Singapur’un yüzölçümü, KKTC’nin üçte biri kadardır...
Nüfusu ise 4 milyonun üzerinde...
Dünyanın ‘örnek gösterdiği’ bu küçük ülkenin geçtiğimiz yıl ağırladığı turist sayısı 19 milyon 100 bindir...
Elde ettiği gelir ise 21 milyar dolar civarındadır...
Peki bunu nasıl başardılar?..
Elbette çalışarak başardılar...
Turizm faaliyetlerine öncelik verdiler...
Ülkenin hemen her tarafını orkide bahçesine çevirdiler...
Kirletenlere, hırsızlık yapanlara karşı ağır ceza uyguladılar...
Turizm faaliyetlerinin yanı sıra ikinci sırada yer alan üniversiteler sayesinde on binlerce öğrenci çekmeyi başardılar...
Üniversitelerde ana dili gibi İngilizce öğrenen gençlere iş garantisi vererek, dünyanın dört bir tarafında ilgi uyandırdılar...
Adama göre iş politikası uygulamadılar...
Ülke yönetimini çok uzun yıllar müthiş başarılı bir adamın eline verdiler...
Güney Kıbrıs’a gelince…
Kıbrıslı Rumlar geçtiğimiz yıl 3 milyon 976 bin turist ağırladı…
Elde edilen gelir 2 milyar 710 milyon Euro…
Kuzey Kıbrıs’a gelen turist sayısı bir milyon 749 bin…
Elde edilen gelir ise ‘tahmini’ bir milyar 75 milyon dolar …
Görüldüğü gibi arada büyük fark var…
Ayrıca KKTC’yi ziyaret edenlerin önemli bir kısmı otellerde konaklamayan ve adaya turist vizesiyle giren işçi veya öğrencilerdir…
Peki KKTC neden böyle?
Bizler turizmde neden Rumlar kadar başarılı olamadık?..
Bırakın ulaşım ve tanıtım yetersizliğini, ülkemizin içinde 100 metrelik bir yolun asfaltını dökemeyecek duruma geldik?..
Artık birilerinin bunu sorgulaması ve ciddi, kalıcı önlemler alması gerekmiyor mu?..
Üç, beş tane siyasetçinin popülist uygulamaları yüzünden bir ülkenin geleceğini karartmak ve Türkiye’den sağlanan paraları da boşa harcamak kabul edilebilir bir yönetim şekli değildir...
Böylesi bir siyasetin bir gün dahi sürdürülmemesi gerekiyor...
Yaratılan düzen sayesinde halkın önemli bir bölümünü de ‘üretmeden kazanmaya’ ve olmayan para ile lüks yaşama alıştırmaları ayrı bir derttir...
Bu saatten sonra gerçeklerle yüzleşebilmenin ciddi tartışmaları ve gerilimleri de beraberinde getireceği aşikardır...
Yine de ‘düzeltmekten’ başka çare yoktur...
Son yıllarda, Güney Kıbrıs’ın en lüks otellerden daha iyilerini inşa etmekle birlikte, onların rakamlarını yakalayabilmek için daha çok çalışmalı, daha iyi planlama yapmalı, tanıtım ve ulaşım olanaklarını kat kat artırmalıyız…
İstersek başarabiliriz…