Ömer KADİROĞLU
Vilpa İnşaat isimli şirketin çalıştırmak amacıyla ülkeye getirdiği 18 Pakistan uyruklu işçi, Dağyolu (Fota) köyünde tek katlı ve 3odalı küçük bir evde yaşıyor. Şirketin bir yıl önce kiraladığı eve ilk etapta 7 işçi yerleştirdiği, daha sonra sayının arttığı belirtildi.
Diyalog’a ulaşan köy halkı duruma tepki gösterirken, 18 işçinin insanlık dışı şartlarda yaşadığını belirtti.
İhbar üzerine Diyalog ekibi söz konusu adrese giderken, şirket sahibi görüntü alınmasını engellemeye çalıştı.
Yaşanan gerginlik üzerine köy halkı polise haber verirken, Boğaz Polis Karakolu ekipleri olay yerine varmadan birçok işçi kaçmayı başardı.
Polis, yaptığı incelemenin ardından şirket sahibini karakola ifade vermeye çağırdı.
Şikayetlerini Diyalog Gazetesi’ne aktaran köy halkı, “Kendi köyümüzde, kendi ülkemizde yabancı olduk. Evlerimizde kapı pencere açamaz, çocuklarımızı bahçeye çıkaramaz olduk” diyerek yaşanan duruma isyan etti.
Evde tuvalet ve banyo sıkıntısı olduğunu belirten köy halkı, bazı işçilerin tuvaletlerini mahalle içerisine yaptıklarını söyledi.
Küçük bir tuvalet kuyusuna sahip olan evin kuyusunun 18 kişiye yetmediğini, pis suların sokak içerisine aktığını ifade eden bölge sakinleri, şirket ile yaptıkları görüşmede işçilerin başka yere taşınacağı bilgisinin kendilerine verildiğini ancak yeni işçilerin ve daha fazla eşyanın eve getirildiğini kaydetti.
Köy halkı, yollara taşan lağım suları nedeniyle kapı pencerelerini açamadıklarını ifade etti.
Bölge sakinleri, mahallede oyun oynamak isteyen çocuklarının lağım suları içerisinde kaldıklarını hem kendilerinin hem de işçilerin sağlığından yana endişe yaşadıklarını aktardı.
İnsani koşullardan uzak bir yaşam süren işçilerle ilgili şirket sahibine bir yaptırım uygulanması adına ilgili her türlü makama gerekli şikâyetlerini yapmak için gittiklerini söyleyen köy halkı, muhatap bulamadıklarını söyledi.
Köy halkı ne dedi…?
Cemal Sakallı
“Burada kalan işçiler ilk olarak üç kişi olarak yerleştirildi ancak 5-8 derken şimdi 18 kişi oldu. Bu işçiler çok sağlıksız bir ortamda yaşamaya mahkum edildi. Hemen her gün tuvalet kuyuları doluyor ve evlerimizin önünden lağım suları akıyor. Gerekli şikayetlerimizi polise yaptık. Artık ok yaydan çıkıyor. Sizin aracılığınızla bu olayı kamuoyuna duyurmak istiyoruz çünkü hem o 18 kişinin hem de biz mahalle sakinlerinin sağlığı riske atılıyor. Üç odalı bir banyo bir tuvaleti bulunan evde 18 kişi kalıyor. Burada kalan işçiler sabah akşam tuvaletlerini mahalle içerisine yapıyor. Umarım bu konuda sesimizi duyarlar ve bu sorunu çözerler.”
Tayfun Parlak
“Sıkıntımız çok büyük. Bir yıl içerisinde 3-5 kişi ile bu evde yaşamaya başlandı ancak bugün sayı 18’lere kadar çıktı. Sağlıksız ortamdan ayrı bizim sağlığımız ve psikolojimiz bozulmaya başladı. Burada yaşayan işçilerin sokak içerisinde tuvaletlerini yapması, yarı çıplak sokaklarda gezmeleri bellerinde bağlı bir çarşafla evlerinin önlerinde oturmaları bizleri rahatsız ediyor. Benim 4 yaşında kızım var çocuğumu aşağıya indirip bahçede oynatmaya çekinir oldum. Ayrıca eşim de 2 hafta sonra doğum yapacak burada lağım kokusu çekiyor. İşveren ile görüştüğümüz zaman işçileri buradan çıkaracağını söyledi ancak bu konuşmanın üzerinden geçen sürede buraya hala daha işçi getiriliyor. Üç odalı bir evde 18 kişinin yaşaması hiç sağlıklı değildir. Aslında ada genelinde bu sorunun çözülmesi lazım. İşverenlere getireceği işçilerin nerede barınacağını sormaları ve denetlemeleri gerekiyor. Evet, gelenler de insan hem yaşamaya hem de çalışmaya hakları vardır ancak bu şartlarda değil. Artık şehirler bitti ve köy yerlerinde biz bu sorunları yaşamaya başladık. Birçok yere şikayet etmeye gittik ancak herkes topu başkasına attı. Ailemle evimin önünde yemek yerken adamlar çıkıp yolun içerisinde tuvaletini yapıyor. Biz burada sakinliğimizi koruduk ancak artık sabrımız kalmadı. Yetkililere çağrımız bu sorunu çözmeleridir.”
Aziz Şafak
“Mahalle olarak ciddi sıkıntı içerisindeyiz. Eşimle işten geliyoruz ve evimizin önünde bahçemizde kahve içerken adamlar buradan çıkıyor ve sokak ortasında tuvaletini yapıyor. Ailemle evimin önünde otururken bunları yaşamak mecburiyetinde değilim. Adamlar yarı çıplak vaziyette bellerinde bir bez parçası bağlayıp buralarda dolaşıyor. Böyle bir durum olamaz. Bu konu ile ilgili yetkililere çağrımızdır. Kendi ülkemizde mülteci durumuna düştük, evimizde ve evimizin bahçesinde oturamaz durumdayız. Yetkililere çağrımız bu sorunu çözmeleridir.”
Güncelleme Tarihi: 07 Eylül 2024, 09:54
Kaçak işçi= para.