Paketler açıklanıyor. KTTO yaptığı açıklamada, hükümete önerdikleri kimi olguların pakette yer aldığını ancak belli bazı noktaların yer almadığını açıkladı. Fakat giren ve girmeyenlerin neler olduğuna dair açık bir bilgi vermedi.
Bir kere bu işlerde açıklık gereklidir. Bu nedenle, daha önce 750 milyon TL olarak ifade edilen paketin uygulama sonuçları kamuoyuna verilmeliydi. Hangi kesimler bu paketten ne kadar yararlandı? Bunun o kesimlere ve genel ülke ekonomisine etkisi ne oldu?
Bakın, hükümet daha önce otomotiv ve konut sektörü için vergilerde ciddi indirim yaptı. Yani kendi gelirinden feragat etti. Bu indirimler nedeni ile pandemi sürecinde her yer kapalı iken, araba satışları çok arttı. Satış rakamları pandemi öncesine denk geldi. Konut satışları da arttı. Yanlış anlaşılmasın, bu önemli bir adımdır. Ama bu adım neden pandemi döneminde ve kriz içinde gıda, temizlik malzemeleri, giyim, beyaz eşya ve tarım sektörü girdilerine ve benzeri alanlara da uygulanmadı? Böylece yalnızca belli bir geliri olan insanların değil, yaygın olarak tüm halkın yararlanacağı ve durgunluk anında esnaf ve iş insanlarının da faydalanacakları bir hale bu neden dönüştürülmedi?
Evet, devlet kendi gelirinden feragat ederek bunları yapabilir. Devletin gücü yok diyebilirsiniz. Fakat başta FİF, ithalattan alınan ve döviz kuruna endeksli ve diğer tüm dolaylı vergilerle elini vatandaşın gelirine daldıran devlet, yalnızca iki alanda otomotiv ve konut alanında, kendi gelirinden feragat edip, parasal durumu araba ve konut alabilecek insanlara dönük adım atarsa, kriz içinde bunlar öne çıkar.
Peki hükümet, turizm ve eğitim sektörleri ile Güneyden gelişler kapandığı, durduğu ve ülkede çalışan insanlar adayı terk ettiği için oluşan pazar daralması nedeni ile ürünleri elde kalan patatesçi, bostancı gibi tüm tarım sektörüne ve sütlerini dökmek zorunda kalma tehlikesi ile yüz yüze gelen üreticilere dönük ne destek verecek? Turizmcilere, üniversitelere ne destek verecek? Esnafa, sanayiciye ne destek verecek? Bu açıklanan pakette bu alanlara dönük somut destek ne?
Ancak hakkını yemeyelim. Pakette; esnafa, üretken sektörlere dönük devlet desteği ile önemli bir borçlanma avantaj imkanı var. Peki bu borçlanma imkanının ana mantığı ne? Borçlan ve devlete dönük borçlarını öde! Bu ise sosyal sigorta ve vergi borçlarını öde mesajıdır. Halbuki hükümet, otomotiv ve konut için kendi gelirinden feragat ederek, pandemi sürecinde tıkanan bu alanlara açılım yaptı. Hal bu iken, neden bu paketle ilgili olarak sektörlerin devlete dönük tüm borçlarını, 2020 için Türkiye ile imzaladığı protokolde Cari Bütçeye dönük alacağı 1,150 milyar TL desteğe dayanarak faizsiz ertelemedi. Ayrıca KDV indirimini yaygın olarak gerçekleştirip, yaygın olarak ucuzluk desteği vermedi.
Neden üniversite öğrencilerine dönük belli bir harç desteği verip, ülke için önemli olan bu alana, cazibe yaratmadı. Kimse kusura bakmasın; esnafa, iki aylık 2000 TL destek öneren, ama borçlan ve devlete olan vereceğini öde diyen bir mantık, verimli olamaz. Esnafa iki aylık, 2000 TL destek verdim diyen, bu kesimlerin perişan olduğunu peşinen kabul ediyor demektir. Tarım sektörüne dönük de ciddi bir destek yok. Yani reel sektör ile tüketiciye dönük ciddi destek yokken, “kamu görevlilerinin maaşlarını ödedim ve kesintilerini de vereceğim” diye övünmek, iyi bir yönetim değildir. Bu seçim ekonomisi demektir. Bu ayrıca toplumun kriz içinde gerekli olan toplumsal dayanışmayı dinamitlemek, zümresel kavgayı tetiklemek demektir. Bu önlemler, Cari Bütçe açığı için gelecekte Türkiye’den daha fazla talepte bulunmayı getirecek. Pakette toplumsal ortak payda ve üretkenlik ağırlık taşımadı. Yalnızca seçim için günü kurtarmak ve yarattıkları skandalları, kamu kaynağı ile örtme derdi hakim oldu. Gerçekten geleceğe dönük daha büyük dertlerin temeli atıldı. Bunu şimdiden görmek gerekiyor. Yani, “Kaş yapayım derken, göz çıkarmak” işte budur.
‘Kaş yapayım derken, göz çıkarmak’
- 29 Haziran 2020, 10:37
- 276
YORUM EKLE
Yorumunuz Onaylanmak Üzere Gönderildi