banner564

İstihdamların sırrı, kamu düzenin özünde gizlidir!

Koalisyon hükümetinin UBP kanadında bakan değişiklikleri oldu; bu arada üst kademe bürokratları da değişti. Belki daha değişecek olanlar da vardır.
Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu ciddi sorunlarla boğuşuyor. Sadece maddi sorunları değil, Kıb-Tek’in elektrik sorunlarına çözüm üretememe sorunu da vardır. Ne yapması gerektiğini bilmeyen insanlar tarafından yönetiliyor. Yatırım yapmaya niyetli bir bakanları olsa nereye ve nasıl yatırım yapılmasını isteyecek bir kadroları yoktur.
Hem kamu kadrolarına hem de Kıb-Tek’e yeni istihdamlar yapılıyor. Ne için, hangi görevi yerine getirmek için yapıldığı belli olmayan istihdamlar… 
Daha bu istihdamlar yapılmadan, kimlerin müdür olacağı, kimlerin Kıb-Tek’e alınacağı konuşuluyordu. Şimdiki bakanlardan birinin, bakan olması halinde kimi müdür olarak atayacağı biliyordu. Zaten bu bakanımız, bakan olarak atanabilmesi söz konusu ailenin desteğini almaya çalışıyordu.
Geldik bildiğimiz hikayeye! Gör beni, göreyim seni!
Biliyoruz ki bu “gör beni, göreyim seni” prensibi bütün kamusal işler için geçerlidir. Bu prensibin geçerli olması demek, kamusal işlerin bir yağmaya dönüşmesi demektir. İstihdamdan kiralamaya; özel yasal düzenlemelerden ayrıcalıklı uygulamalara kadar bütün “uygunsuz” şeyler, bu prensibi hayata geçirmek için yapılıyor. Birilerini görmek zorundasın ki onlar da seni görsünler!
Bir tünele girmişseniz sonuna kadar gitmek zorundasınız. Bu prensiple atanmış bir kamu görevlisi iseniz başka atamalarda da aynı prensibin kullanılmasına karşı çıkamazsınız. Bir siyasi partinin üyesi olarak liderlerinizden bir yakınınız için atama talep etmişseniz başkalarının taleplerine itiraz edemezsiniz. Kendiniz için ayrıcalıklı bir sözleşme elde etmişseniz başkalarının aynı şeyi talep etmesini ayıplayamazsınız.
Etrafımıza şöyle bir göz attığımızda, bu tür olaylara bulaşmamız çok az insanımız olduğunu fark ediyoruz zaten… Biz böyleyiz yani! Hayatta kalabilmek için daha onurlu bir yol bulamadığımızdan olacak, kamusal kaynaklardan beslenerek ayakta durmayı, bunun için siyaset yapmayı hüner olarak belledik.
Nasıl sona erecek kestiremiyorum ama bu hikaye elbet bir gün bitecek! Bu hikayenin sona erebilmesi için kamunun ödemeye yapamaz, çıkar sağlayamaz duruma gelmesi gerekeceği ise çok açık. 
Başka yerlerde öyle oldu; biz de de öyle olacak!
Dilerim çok acı olmasın!


Batmış devlete ve batmış Kıb-Tek’e bol bol istihdam yapılıyor. “Gör beni, göreyim seni” düzenin gerekleri yerine getirilirken kamu kaynakları da yağmalanmış oluyor…

YORUM EKLE

banner471

banner474