Sonuç CEVİZCİ

    İsviçre’nin Crans-Montana kasabasında devam eden Kıbrıs Konferansı’nda güvenlik ve garantiler konusu masaya yatırılması ciddi tartışmaları da beraberinde getirdi.

   Diyalog TV, konferansın ilk gününde başlattığı özel yayını dün de sürdürdü ve KKTC siyasetinin unutlmaz 4 ismi ile canlı telefon bağlantısı kurdu.

   TKP eski genel başkanı İsmail Bozkurt, Çalışma eski bakanı Özel Tahsin, CTP eski milletvekili  Ergün Vehbi ve Çalışma eski bakanı Hasan Özbaflı, canlı yayında Genel Yayın Yönetmeni Reşat Akar ile Haber Müdürü Aytuğ Türkkan’ın sorularını yanıtladı.

   Ergün Vehbi “Eğer Rumların istediği güvenceleri kaldırırsak, Türk askeri giderse, garantimiz olmazsa bizi 1963’ten, 1967’den, 1974’ten beter ederler” dedi. 

     Hasan Özbaflı güvenlik ve garantileri Kıbrıs Türk halkının istediğini ifade ederken, Özel Tahsin de güvenlik ve garantinin olmayacağı bir anlaşmaya Kıbrıs Türk halkının “evet” demeyeceğini belirtti. 

İsmail Bozkurt da “Türkiye’nin Garantisinin olmadığı, Türk askerinin bulunmadığı bir anlaşmayı hayal bile demem” dedi. 

Tahsin: Garanti yoksa Kıbrıs Türkü “evet” demez

   Özel Tahsin şöyle konuştu:

“Rumların taviz vermesi gereken konularda müzakere yapılmıyor ama Rum Yunan tarafının değişmez tezleri hep masadadır. Özellikle güvenlik ve garantiler konusuna odaklandılar. Niye? Bunun ortadan kalmasını istiyorlar çünkü iyi niyet taşımıyorlar. Buraya askerin gelmesiyle barış ortamı oluştu. Onlar ise askerin gitmesini istiyorlar. Bu konuda uzlaşı olacağını sanmıyorum. Çünkü Kıbrıs Türkü’nün arzu ettiği husus Türkiye’nin garantisidir. 

   Türkiye’nin garantisi olmayan bir çözüme Kıbrıs Türkü evet demez. Rumlar anlaşma istemediği için bu konunun üzerine gidiyorlar, bizlerin hayır demesini sağlamaya çalışıyorlar. Kıbrıslı Türkler 40 yıldan sonra artık bu topraklara sahip çıkmıştır ve insanımızın evinden çıkmasına olanak sağlayacak bir anlaşmayı kimse onaylamaz”

650 asker kalmasına yönelik tartışmaların anımsatılması üzerine Tahsin “Bu sayıda bir askerin kalması kimseyi tatmin etmez” diye konuştu. 

Özbaflı: Garantiyi isteyen Kıbrıslı Türklerdir

   Eski Bakanlardan Hasan Özbaflı da önemli mesajlar verdi. 

“Bu görüşmeler boşunadır çünkü karşı taraf bizimle anlaşmak istemiyor. Biz iç sorunlarımızı hallederek ve devletimizi tanıtarak bu ülkede yaşamamız lazım. Annan planında garantiler vardı şimdi ne oldu da “garantiler kalksın” diyor Rumlar? Kıbrıs Türk halkının bu konudaki titizliğini bildiği için bunu öne koyuyorlar. 

   “Biz dünyaca tanınan bir devletiz, petrol gaz vs de hallediyoruz, size ihtiyacımız” denmek isteniyor. Bu garantileri de kaldırım tarihi idealleri olan Kıbrıs adasını Yunanistan’a bağlamak istiyorlar. Biz bunu hala göremiyorsak bizlere de yazık! Politikada olan arkadaşların Kıbrıs Türk halkını bu kadar haysiyetsiz, zavallı konuma düşürmelerini esefle karşılamaktayım. Biz dilenci durumuna düşecek bir halk değiliz. Garantilerin çağdışı olduğunu söylüyorlar, garantiyi isteyen bizler yani Kıbrıs Türk halkıdır. Biz burada yaşamımızı tehlikede hissettiğimiz için bu garantiyi istiyoruz. Artık yeter, biz kendi devletimizde yaşamak istiyoruz”

Vehbi: Asker giderse Kıbrıs Türkleri silinir

   CTP’nin eski milletvekili Ergün Vehbi güvenlik garantinin önemine değindi: 

“1963 yılında saldırılar olmadı mı? Birleşmiş Milletler o zaman da vardı? Bir başpapaza teslim oldular. Devletin iki unsurundan biri olan Kıbrıslı Türklere saldırdılar, öldürdüler, göç ettirdiler. Filistin’den beter olduk. BM görmemiş miydi bunları? Yunan subayları geldi bu memlekete ve 1967’de tekrar insanlara saldırdı. En nihayetinde Türkiye rest çekti.  12 bin Yunan askeri çıkarıldı bu adadan. Bunlar gerçekler değil mi? Türkiye’nin güvencesini tabi ki isteyeceğiz. 650 Türk askeri yeter mi, 1967’de yetmedi. Sembolik bir rakamdı. 1974’e geldik, haniydi bizlerin güvenliği. Neler oldu. On binlerce Yunan askeri kendi papaz başkanını bile ülkeden kaçırdılar. Bunları hep bu Rumlar yapmadı mı? Halka anlatsınlar birden bire yeni bir Annan planı çıkarmasınlar karşımıza.. Eğer Rumların istediği güvenceleri kaldırırsak, Türk askeri giderse, garantimiz olmazsa bizi 1963’ten, 1967’den, 1974’ten beter ederler. Asıl o zaman felaket gelir.  Kim verdi size bu yetkiyi? Çocuklarımızın , torunlarımızın geleceğiyle oynamayı, kim verdi? Asker giderse Kıbrıs Türk toplumu silinir. Türkiye’nin garantisi olduğu gibi kalmalı, hatta daha da pekiştirilmelidir” 

Bozkurt: Garantisiz anlaşma hayal bile edilemez 

   İsmail Bozkurt Crans Montana zirvesinden bir sonuç beklemediğini söyleyerek güvenlik garantiler konusuna ilişkin uyarılarda bulundu. Bozkurt şöyle dedi:

   “Türk bürokrasisi Crans Montana’da çuvallamıştır. Çünkü öyle bir noktaya getirildi ki, öyle bir algı yaratıldı ki, sanki her şey Türk askerinin gitmesine dayandırıldı. Bu geçmişteki süreçlerin ortaya çıkardığı bir sonuçtur maalesef. Kıbrıs’ta eğer bir federal yönetim kurulacaksa ve bunda Türkiye’nin garantisinin olmayacağı ve Türk askeri varlığının ortadan kaldırılmasını ben şahsen hayal bile edemem. Çünkü çok net bir durum vardır, bu adada siyasal anlamda bir Türk varlığı varsa iki noktası vardır. Birincisi Kıbrıs Türk halkının olağanüstü şartlar altında direnebilmesi, diğeri de Rumların hatasıyla yapılan darbe sonrasında Türkiye’nin müdahale hakkını kullanmasıyla hayatta kalabildik. Bunun dışında bir çözüm hayal edebilmek mantıklı gelmiyor. Ben İsviçre’den bir sonuca gidilmeyeceğini düşünüyorum.”

   Bu sürecin sonucunda Türk tarafının net bir pozisyon ortaya koyması gerektiğini ifade eden Bozkurt, “Bu görüşme sürecinin bir sonuca ulaşmayacağı artık saptanmalı ve başka bir formatta yapılmalı. Bu iş çıkmaza girerse –ki gireceğinden adım kadar eminim- bizimkiler Rum’daki seçimden sonra yeniden bir araya gelelim noktasına gelmezler. Artık bir sonuç ortaya çıkmalıdır. Yeni bir formata geçilmelidir. Bir 50 yıl daha oyalanmanın bir anlamı yoktur” dedi.