Kıbrıs’ın kuzeyinde yaşayan insanlar olarak gündemimizde sadece Corona salgını, kapatmalar, işsizlik ve gittikçe kötüleşen ekonomik durum vardır…
Güneydekiler ise Coronavirüs’ün yanı sıra son haftalarda Kıbrıs sorununu gündemin ilk sırasına alıp, yoğun bir şekilde tartışıyorlar…
Bizler de ileride çözümün ne şekilde olacağı tartışmalarından önce, Rum lideri Anastasiadis’in, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Guterres’e gönderdiği mektubun içeriğini ciddi bir şekilde tartışmalı ve bir tavır almalıyız…
Güven Yaratıcı Önlemler çerçevesinde kaleme alınan bu mektubun içeriğinde üç başlık vardır:
*Maraş’ın BM kontrolüne devredilmesi ve Rumların geri dönüşü…
*Gazimağusa Limanı’nın BM yönetiminde çalıştırılması…
*Ercan Havaalanı’nın BM yönetiminde uluslararası uçuşlara açılması…
Ne getirir, ne götürür
Kuşkusuz; BM yönetiminden söz edilince aklımıza ilk olarak ‘egemenliğin elden gitmesi’ geliyor…
Bir de geçmiş olayların etkisiyle BM yönetimine güvenemeyeceğimiz ön plana çıkarılıyor…
Ne var ki; Ercan Havaalanı uluslararası uçuşlara açılacak ve Kıbrıslı Türkler olarak bundan büyük yararlar sağlayacaksak; o zaman BM yönetiminin ne kadar etkili olması gerektiği üzerinde çalışma yapabiliriz…
BM’nin tek başına yönetme yetkisi yerine, güç paylaşımı gibi karşı öneri sunma şansımız da vardır…
Şimdiki şekliyle ambargoların kalkmayacağını ve KKTC ekonomisinin aynı sorunlarla boğuşmaya devam edeceği gerçeğini dikkate alarak ‘Güven Yaratıcı Önlemler’ paketinin şekillenmesine ve endişelerimizi giderecek bir şekil almasına bizler de katkı koymalıyız…
Peşinen “bize uymaz” demek yerine, sağlıklı değerlendirmeler yapmalıyız…
Bu şekilde de gitmez
Şimdiki şekliyle KKTC ekonomisinin düzlüğe çıkacağını ve kendi kendine yeterli olacağını iddia edenler olabilir…
Ancak bu sadece iyi niyetli bir beklenti olur…
Gerçekler ise çok farklıdır…
Çözümsüzlük devam ettiği sürece ambargoların da devam edeceğini ve uluslararası temaslardan hep uzak kalacağımızı, ekonomik yardımlardan yararlanamayacağımızı, doğrudan uçuşların başlamayacağını ve bu yüzden turizm faaliyetlerinde hedefe varılamayacağını düşünmek ve ona göre fikirler geliştirmek zorundayız…
Sayın Çavuşoğlu’nun ziyareti her açıdan önemlidir…
Yeni gelişmelerin, olumlu sonuçlar vermesini diliyoruz…
Çok güzel bir yazı bir karış toprak vermeyiz diyen milliyetçi kardeşlerimizi karşısına alabilecek çömertlikle KKTC’nin gerçeklerini net bir şekilde ortaya koyan bir yazı, Dünyadan dışlanmış ambargolar altında ezilen her geçen gün fakirleşen şimdiki haliyle sonsuza dek bir Kktc olabilemiyecegi kesindir, Kıbrıslı Türklerin tek çıkar yolu Çözüm Barış ve Dünya ile bütünleşmedir BM Güvenlik Konseyini Beş Büyükleri AB yi Karşımıza almakla bir yere varamayız, tek ümidimiz Dünya ile bütünleşip Uluslararası Toplumun bir parçası olmaktır ,