Çiğdem AYDIN
Lefke’de avukatlık yapan Kıbrıslı Türk Feza Güzeloğlu’nun sosyal medyada kendine ait facebook ve twitter hesabından, "Ezan kutsal değildir gürültü kirliliğine son, Arap bağırtılarını duymak istemiyoruz" şeklindeki paylaşımını, Türkiye’deki Akit Gazetesi haber yaptı.
Gazete “Feza Güzeloğlu isimli bir avukatın başlattığı kampanya, sosyal medyada taraftar toplamaya çalışıyor” diyerek, konuyu okurlarının eleştirisine açtı.
Bir anda gündeme oturan avukat Feza Güzeloğlu, Diyalog muhabirinin sorularını yanıtlarken “Türk veya Türkiyeli düşmanı değilim. Sadece sabah ezanından rahatsız oluyorum. Ben 90'lı yıllarda bu konuda avukat olarak dava açtım ve kazandım” dedi.
Akit gazetesi de haberinde şöyle dedi:
“İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden mezun olup Lefke'de avukatlık yapan Feza Güzeloğlu, facebook ve Twitter'daki provoaktif mesajlarıyla, ezan karşıtlığı sergiliyor. Kampanya için özel afişler bile hazırlandı. "Ezan kutsal değildir gürültü kirliliğine son" ifadeleri taşıyan afişler bastıran grup, "Arap bağırtılarını duymak istemiyoruz" söylemi dikkat çekiyor. Sosyal medyada örgütlenen grup, Başbakanlık, Diyanet işleri Başkanlığı,' Din İşleri Yüksek Kurulu, İnsan Hakları kurulu, TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu gibi kamu kuruluşlarına ortak metinler gönderip, ezanın KKTC ve Türkiye'de' susturulmasını istiyor.”
Sosyal medyada düello
Avukat Feza Güzeloğlu’nun facebook ve twitter sayfasında dün çok sayıda kişi yorumda bulunarak durum hakkında leyhte ve aleyhte görüş bildirdi. Güzeloğlu ve görüşüne destek belirtenler, “İslam düşmanlığı, provakatörlükle suçlandı ve ağır ifadelere’ maruz kaldı.
“Benimle birlikte 150 kişi şikayetçi...”
Diyalog muhabirine konuşan Feza Güzeloğlu ise “Ben ezelden beridir bu konuyla mücadele ediyorum. Eskiden beridir şikayetim var. Lefke’de yaşıyorum ve benimle birlikte 100 -150 kişi ezan sesinden şikayetçiyiz. Bu bir dernek veya birlik direnişi değil ben bireysel olarak bu kampanyayı başlattım. Lefke’de evimin sağında ve solunda camiler var ve bu camilerin hoparlörlerinden çok yüksek sesle sabah gün ağarmadan ezan okunuyor. Hastalık var iyilik var sabah gün ağarmadan yatağımızdan fırlıyoruz” dedi.
“Herkesin inancına saygım var ama...”
Herkesin inancına saygısı olduğunu, isteyenin istediği gibi ibadet etmesi gerektiğini belirten Güzeloğlu, “Herkesin ibadeti kendine beni ilgilendirmez. Ama ibadet edenler de başkalarına karşı saygılı olmalıdırlar. Ceza yasasının 154. Maddesi der ki gün ağarmadan yüksek sesle kimse kimseyi rahatsız edemez” ifadelerini kullandı.
“Daha önce okunmaması için dava açtım...”
Türk veya Türkiyeli düşmanı olmadığının altını çizen Güzeloğlu, diğer vakitlerden değil sadece sabah ezanından rahatsız olduğunu belirterek şunları söyledi, “Ben 90'lı yıllarda bu konuda avukat olarak dava açtım ve kazandım. Dönemin yargıcı Şafak Öneri idi ve beni haklı bulmuştu. Bu sorunu o dönem çözdük. O dönem cami hocası Altınışık diye biriydi adını şimdi hatırlamıyorum ve kurana el bastıydı bir daha da yapmadılar. Ama şimdi hocalar değişti ve aynı sorun devam ediyor. Ben Türk düşmanı ya da Türkiyeli düşmanı değilim. Bu konuda yanlış anlaşıldım.”
Güncelleme Tarihi: 21 Ekim 2014, 10:22
gendi gelenler diyerek ve hakaret ederek ve hem insanların şahsiyeti hemde inançlarına hakaret ederek hangi bireysel hakkını kullanıyorsun avukat bozuntusu bide avukat olacaksın çağdaş dünyanın hangi yerinde inanç dil vs.ayrımı yapılıyorki sen avukat olarak bunu yapıyorsun. yıllarca türkiyede gendi gelen dediğin insanların içinde okudun hiçmi insanlık görmedin hiçmi türkiyeden dostun yokki utanmadan hakaret ediyorsun. şimdişde kıvırtıp ben türkiyeden gelene karşı değilim diyorsun. ayıp ayıp