banner564

Kampanyanın kendisi  Kime oy verilmemesi gerektiğini anlatıyor zaten!

Türkiye halkı 14 Mayıs’ta sandık başına gidecek. Seçmenlerin her birinin oy doğrultusunu belirleyecek kendi nedenleri vardır. Kimi ekonomik verilere, kimi dünyayı nasıl algıladığına, kimisi bu zorlu hayatta kendisine kimin yardım ettiğine bakar ve oyunu verir.
Bir de kampanya var tabii… Adaylar Türkiye için neler yapabileceklerini anlatarak da oy toplamaya çalışırlar. Anketlerde önde görülen Kemal Kılıçdaroğlu, bazı popülist söylemleri olmasına karşın esasen “iyi bir yönetim” vadediyor. Bilimsel doğrulara dayanan bir ekonomi yönetimi, yargıya bağımsızlığını kazandırma gibi Türkiye’nin geride bırakmış olması gereken sorunlarını çözmeyi vaat ediyor.
Bugünkü Cumhurbaşkanı ise, Kılıçdaroğlu yapacaklarını anlatırken, o açılıştan açılışa koşuyor. Dün de benzer bir video yayınladı. Denize gemi indirmiş, havada helikopter uçurmuş, yollar ve viyadükler açmış… Bunların abartılı olduğunu elbette biliyoruz. Tamamlanmamış işler tamamlanmış gibi seçmenlerin gözüne sokuluyor ama asgari ölçüde demokratik olan herhangi bir devlette böyle bir seçim kampanyasının yasalar ile engellendiği de biliniyor. Demokratik ülkelerde, adayların aldığı bağışlar bile sınırlanır ve seçim yarışı mümkün olduğunca adil hale getirilmeye çalışılır. Türkiye’de ise adayın biri, kendisini destekleyenlerin sağladığı kaynak ile bütün Türkiye’yi dolaşmaya ve kampanya yapmaya çalışırken diğer aday devlet kendisine aitmiş gibi devlet olanaklarını hovardaca harcıyor. 
Türkiye insanı, böyle bir adaletsizliğe göz yumacak değildir. Bu kampanyasının kendisi, kimin kendini devlet yerine koyduğunu, kamu kaynaklarını kendisi ve yandaşları için harcadığını bir kez daha gösterdiğine göre kime oy verilmemesi gerektiği de çok açık bir şekilde kanıtlanmıştır. Eminim ki Türk halkı da be dersi almıştır.
Kılıçdaroğlu zaten öndedir; yarışın sonu yaklaştıkça ara daha da açılacaktır. Kimin kazanmaması gerektiği kadar, kazanmayacağı da belli olmuştur. Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanlığı döneminde yeni parlamentonun yapması gereken ilk iş, seçim yarışını adil hale getirecek kuralları yeniden yürürlüğe koymak olmalıdır.

Kendisi yetmezmiş gibi Erdoğan kendisini destekleyenleri de yanında taşıyor; onları göstermek için de devlet kaynaklarını harcıyor onları da şovun bir parçası haline getiriyor. Bu kampanya, bir seçim kampanyasının “nasıl olmaması gerektiğinin” en güzel örneği olarak tarihe geçecek gibi görünüyor.

YORUM EKLE

banner608

banner474