Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreterinin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide, Kıbrıs sorununun çözümü için gerekli finansmanın sağlanması konusunu önümüzdeki günlerde New York’ta gündeme getireceğini açıkladı.

   Özellikle mülkiyet tazminatları konusunda çok yüksek rakamlara ihtiyaç duyulduğunun bilincinde olan Eide, herhangi bir rakam telafuz etmedi. Ancak, Diyalog muhabirinin görüşlerine başvurduğu bir kaynak, yaklaşık 35 milyar dolarlık bir fonun gerekli olabileceğini söyledi.

   Politis gazetesi, “Kasayı Doldurmak – Eide Çözümün Mali Desteği Amaçlı Temaslarda Bulunacak” başlıkları altında verdiği haberinde, BM Genel Sekreterinin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide’nin önceki gün Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’le bir araya geldiğini belirterek, görüşme sonrasında yaptığı açıklamalara yer verdi.

   Habere göre Eide, Cumhurbaşkanı Akıncı ve Rum Yönetimi Başkanı Anastasiadis’in Pazartesi günü gerçekleştirdikleri görüşmeyi “çok iyi” sözleriyle nitelendirerek, önemli olanın önümüzdeki birkaç ayın en verimli şekilde nasıl değerlendirilebileceği olduğunu vurguladı.

AB’nin neredeyse tüm liderlerinin bu yaz Kıbrıs’a geldiklerini, ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Victoria Nuland’ın da burada olduğunu ifade eden Eide, uluslararası toplumun Kıbrıs sorununa yönelik ilgisine dikkat çekti.

Endişeler giderilmeli

   Eide, gelecek hafta New York’ta, uluslararası toplumun bu ilgisini, çözümün mali açıdan desteklenmesi amacıyla bir fon kurulması yönünde değerlendirmek için temaslarda bulunacağını belirterek “bu konuda ne kadar çabuk ve çok başarılı olursak kritik konuların da o kadar kolay çözüleceğine inanıyorum” şeklinde konuştu.

   Gazete, Eide’nin bu girişimin iki liderin onayı akabinde başlayacağını ve çözümün uygulanmasının kimin tarafından finanse edileceğine dair Kıbrıslı Rumların ve Türklerin endişelerini çözüm öncesinde gidermeyi hedeflediğini yazdı.

   Gazete, Cumhurbaşkanı Akıncı’nın “2016 yılı Mayıs ayı öncesinde çözümün gerekli olduğu” şeklindeki açıklamasının da Eide’ye sorulduğunu, Eide’nin ise “herhangi bir takvimin mevcut olmadığını” belirterek “bir takvimin baskı unsuru olabileceğini, akabinde de öze ilişkin konular yerine tarihlerin üstün gelebileceğini” ifade ettiğini yazdı.

   Eide, liderlerin “kaybedecek zaman olmadığı” şeklindeki açıklamalarından memnuniyet duyduğunu da vurguladı ve liderlerin daha sık görüşmesiyle müzakerelerin yoğunlaştırılacağını belirtti.

   BM’nin müzakere masasına uzlaştırıcı öneriler getirip getirmeyeceği yönündeki bir soruya Eide, “liderlerin süreci çok iyi yönettikleri” yanıtını verdi.

Önemli olan ilerleme

   Türkiye’deki seçimlerin müzakere sürecine etkisinin sorulması üzerine ise Eide, “birçok ülkedeki seçim süreçlerinin elbette dikkate alındığını ancak asıl konunun, liderlerin, kendi kontrolleri altındaki konularda mümkün olduğu kadar çok ilerleme sağlanması olduğunu” sözlerine ekledi.

Hristodulidis de konuştu

   Bu arada Rum Hükümet Sözcüsü Nikos Hristodulidis de dün konuya ilişkin açıklamada bulunarak, Rum hükümetinin bu konudaki niyetlerine netlik kazandırdı.

   Hristodulidis, Kıbrıs sorununun çözümünün mali boyutunun çözümden önce halledilmesinin kendileri için vazgeçilmez bir koşul olduğunu belirterek çözümün mali boyutunu ele almak için olası bir anlaşmanın ve ardından da referandumda olumlu sonuçların çıkmasının beklenmemesi gerektiğini vurguladı.

   Hristodulidis, bu konunun olası bir çözümün referandumlara sunulmadan önce çözüme kavuşturulması gerektiğini ifade etti.

   Açıklamasında müzakere sürecine de değinen Hristodulidis, “müzakerelerde zor konulara gelindiğini ve daha alınması gereken mesafenin bulunduğunu” söyledi.

   Müzakere sürecinde takvimlerin olmadığını ve al-ver sürecine de girilmediğini öne süren Hristodulidis, sürecin nasıl gelişeceğini görmek için sabırlı olunmasını salık verdi.