardımcısı Amos Hochstein, Kıbrıs'ın kıyı sularında doğalgaz bulunmasının Ada'da çözümü vurguladığını ve yeniden birleşmeyi engellememesi gerektiğini söyledi.
Hochsteyn, Atina'da yayımlanan Ethnos gazetesindeki demecinde, Doğu Akdeniz Bölgesi'ndeki yeni enerji kaynakları konusuna değinerek, bunun bölgedeki birçok ülke açısından oyunun kurallarının değiştiği anlamına geldiğini ve doğru şekilde değerlendirildiğinde işbirliğinin güçlendirilmesinde katalizör işlevi görebileceğini belirtti.
Kıbrıs'ta keşfedilen hidrokarbon yataklarının niteliği ve miktarı konusunda halen kesinleşmemiş birçok noktalar ve faktörler bulunduğunu ifade eden Hochsteyn, "Buna rağmen, hidrokarbonun sağlıklı bir şekilde idaresi sabit ekonomik ve ticari hesaplara dayanması nedeniyle Kıbrıs için olduğu kadar bölgedeki ülkeler için de en büyük beklentiyi sunmaktadır" dedi.
Hochsteyn, ABD'nin, "Kıbrıs Cumhuriyeti'nin kendisine ait Münhasır Ekonomik Bölgelerdeki (MEB) kaynaklarını değerlendirme hakkı" bulunduğu konusunda apaçık olduğunu, bununla birlikte bu kaynakların değerlendirilmesinden elde edilecek gelirin toplu bir çözüm çerçevesinde tüm Kıbrıslılara orantılı bir şekilde dağılması gerektiği görüşünü de açıkça ifade ettiğini söyledi.
"Taraflar gerginlikten kaçınmalı"
Kıbrıs'ta doğalgaz faktörünün, iki topluma olduğu kadar komşulara da sağlayacağı muhtemel ekonomik yararlar göz önüne alındığında Ada'daki sorunun çözümünde teşvik edici rol oynayabileceği görüşünü dile getiren Hochsteyn, taraflara gerginliğin artmasına neden olacak hareketlerden kaçınmaları çağrısında bulundu.
Hochsteyn, "Hidrokarbon yatakları genellikle siyasi sınırları tanımaz ve bu nedenle bölgedeki ülkelerin sınır bölgelerindeki yatakları karşılıklı çekişmelerle değil, ortaklık kapsamında değerlendirilmesi büyük önem taşımaktadır. Bu, her kaynağın tarafların azami yararına değerlendirilmesine yol açacaktır" diye konuştu.
“Stratejik ve gerçek işbirliği”
Kıbrıs'ın, Doğu Akdeniz'in önemli bir enerji merkezine dönüşmesinde anahtar rol oynayabileceğini ifade eden Hochsteyn, ABD'nin şu anda Kıbrıs'la olan ilişkisinin "çok şey vaat eden stratejik ve gerçek bir işbirliği" şeklinde olduğunu ve bu ilişkinin Kıbrıs'ın bölgede gittikçe yükselen liderlik rolünü de kapsadığını belirtti.
Hochsteyn, enerjide güvenliğin ve ikmal yollarındaki çeşitliliğin ABD'nin dış politikasının sabit hedefi olduğunu ifade ederek, enerji konusunda yatırımların maliyet ve çeşitliliği temelinde, komşularla ve ortaklarla işbirliğinin zorunlu olduğunu kaydetti.
"Nefes kesici anlar yaşıyoruz"
Kıbrıs'ta ve Doğu Akdeniz Bölgesi'nde enerji güvenliğinin arttırılması ve sonuç verici bir pazar oluşturarak istikrarın sağlanması çabalarının ABD'nin çıkarına olduğunu ifade eden Hochsteyn, "Doğu Akdeniz'de nefes kesici anlar yaşıyoruz. ABD, bölgenin güvenliği, istikrarı ve ekonomik kalkınmasıyla ilgileniyor. Kıyı ülkeleri içerisinde Kıbrıs, İsrail, Türkiye, Yunanistan, Mısır ve Lübnan gibi ortaklarımız ve müttefiklerimiz bulunuyor. Genel olarak Avrupalı ortaklarımızın ve müttefiklerimizin enerji kaynaklarının ve taşınma yollarındaki çeşitliliğin sağlanmasına ilişkin çabalarını desteklemeye devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.
Hochstein, Yunanistan'ın enerji arayışlarıyla ilgili sorular üzerine de ABD'nin, Yunanistan'ın enerji planlarını desteklediğini ancak bu gibi işlerin uzun zaman aldığını ve her zaman umut edilen sonucu vermediğinin unutulmaması gerektiğini söyledi. Hochsteyn, buna rağmen Yunanistan'ın ekonomik kalkınmada tüm alanlarda konuksever bir yatırım atmosferine ve özellikle enerji konusuna odaklanabileceği görüşünü dile getirdi.
Güncelleme Tarihi: 07 Temmuz 2014, 10:11