banner564

İtiraf gibi açıklamalar: Çıkış yolu aranıyor!

Tuğrul Türkeş, Osman Kavala meselesinin iç hukuk yoluyla halledilerek Türkiye’nin uluslararası baskıdan kurtarılmasını istemeyenlerin neyin peşinde olduğunu merak ediyormuş…
Abdülkadir Selvi de Kavala meselesinin yeniden yargılama ile çözümlenmesinin iyi olacağını kamuoyuna benimsetmeye çalışıyor. Kavala’nın avukatları da yeniden yargılama için başvurdular zaten… Yargılansın, beraat ettirilsin ve bu iş de bitsin, gitsin!
Tuğrul beyin babası Kıbrıs’tan gitmedir. Kendisi bir süre KKTC’den sorumlu bakanlık yapmıştır. Bizi biraz olsun tanımışsa Kıbrıslıların bu tür yaklaşımlara, “Oldu guzzum!” diye karşılık verdiğini biliyor olmalıdır.
Bunca yaşanmışlık, “yeniden yargıladık ve beraat etti” denerek unutturulmuş olacak öyle mi? Oldu guzzum!
Sorun sadece Kavala değil ki! Hak ve demokrasi savaşçısı Osman Kavala, hukuksuz bir şekilde tutuklu yaşatılması nedeniyle hukuksuzluğa karşı mücadelenin sembolü haline gelmiştir ama Türkiye hapishanelerinde onun gibi hukuksuz bir şekilde cezalandırılmış binlerce insan vardır. Salahattin Demirtaş daha geçen gün bir suçlamadan beraat etmiştir ama hala hapistedir ve ne ile suçlandığı bile bilinmemektedir. Kanun hükmünde kararname ile işinden aşından edilen binlerce insan vardır. Polis terörü ile öldürülen çocukların hesabı verilmemiş; var olan kanunlar bile hayata geçirilmemiştir. El konular şirketler; yağmalanan kamu kaynakları vardır. Hayatlar çalınmıştır! 
Bütün bu haksızlıklar ve hırsızlıklar, bir iktidar projesi olarak uygulanmıştır. Terör var, denilmiş; ana muhalefet partisi ve lideri bile “terör destekçisi” olarak lanse edilmiştir.
Şimdi yumuşama zamanıymış! 
*Yeni anayasa yapılacak: Başkanlık sistemi yeniden şekillendirilecek. Belki de sorumsuz ama yetkili bir başkanlık makamı icat edilecek ki siyasi sorumluluklar ve suçlar başkalarının üstüne atılabilsin.
•    Kavala ve daha başka bazı popüler tutuklular “mahkemelerimiz çalıştı” denilerek serbest bırakılacak. Zavallı Avrupa, “Türkiye demokrasiye ve hukuka dönüş yaptı” diyerek buna alkış tutacak. Popüler olmayan tutuklular içeride çürümeye devam edecek ve bu durum herkese ibret olacak!
•    “Maarif modeli”, yumuşuma uğruna eleştirilerek olsa bile kabullenilecek. Böylece değerler eğitimi başlayacak; evrim unutturulacak, gökten zembille indiğimiz kabullenilecek; “her şey Allah’tandır” denilerek kaderimize razı olmak öğretilecek.
•    “Enflasyon ile kalkınma” vaazı verdikleri unutturulacak, enflasyon ile mücadele edilecek diye fakirler alabildiğine ezilecek, kamudan beslenenlerin ihtişamı devam ettirilecek. Haksız kazançlar herkesin yanına kar kalacak!
Yaşadıklarından gerekli dersi çıkarmayan hiçbir topluluk, gelişmeye devam edemez. Türkiye’de kendisine “aydın” denilmesini isteyen herkes şu soruyu yanıtlamak zorundadır: Biz bu hale niye düştük? Bu soruya yanıt verilecek ki ilerleme devam edebilsin… 
İşte size ip uçları: Enflasyon ile mücadele etmediklerini, tam tersine körüklediklerini Erdoğan her şekilde söylemiyor mu? Şimdi bunun tersi yapılacaksa, enflasyonla kalkınma olabileceğine inanmayanlar yapacak.
Şimdi artık Türkiye siyasetinin yumuşamaya ihtiyacı olduğunu söylerken gerilim siyaseti güttüğünü bizzat Erdoğan itiraf etmiş olmuyor mu? Şimdi yumuşama olacaksa, yumuşak toplumsal ilişkileri daha baştan savunanlar görev aldığı zaman olacak.
Kavala ve Demirtaş da dahil olmak üzere binlerce kişiyi hukuksuz olarak ve senelerce hapiste tuttuklarını kabullenmiş değiller mi? 

YORUM EKLE

banner608

banner474