banner564

İsrail, bizi de bombalar mı acaba?

Kıbrıs, Orta Doğu’nun en önemli noktasında bulunuyor. Üstelik sorunlu bir ada… Adanın Güneyini Avrupa Birliği üyeliği de bulunan Kıbrıs Rum Yönetimi; Kuzeyini ise çoğunlukla Türkiye üzerinden iş gören KKTC kontrol ediyor. Son yıllarda gerek Güney’de, gerekse Kuzey’de konut sahibi olan çok sayıda yabancıya ev sahipliği yapmaktadır. Limasol’un bir Rus şehrine döndüğü yıllardan beri yazılıp çizilmektedir. Şimdi buna İskele de eklendi. Rusya mı; İran mı belli değil! Bu ada, düzensiz göçmenlerin de önemli bir uğrak veya geçiş yeridir.
Elverişli çalışma olanakları buluyor olmalıdırlar ki istihbarat örgütleri böyle ülkelerde fink atarlar… Unutmayın; İkinci Dünya Savaşının en önemli casusluk olaylarına İsviçre gibi tarafsız kalmayı başarabilmiş bir ülke ev sahipliği yapıyordu.
Orta Doğu’da yaşananlar İkinci Dünya Savaşı’nı aratmıyor. Daha kötü durumda olduğumuz bile söylenebilir. Kim kiminle savaşıyor, o bile belli değildir. İsrail, daha geçen hafta, savaş halinde bulunduğu HAMAS yöneticilerine Türkiye ve Katar gibi ülkelerde suikast düzenleyebileceğini açıkça ilan etti.
Basına dün yansıyan haberler, bu açıklamanın arkasından gelmiş oluyor. İsrail Başbakanlığı ve istihbarat örgütü MOSSAD, İran’a bağlı ajanların Yahudi iş insanlarına suikast girişimlerinin Rum Yönetimi tarafından önlendiğini duyurdu. Bu ilk değil aslında; Haziran-Temmuz aylarında da buna benzer haberler basına yansımıştı. O zaman pek fazla aldırmadık.
Adamızda bir şeyler oluyor ama acaba ne oluyor?
Açıkça belirtmek gerekirse bu sorunun yanıtını KKTC Cumhurbaşkanı’ndan veya hükümet üyelerinden alamayacağımızı biliyoruz. Böyle bir şey beklersek onlara büyük bir haksızlık etmiş oluruz. KKTC’nin ne bunları bilebilecek istihbarat ağı; ne de bize bilgi aktaracak istihbari iş birliklerimiz vardır. Türkiye Milli İstihbarat Teşkilatı’nın bilgi sahibi olduğunu düşünebiliriz ama onların da İsrail ile iş birliği yapma ve olaylara tam olarak hakim olma şansı olduğunu düşünmüyorum. Rum tarafından bilgi almaları kaynakları da sınırlı olmalıdır. Herkes kendi güvenliğini sağlamak için uğraşıyor da denebilir. 
Bu durumda, yaşanan veya yaşanması zaten muhtemel olan gelişmeleri, İsrail’in “kötü niyetli” açıklamalarından öğrendiğimizde niye şaşıyoruz ki?
Açıklanan olabilecek şeylerdir ama MOSSAD bunların yaşandığına dair delilleri bizimle paylaşmayacak; Rum Yönetimi ile iş birliği yapmaya da devam edecektir. 
Gerçekler bu şekilde ortada iken İsrail’i delilsiz açıklama yapan kötü niyetli bir devlet olarak nitelediğimizde ne kazanmış oluyoruz? Böylece KKTC’de yaşayanlara güvence verdiğimizi mi sanıyoruz acaba?
Bu olaylarla birinci derecede muhatap olduğu ve tutuklamalar bile yaptığı halde Rum Yönetimi bile açıklama yapmıyorken bizim liderliğimizin yaptığı açıklamaları dikkate alacak olan mı var?
“Kötü niyetli” diyorlar ya… Oldu olacak, İsrail’in “kötü” olan niyetini de açıklasınlar da bilelim!
İsrail ne yapacak acaba? Gazze gibi bizi de mi bombalayacak?


MOSSAD, İSRAİL VATANDAŞLARINI KORUMAK İÇİN RUM TARAFI İLE İŞ BİRLİĞİ YAPIYOR. BİZİMKİLER BUNU “KÖTÜ BİR NİYET” OLARAK ALGILIYOR. BU NİYET NE OLABİLİR ACABA?

 
 

YORUM EKLE

banner608

banner474