banner564

Kendinize tokat atmayın

  KKTC’de ‘Bulaşıcı Hastalıklar Üst Komitesi’ vardır…
  Kuşkusuz komite üyeleri sağlık alanında uzman kişilerden oluşuyor…
  Ve mahkeme kararı çerçevesinde; bulaşıcı hastalıklara karşı önlem almada bu komite yetkilidir…
  Benzeri bir uygulama güneyde de vardır…
  Ancak onlarda komitenin aldığı kararlar önce Sağlık Bakanlığı’na iletiliyor, sonrasında Bakanlar Kurulu’nun gündemine getiriliyor ve son sözü Başkan söylüyor…
  İkinci önemli bir nokta daha…
  Güneyde alınan kararların tümü ileriye yöneliktir…
  Bugün karar alıp, saatler sonra yürürlüğe koyma gibi bir anlayışları yoktur…
  Zaten böylesi bir anlayış ‘demokratik ülkelerde’ söz konusu olamaz…
  Böylesi bir anlayış, askeri rejimlerde dahi olamaz…
  Böylesi bir anlayışı ‘hiçbir demokratik toplum’ kabul edemez…
  Ama burası KKTC…
  Burada her türlü keyfi karar alınabildiği gibi, bunu kabullenen bir de yapımız vardır…
  “Ne yapalım yani?..”
  “Durun bakalım ne olacak?..”
  “Maaşlar garantide olduğuna göre iyi yaptılar…”
  “Çok sıkıya girersek başka memlekete gideriz…”
  “Ohhh be iyi yaptılar ohhh olsun…”

 
Böyle geldik de nasıl gideceğiz?

  Bu son satırlar, üzücü olsa da Kıbrıs Türk toplumun gerçeklerini yansıtıyor…
  Bir kesimi devletin garantisi altına alan bir siyaset anlayışı, diğer kesimin batmasını, iflas etmesini, fakirleşmesini dikkate bile almıyor…
  Hatta çoğu kez ‘ohhh’ çekiliyor…
  Ama bu sakatlık bizleri nereye kadar götürecek?..
  Bizimkiler son zamanlarda Türkiye ile ilişkileri koparmaya yönelik her adıma alkış tutuyor…
  Rumlar ise tam tersini yaparak; bir yandan ekonomiyi canlandırmaya çalışırken, diğer yanda sadece Yunanistan’la değil, başta Fransa olmak üzere ‘dost ülkelerle’ askeri yığınak yapıyor…
  Fransız donanmasının bölgeye gelmesi, Yunanistan-Mısır ve İsrail’le ‘ortak savunma’ anlaşmalarının yapılması nedeniyle Kıbrıslı Rumlar arasında ‘askeri hesaplaşma’ mesajlarının yükselmesi oldukça dikkat çekicidir…
  Kafasını kuma sokmuş olan herkesin artık uyanması ve etrafa bir bakması gerekmez mi?..
  Bunun kararını sizler vereceksiniz…

Kendimize gelelim

  İçinden geçmekte olduğumuz kritik süreçte ihtiyacımız olan bazı ‘hayati konulara’ da bir göz atmakta fayda vardır:
  *En önemli konu başlığı Türkiye ile ilişkilerin en üst düzeyde tutulması ve tahriklere kapılmadan bu ilişkilere zarar vermek isteyenleri etkisizleştirmektir…
  *İkinci önemli konu ekonomik sıkıntılarımızı akıl yoluyla ortadan kaldırmak için çok çalışmalı ve doğru kararlar almalıyız…
  * Salgına karşı önlem alırken, ekonomiyi batırma yoluna gitmemiz halinde bu ülkede nelerin yaşanacağını iyice hesaplamalıyız…
  *Günlük veya saatlik çelişkili kararlarla bu süreci yönetemeyeceğimizi anlamalıyız…
  *Özellikle bu son kararların 11 Ekim seçimlerinde iktidar ortaklarına yarar sağlayacağını düşünenler varsa, çok büyük bir yanılgı içinde olduklarını ve tam tersi bir durumla yüzleşeceklerini de söylemeliyiz…
  İyi haftalar… 

YORUM EKLE

banner608

banner473