Anavatan Türkiye; Kıbrıs için çok fedakarlıklar yaptı…
Bir yandan dış baskıları göğüslemeye çalışırken, diğer yandan Kıbrıslı Türklerin sorunlarını çözmek için yoğun çaba harcadı…
Yunanistan’da ‘Kıbrıs İşleri Bakanlığı’ olmadığını ve hiçbir zaman gündeme gelmediğini biliyoruz…
Peki Türkiye ne yaptı?..
Sırf, talepler zamanında karşılansın ve ihtiyaçlar hızlı bir şekilde tespit edilsin diye ‘Kıbrıs İşlerinden Sorumlu bakanlık’ oluşturuldu…
Son yıllarda bu görevi Cumhurbaşkanı Yardımcısı üstlendi…
Türkiye’nin o kadar sorunu yetmezmiş gibi, Cumhurbaşkanı Yardımcısı, Kıbrıs için önemli vakit harcamak zorunda kalıyor…
Kıbrıs; Türkiye’den sadece mali yardım istemiyor…
Su ihtiyacını, polisin araçlarını, hatta Meclis Bakanlığı’nın araçlarını, hasta hayvanların aşılarını, yol tamiratlarının masraflarını ve daha birçok ihtiyacı Türkiye karşılıyor…
Elektrik konusunda da üzerine düşeni yapmaya çalışıyor…
İşte size memba suyu
‘Asrın Projesi’ konmuşunda koparılan fırtınayı unutmak mümkün değil…
Hemen her yıl kuraklık parası ödemekten yorulan ‘ana’ nihayetinde buradaki siyasilere tarihi bir fırsat sundu...
Neydi bu?..
Anamur suyunu deniz altından borularla adaya taşımak...
Böylesi bir hediye karşısında insan ne yapar?..
Sabah, öğle, akşam şükretmez mi?..
Ama biz öyle yapmadık...
Suyun gelmesine karşı çıkacak kadar ‘ideolojik saplantılara’ tanıklık ettik...
“Kendi doğal kaynaklarımız elden gidecek” yalanıyla suyun gelişini geciktirenlere karşı sesimizi yükseltmedik...
Sonunda suyumuz geldi...
Önceleri karşı çıkanlar, daha sonra su sayesinde büyük kazançlar elde etmeye başladı...
İlk yıllarda anadan tonu 2 lira 30 kuruşu aldıklarını, 10-15 liraya sattılar...
Şimdilerde 7.5 liraya aldıkları suyu 20-25 liraya satıyorlar…
Elektrik meselesi
Suyun gelmesinden sonra “size elektriği de getirelim daha fazla zehirlenmeyin” dediler...
Aman Allahım...
Koro halinde “olamaz” dedik...
Niye olamaz?..
Hani bacasında filtre olmayan Teknecik zehirliyordu?..
Hani üretilen elektrik yetersizdi?..
Bu sorulara dürüst cevap vermek yerine işi yine ideolojik saplantıya döktüler...
“Efendim kendi öz kurumumuzu elden çıkarıp, Türkiye’ye yama olacakmışız...”
Bunun üzerine Türkiye de “ne haliniz varsa çekin” dedi ve elektrik projesini iptal etti...
Şimdi benzeri hareketi AKSA’ya karşı yapıyoruz…
Gana’da günde 720 megawat enerji üreten AKSA’nın, KKTC’de 300 megawat üretim yapması çok kolaydır…
Ama onu da istemiyoruz…
Yarın AKSA “vazgeçtim, size elektrik satmıyorum” derse, o zaman ne yapacağımızı düşünen var mıdır?..
Hemen her konuya ideolojik açıdan yaklaşanlar, Güney Kıbrıs’tan iki, üç kat daha pahalı elektrik alınmasına ses çıkaramıyorlar…
Sonuçta ne oluyor?..
Vatandaş sürekli kazıklanıyor…
Yarın: Mülkiyet sorunu ve çanlar çalıyor
KKTCde Kırk yıldır var olanı Yok Etmekten başka gerçekten neyi Becerebildik ki Siyaseti , Elektriği, Suyu ve Ekonomiyi de Becerebilelim !