Türkiye’de Maliye Bakanı Sayın Mehmet Şimşek, enflasyonu dizginlemek ve geriletmek hedefi ile zor bir yola girdi. Bu zorlu yolun bir “ bükümü” de Türkiye’yi gri listeden çıkarma çabasıdır. Bu zorlu süreci çok iyi biliyorum. Çünkü bizzat yaşadım. Bu süreci, Maliye Bakanlığı görevini yapan Sayın Ahmet Uzun, dönemin KKTC Merkez Bankası yetkilileri, Maliye Bürokrasisi, Bankalar Birliği, Başsavcılık, Hukukçular, İş dünyası örgütleri, akademisyenlerin ortak çaba ile aştık. Bu alanda siyasi düzlemde koalisyon hükümeti ortakları DP ve ÖRP ile uyumu sağladık. Ayni zamanda Ana Muhalefet UBP ve muhalefet partisi BDH ile istişare, bilgilendirmek cabaları da yapıldı. Bu zorlu süreci, Cumhurbaşkanı Sayın Mehmet Ali Talat ve Dışişleri Bakanlığı ve onların teknik ekiplerinin katkıları ile aştık. AB ve onlara üye ülkelerin Kıbrıs Elçileri, BM ve Güneyle gerçekleşen görüşmelerde de bu ele alındı. Bu çerçevede uluslararası Mali Eylem Gücü olarak bilinen FATF ile temaslar ve onların uzmanlarının ziyareti gerçekleşti. Ayrıca Türkiye’de MASAK, BDDK, SPK ve Hazine Maliye Bakanlığı ve Hükümetle ortak çalışmalar yapıldı. En nihayet, 15-17 Ekim 2008 tarihinde Brezilya’nın Rio De Jeneria kentinde gerçekleşen FATF zirvesine;  Maliye Bakanlığımız, Türkiye ile beraber katıldı. Orada görüşmeler yapıldı. Sonuçta FATF Başkanı Sayın Antonio Gustavo Rodrigues’ın imzası ile yayınlanan raporda; KKTC, Kara Para aklayan ülkeler listesinden çıkartıldı.  Maliye Bakanımız Sayın Ahmet Uzun, 27 Ekim tarihinde düzenlediği basın toplantısı ile bu güzel sonucu,  halkımıza duyurdu. Bu konuda neler yapıldığını ve siyaseten neler yaşadığımızı gelecek makalemde yazacağım. 
Ancak günümüzde, KKTC’nin 40. kuruluş yıldönümü vesilesi ile gerek CB Sayın Tatar’ın ve tüm hükümet üyelerinin yaptıkları açıklamalarda ifade ettikleri ambargo sitemlerini gördükçe kahroluyorum. Çünkü bunca zorlu uğraştan sonra;  dokuz yıldır, KKTC Bankalarının ve Merkez Bankamızın Avrupa Bankalarındaki para hesapları kapatılmıştır. Bunu Sayın Tatar’ın herkesten iyi bilmesi gerekir.. Bu nedenle son 9 yıldır, KKTC Bankaları yurt dışı para alış ve çıkışlarını, Türkiye Vakıflar Bankası üzerinden yapabilmektedirler. KKTC’de faaliyet gösteren Türkiye şube bankaları ise Türkiye’deki ibanları üzerinden bunu yapıyorlar. Yani o ambargolara yolları, ayni zamanda bizim hatalarımız döşemektedir. Günümüzde ise Yeşil Hat Tüzüğü üzerinden yapılan ticaretten dolayı hesap açma ve iş yapma konusunda da sayısız sorun çıkıyor. Bu nedenle gündeme, Kıbrıslı Türk iş insanlarının Güneyde hesap açma konusu, çare diye girdi. Ama buda ilerlemiyor. Bu konu, günümüzde iki devlet diye haykıranların yüz karasıdır. Çünkü neden Avrupa Bankalarında, Bankalarımızın hesapları kapatıldı diye uğraşacaklarına, kendi insanlarına sunulan bu konuya fit olmaktadırlar. Fakat hala GYÖ ve Toplumlararası Görüşmeleri ve AB, BM ile de görüşmeleri yapmamaktadırlar. 
Her halde, bu halden memnundurlar. Çünkü yeni gelişmelerle ortaya çıkan Kripto para uygulamasına dair de kıllarını kıpırdatmamaktadırlar.  Aldığım bilgilere göre, doğru mu yanlış mı bilmiyorum. Ama ülkemizde 196 tane Kripto Para işlemi yapan unsur var. Bunların kaydı kuydu  yok. Ala keyfa. Bir döviz bürosu kurmak için pek çok izin gerekiyor. Bunlar vergi de veriyor. Ama kripto para işi yapanların  kaydı yok ve  vergi vermiyor.. Hatta ilanlar görüyoruz, kripto para ile emlak alış satışı yapıldığına dair. Bu ala keyfalığı sağlayanlar, KKTC Bankalarının Avrupa ve Dünyada hesaplarının kapatılmasını dert ederler mi? Nasıl olmasa, Türkiye Vakıflar Bankası üzerinden çıkıyoruz. Sonra da eşit egemen devlet söylemi. AB, BM ile ilişkileri yaralamak. Çünkü bunun tersi, evrensel hukuk, insan hakları ve ekonomik ilişkilere uyumu gerekli kılar. Bu nedenle bir an evvel, Sayın Mehmet Şimşek’in Türkiye’yi gri listeden çıkarma çabalarına ilgi göstermek gerekir. Ayrıca KKTC’deki bu garabet durum, Türkiye’nin gri listeden çıkmasını da zedeleyebilir. Buda Türkiye yetkililerinin, Kuzey Kıbrıs’a dönük metazori tutumlarını davet eder. Kendi dinamizmimizle, Bankalarımızın Avrupa’ da kapatılan hesaplarının açılması ve  kripto para alanında kurallar koyma gayreti öne çıkmalıdır. Kara Paraya takip, ciddiyetle ele alınmalıdır. Aksi, çıktığımız listeye tekrar girmektir. Bu ise her şeyi daha beter kılar.