banner564

Kıbrıs örnek olmalı

Ortadoğu’da milyonlarca insan yıllardan beri hep ölüm korkusu altında yaşıyor...
   Savaşlar sona ermediği için ekonomik, sosyal ve kültürel alanlarda ilerleme sağlanamıyor...
   Diktatörlerin servetleri büyürken, sıradan vatandaşlar karınlarını doyurmakta zorlanıyor...
   İsrail; Suriye ve İran için ‘en büyük’ düşmandır...
   Ve bu düşmanla, “asla barış yapılamaz” diyorlar!..

   Niye yapılmasın?..

   Bunca yıl çekilen acılar yetmedi mi?..

   Evsiz, barksız, işsiz, güçsüz on binlerce insan var...

   Çoğu ya savaşırken hayatını kaybediyor, ya da hastalanarak...

   Öyleyse doğru olan bu acıya artık bir son vermek değil midir?..

 

Analar ve biz


   Arap-İsrail savaşlarını bir kenara bırakıp, kendimize bakalım...

   Türkiye ile Yunanistan ilişkileri uzun yıllar hep ‘düşmanlık’ üzerine yürütüldü...
   Özellikle 1974 Kıbrıs Barış Harekatı sonrasında ilişkiler tamamen kopma noktasına gelmişti...
   Gerilimli günler yaşandı...

   Küçük bir kaya parçasının dahi iki ülkeyi savaşın eşiğine getirdiğini unutmayalım...

   NATO üyesi iki ülkenin ‘düşman’ olması ve sürekli ‘çatışma ortamında’ yaşaması mı doğru olan?..
   Yoksa; değişen dünya koşullarını dikkate alarak, komşuluk ilişkilerini geliştirmek ve zaman içerisinde düşmanlık duygularını terk edip, dostluğa dönüştürmek midir?..

   Elbette doğru olan ikinci seçenektir...

   Unutmayalım ki; bugün Kıbrıs konusunda umutlar yeniden yeşeriyorsa, bunun temelinde ‘Anaların ekisi’ vardır...

  

Öyleyse ne yapmalı?


   Karşılıklı geçişlerin devam etmekte olduğunu da dikkate alarak, kendi kendimize sormalıyız:
   “Silahlanmaya devam ederek, sürekli ateşkes ortamında yaşamak mı istiyoruz, yoksa kalıcı bir anlaşma ile yeniden ortaklık ilişkisine girmek mi?..”
   Kıbrıslı Türklerin ezici bir çoğunluğu kalıcı bir çözümden yanadır...
   Türkiye’nin şimdiki hükümeti de, Kıbrıs’ta kalıcı bir anlaşma olabilmesi için her zaman, Yunanistan’dan ve Kıbrıslı Rumlardan bir adım öndedir...
   Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Yunanistan’ın eski başbakanlarından Karamanlis ve Papandreu’yu, Kıbrıs sorununun çözümü konusunda çok cesaretlendirdi...
   Annan Planı’nın kabul edilmesi için ikisinden de destek istedi...
   Ama başaramadı...
   Şimdi de Samaras ile görüşüyor...
   Geçtiğimiz yıl bir ay içinde Samaras ile iki kez görüşme yaptı...
   “Yarım asırlık Kıbrıs sorununun tarihe gömülmesi için anavatanlar olarak güçlü irademizi ortaya koyalım” dedi...

   Erdoğan-Samaras görüşmelerinin ardından Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile Yunanlı meslektaşı Evangelos Venizelos, değişik tarihlerde biraraya geldi...

   Ekim ayındaki buluşmada ise, Kıbrıs’ta müzakerelerin yeniden başlaması yönünde prensip anlaşmasına varıldı...

 

Liderlere düşen görev

 

   Gelinen noktada Kıbrıs Rum toplumu lideri Nikos Anstasiadis ile Kıbrıs Türk toplumu lideri Derviş Eroğlu’nun sorumlulukları çok ağırdır...

   İkisinin de bundan sonraki görevi uzlaşıya varmak ve yarım asırlık sorunu tarihe gömmek, bu şekilde kan ağlayan Ortadoğu ülkelerine de örnek olmaktır...

   Kıbrıs sorununun kalıcı bir şekilde çözümlenmesi halinde, silahlanmaya harcanan paralar, ülkenin yıkılmış bölgelerini yeniden inşa etmeye yönlendirilecek...

   Sadece iki toplumun barışması açısından değil; Türkiye’nin, AB sürecindeki önemli bir engelin ortadan kalkması için de Kıbrıs sorunu çözülmelidir...

   Yeter ki bulunacak çözüm her iki toplumun da geleceğini garanti altına alsın ve güvenlik açısından herhangi bir kuşkuya yer bırakmasın...

   Bu kez başarılmalıdır...

  

 

YORUM EKLE

banner471

banner474