Rum Lider Nikos Anastasiadis, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın yaptığı “Anastasiadis, ‘vatandaşlarımız’ diyerek halkımıza hakaret etme küstahlığını göstermiştir. Dünya ve Anastasiadis şunu bilmelidir ki; Kıbrıs Türk halkı, Rum tarafının azınlığı ve vatandaşları değil, özgür ve egemen KKTC’nin vatandaşlarıdır” açıklamasına cevap verdi.
Kıbrıs Cumhuriyeti kimliğine sahip 97 bin Kıbrıslı Türk’e işaret eden Anastasiadis, “Kıbrıs Cumhuriyeti kimliğine sahip 97 bin Kıbrıslı Türk bundan utanmalı mıdır?” diye sordu.
Tartışmaya girmek istemediğini belirten Anastasiadis, “herkesin sabrının bir sınırı olduğunu” söyledi.
Anastasiadis’in açıklaması şu şekilde:
“Bizim çabamız, BM’nin AB’nin ve Türkiye üzerinde nüfus kullanabilecek ülkelerin Kıbrıs konusunda BM parametrelerinin dışına çıkan karşı tarafa orantılı bir tepki vermesini sağlamak adına uluslararası bir aydınlanma sürecinin parçasıdır.
Sayın Tatar’a sormak istiyorum, Kıbrıs Cumhuriyeti kimliğine sahip 97 bin Kıbrıslı Türk bundan utanmalı mıdır?
Gereksiz tartışmalara girmek istemiyorum ama herkesin sabrının da bir sınırı vardır.”
Cumhurbaşkanı Tatar’a gönderdiği mesajda “her sabrın bir sınırı vardır” diyen Anastasiadis’in 97 bin kimlikle ilgili açıklaması sosyal medyada da ciddi tartışmalara yol açtı.
Birlikte savaşalım…
Öte yandan Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis paskalya mesajında Kıbrıs Türk halkına seslenerek “fiili durum her iki toplum için de kabul edilemezdir” dedi.
“Daha kötüsü bu durum, Avrupa vatandaşları olarak hep birlikte barışın, güvenliğin ve refahın meyvelerinden yararlanabileceğimiz bir çözüme götürmüyor” diyen Anastasiadis şunları kaydetti:
“Bu nedenle bütün saygımla sizleri, kendi vatanımız, çok sevdiğimiz Kıbrıs için birlikte savaşmaya çağırıyorum.”
Tanıtım seferberliği
Bu arada Filelefteros gazetesi “AB ve Güvenlik Konseyi Nezdinde Hareket Planı… Lefkoşa Prizde, Cenevre’de Olup Bitenlere Dair Bilgilendirme Seferberliğine Hazırlanıyor… Lute’un Yeni Temas Programı Bekleniyor” başlıklı manşet haberinde, Rum tarafının Cenevre’yi “bu şartlar altında olumlu” diye nitelemekte olmasına karşın değişen olguların, Genel Sekreter’in bir dahaki davetine kadarki aylar için Rum Yönetimini prizde tuttuğunu yazdı.
Genel Sekreter’in bir sonraki randevusunu yaz sonundan önce vermesinin beklenmediğine dikkat çekilen haberde, “Cenevre’de Rum tarafının ağzına bir parmak bal çalınmış olabilir ancak Türk tarafının, egemenlik ve iki devletin görüşülmesi argümanı bu aşamada hedefini tam tutturamamış olsa da konunun müzakere masasına konulmasında başarısızlıktan söz edilemez” ifadesine yer verildi.
Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in paskalya mesajında “önümüzdeki haftalarda Güvenlik Konseyi kararlarının ve BM Genel Sekreteri’nin yetki sınırlarının uygulanması ve bunlara saygılı olunması gereğine dair uluslararası alanda seferberliğe girişeceğiz” dediğine dikkat çeken gazete, Rum Başkanlık Sarayı’ndan kaynaklara dayanarak seferberlik çerçevesinde atılacak adımları şöyle aktardı:
Neler yapılacak?
*Önümüzdeki günlerde Rum Başkanlık Sarayı’nda Cenevre gayriresmî 5+BM konferansının gerek üçlü görüşmeler gerek sonrasında şekillenen durum açısından değerlendirilmesi için geniş ölçekli bir toplantı yapılacak.
*AB’deki ortakların ve BM Güvenlik Konseyi’nin 5 daimi üyesinin bilgilendirilmesi planı bu haftadan itibaren yürürlüğe konuluyor.
*Anastasiadis’in BM Genel Sekreteri göndereceği mektup da bu “bilgilendirme” çerçevesinde.
*Anastasiadis Avrupalı ortaklarına Cenevre ile ilgili ilk bilgilendirmesini bu hafta sonu Portekiz’de düzenlenecek gayriresmî Avrupa Konseyi toplantısında yapacak.
*Genel Sekreter’in Kıbrıs geçici özel danışmanı Jane Holl Lute’un Ada’ya ne zaman geleceğine dair henüz bilgi yok. Bundan, BM’de de durum değerlendirmesi yapılacağı anlaşılıyor. Rum tarafı, tartışmanın Tatar belgesi zemininde devam etmesi için Türk tarafının yapması muhtemel yeni hareketlere karşı planlamalarını yapıyor.
*Bir sonraki önemli istasyon, Türkiye-AB ilişkilerinin de gündemde yer alacağı ve bu sefer 27 üyenin görüş ortaya koyması gereken Haziran ayındaki Avrupa Konseyi olacak.
Doksan yedi bin Kibrisli Turk Kibris Cumhuriyeti pasaportu aldi, seni sevdigi icin mi yoksa seyahat kolyligi icin?