Çiğdem AYDIN

   Ulusal Birlik Partisi (UBP) Milletvekili Aytaç Çaluda, dün çok sayıda belge ile Meclis kürsüsüne çıkarak önemli yolsuzluk ve suistimal olaylarını gündeme getirdi. Çaluda’nın özellikle Elektrik Kurumu’nun mal alımlarıyla ilgili iddiaları büyük ilgi uyandırdı. Tanesi 50 Euro’ya alınan sayaçların kuruma 100 Euro’dan satıldığını iddia eden Çaluda, bu iddiaların neden yargıya taşınmadığını sordu.
   Çaluda’nın bir başka önemli iddiası ise, kötü yönetim, yolsuzluk ve suiistimaller yüzünden iflas eden Kıbrıs Türk Hava Yolları’na (KTHY) satılan sandviçlerle ilgiliydi. Çaluda “Saray Otel’in 4 liraya yaptığı sandviçleri KTHY’ye 10 liraya satan anam mıydı, babam mıydı?” diye sordu.
   Suni gübre ve hayal hellim ihracatıyla ilgili iddiaları da gündeme getiren Çaluda, Savcılığın ‘Mesele Yok’ diyerek dosyaları kapatmasını sert ifadelerle eleştirdi.

Muhalefette verilen sözler unutuluyor…
HP Genel Başkanı Kudret Özersay’ın halka yolsuzlukla mücadele konusunda sözler verdiğini, hesap soracağını söylediğini anımsatan Çaluda, iktidara gelen bazı siyasilerin muhalefetteyken verdiği sözleri unuttuğunu söyledi.
2018 bütçesi görüşülürken dönemin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı’nın, yolsuzluk açıklayacağını dile getirdiğini söyleyen Çaluda, “Savcılıkta bekleyen o kadar dosya varken, benim hakkımda bazı iddialar ortaya atıldı ve dokunulmazlığım kaldırıldı ben de ‘evet’ verdim. Bu iddia Kıbrıs Türk siyasetine vurulan kara bir leke oldu. Yaptığım işlemler insani işlemlerdi. Her gelene yardımcı oldum, kimseden rüşvet ve para almadım” diye konuştu.

2004-2009 dönemi ile ilgili kimden hesap soruldu?
KIB-TEK ile ilgili 2004-2009 dönemine ait Başsavcılık’ta bekleyen dosyalar bulunduğunu, akaryakıt, led ışıkları, akıllı sayaçlarla ilgili kimden hesap sorulduğunu soran Çaluda, “Ben bunlara örnek olsun diye dokunulmazlığımın kaldırılmasına onay verdim” dedi.

Mesele yok dendi dava kapatıldı
KTHY’yi zarara uğratanlar, hellim davası, KOOP SÜT, çim tohumu gibi yolsuzluk dosyalarını, eşdeğer arsalar konularını anımsatan Çaluda, dönemin Başsavcı Yardımcısı’nın davaları “mesele yok” diyerek kapattığını savundu. 
CTP döneminde de yolsuzluklar yapıldığını savunan Çaluda, çeşitli partilerden 50’nin üzerinde siyasinin yolsuzluk dosyası bulunduğunu  söyledi.
Çaluda, CYPFRUVEX ve KIB-TEK kurumlarında yapılan yolsuzlukları yargıya taşıdıklarını söyleyerek, “Siyasete göre yolsuzluğun üzerine gitmeyin. Tüm yolsuzlukların üzerine gidilsin” dedi.
Yolsuzlukların üzerine hamaset olsun diye değil gerçekten gidilmesi gerektiğini söyleyen Çaluda, yolsuzlukların önlenmesi için hükümete ve tüm milletvekillerine görevler düştüğünü belirtti.
İşte Çaluda’nın  iddialarından bazıları:

Kıb-Tek’e o sayaçları satan kimdi?
“Elektrik Kurumu ile ilgili 2000 yılından beri Savcılıkta bekleyen dosyalar var. O Elektrik Kurumunda neler olmadı neler. 2004- 2009 döneminde yakıt skandalı çıkmıştı, milyonlarca lira para ödendi ve kalitesiz yakıt alındı. Elektronik sayaçları 50 Euro’ya alıp 100 Euro’ya KIB-TEK’e satmışlardı. Satan kimdi? O dönemin yönetimi kimdi? Kıb-Tek o zaman CTP’li Maliye Bakanlığına bağlıydı. Sırf para yensin diye bunlar yapıldı. Bunların üzerine gitsinler bunlar hep raporları vardır. Bunlardan hangisi yargılandı hangisine hesap soruldu? Bizim eski Genel Başkanı Hüseyin Özgürgün’ün malı varmış hesabına para girmiş tamam itirazımız yok bunlarda da geriye gidilsin.  Adam geldi müsteşarlık yaptı, bakanlık yaptı, müdürlük yaptı trilyonluk varlıkla çıktı bunları da araştırın. Bunlara örnek olsun diye kendi dokunulmazlıklarımız için evet dedik. KTHY en milli kuruluşumuz bu kurumu kimler zarara uğratmadı, kimler neler yapmadı bu kurumda? Sen bunlar dururken geleceksin ve üç tane karnı aç çalışma izinli bir insana yardım eden bir vekile dokunulmazlık kaldıracaksın ve gündem yaratacaksın. Bunların hesabını kim verecek? Saray Otel’de 4 TL’ye yapılan sandviçleri, 10 TL’ye havayolları yolcusuna satan benim anam babam mıydı? 2004-2009’da o kurumun başındaki kimdi? Aldıkları uçak parçalarının ne kadar hatalı alımlar olduğunu gitsinler ambar doludur orada hepsi raporludur bunların… 

Hesap sorulacak dendi sorulmadı…
Şimdi görevini layıkıyla yapan bir Savcılık vardır. Bunu da ifade etmek gerekiyor. Bu kurumları yıpratmak değil amacım ama neden siyasete alet olunsun. Suç işleyen varsa işlem yapılsın. Ama resmen devletini çalan, hırsızlık, yolsuzluk yapan adamı kayırmak bu bizim anlayışımızda olamaz. Hesap sorulacak dendi. Bunu Kudret Özersay söyledi. Kamu bankalarını dolandıran vatandaşlardan 15-20 yıl oldu hesap sorulmadı.  Ben meclise sordum bana bilgi verilmedi… Özersay’a tek sitemim bunların üzerine gidecekti gitmedi. Bankalarda batan paraların hesabı sorulacak denildi ben daha pek sorulduğunu görmedim.