İki Bölgeli İki Toplumlu Federasyon çözümünü ileri götürmek üzere Rum tarafında kurulan “Kıbrıs Grubu” kurucu üyesi Panos Loizu, Kıbrıs’ın yeniden birleşmesinin ekonomiye yapacağı etkileri sektörlere göre ayırarak irdeledi.
Alithia gazetesi Loizu’nun, çözümün ekonominin 6 ana sektörüne yapacağı muhtemel etkileri “Kıbrıs Ekonomisinin Yeniden Birleşmesi” başlığıyla, özetle şöyle aktardı:
1-İnşaat Sektörü: Kıbrıs ekonomisinin lokomotifi 2014’e kadar kriz yaşadı, üretiminin yüzde 66’sını kaybetti, ürün fiyatları 2005 rakamlarında kaldı. Onlarca proje yarıda kaldı, iş dinamiği işsiz kaldı. Yeniden birleşmeyle birlikte büyük bir hareketlilik bekleniyor. Maraş’ın, önemli sayıda köy ve kasabanın yeniden imarı şart, bu da sektörün yeniden canlanmasını tetikleyecek. Muadil Kıbrıs Türk şirketleriyle sağlıklı rekabet göz ardı edilemez, nihai üretim maliyeti ancak olumlu sonuç verebilir. Ortaya çıkacak ihtiyaç hacmi büyük yatırım projelerinin alınması için Kıbrıs Türk ve Rum şirketlerinin ortaklığını da gündeme getirebilir.
2-Emlak Komisyonculuğu: Güney Kıbrıs’taki ortalama emlak değerlerinin hissedilir ölçüde değişeceği öngörülmüyor. Deneyim, her ilçede yatırımların, adanın geriye kalanında olup bitenlerden bağımsız hareket ettiğini gösteriyor. Son 20 yıldır Kıbrıs’ın sahil kesimlerinin talipleri Araplar, Lübnanlılar, Suriyeliler, İsrailliler, Ruslar, İngilizler, v.b. idi. Çözümden sonra bunlara Türk yatırımcılar da eklenerek talebi artıracak. Mülkiyetler için verilecek tazminat paralarının büyük bölümünün her iki tarafta da direkt ya da endirekt olarak emlak piyasasına harcanması beklenmelidir.
3-Perakende Ticaret: Bu örnekte anahtar rekabettir. Kıbrıs ekonomisinin üniter piyasa olarak dengeye gelmesine kadar fiyatlar yönlendirici eğilimlere göre şekillenecek. Büyük ithalatçılar, dağıtım ağları Ada’nın tamamına yayılsın diye aynı kalitede ancak daha ucuz ürünleri Türkiye’den tercih edebilecek. Bu muhtemelen, hangi toplumdan olursa olsun, güçsüz ithalatçılara ekonomik olumsuzluk getirecek. Ancak piyasada tam rekabet olacak, bu da fiyatları düşürüp tüketicinin net kârı olacak.
4-Para-Finans Sektörü: Tıraş döneminden sonra Gayrı Safi Yurtiçi Hasıla (GSYİH) görünen kayıplarla para finans hizmetleri 2012 itibarıyla yüzde 18,7 daraldı. Vergi rejimimiz şimdiki gibi kalırsa, para-finans hizmetleri ve yabancı şirket çekmedeki teknik bilgi büyük yenilenmenin sivri mızrak ucu olacak. Burada, ana dili Türkçe olan uzman iş gücü bulunması Türk piyasasına da kararlı açılım etkisi yapacak. Avrupa Birliği içerisinde yatırım ve hizmet için pasaport, Kıbrıslı şirketlerin kurulması olacak.
5-Turizm: Ekonomik krizde turizm, 2013 hariç, artış eğilimi gösterdi. Dolayısıyla Kuzey Kıbrıs’ın doğal güzelliğinin turizm ürününe getireceği büyük gelişme perspektifleri ön plana çıkıyor. Girit yıllık 4 milyon turist ağırlarken Kıbrıs 2014’te 2,5 milyon turisti aşmakta zorlandı. Dolayısıyla Kuzey turizm açısından Güney’in aleyhine gelişecek argümanı bir hayaldir. Ülkenin tamamı için perspektif ve dinamik olduğu aşikardır.
6-Denizcilik: Türk limanlarının Kıbrıs bayraklı gemilere açılması ve Kıbrıs ve Türk limanlarının doğrudan bağlantısındaki yasakların kalkması ticari denizciliğin gerçek güçlerini serbest bırakacak. Ülkenin, Batı-Doğu (Limasol Süveyş Kanalı’na yalnızca 190 deniz mili mesafededir) köprüsü olma stratejik tezi, re-eksport ticarete ve sektöre verilen hizmetlere gerekli ivmeyi katacak. Bu nedenle Kıbrıs bayrağı edinme talepleri artacak bu da kamu gelirlerinin dikey artış göstermesine sebep olacak.
Güncelleme Tarihi: 19 Ekim 2015, 09:09