banner564

İşlerine geldiği gibi

   Devletin kontrolündeki bir kurum, hayatında ilk defa kiraladığı bir araziden peşinen 1.5 milyon Sterlin alıyor...
   Sonra da aylık taksitler halinde yüklü miktarda para almaya devam ediyor...
   Bunu yaparken kiraladığı arazinin yarısını geri alıyor...
   Zorunlu ise almasın mı?..
   Elbette alsın...
   Ama iş sözleşmeyi düzeltmeye gelince “Buna yetkim yok” demeye başlıyor...
   Konuyu aylarca, yıllarca sürüncemede bıraktıktan sonra “Sözleşme taslağını Sayıştay’a gönderdik, bir incelesin” diyor...
   Sayıştay aylarca karar veremiyor...
   Sonunda “Biz de şuraya, buraya yazılar yazdık” diyerek, yağdan kıl çeker gibi işin içinden çıkıyor...
   Böylece 100 milyon Euro’luk yatırım başlayamıyor...
   Devletin bir başka kurumu ihalesiz mal alıyor...
   Birikmiş borçlarına borç ekliyor...
   Uyarılara karşın, milyon Euro’luk mal alımlarını sürdürüyor...
   Bu durum karşısında Sayıştay göreve çağrılıyor...
   Peki ne oluyor bilir misiniz?..
   Hükümetin tayin ettiği müdür, devletin Sayıştay görevlisini kurumun kapısından içeri sokmuyor...
   Bunu birileri bir şekilde sızdırdıktan sonra hükümetten tek kelimelik açıklama gelmiyor...
   Öyleyse buna kim cevap verecek?..
   Kurumun başındaki kişi...
   Çıkıyor meydana ve “Sayıştay’ın beni denetleme yetkisi yok” diyor...
Tam bir komedi tiyatrosu
   Sayıştay, devletin kontrolündeki bir kurumu nasıl denetleyemiyor?..
   Bu kurumun zararlarını karşılayan devlet...
   Bu kuruma bir kamu bankasından ve İhtiyat Sandığı’ndan sürekli para aktaran yine devlet...
   Yönetim Kurulu Başkanını atayan hükümet...
   Yani tam bir devlet kuruluşu...
   Ama Sayıştay’ın bunu denetleme yetkisi yokmuş!!!
   Allah, Allah...
   Allah, Allah...
   Birileri bu toplumla, hatta KKTC devletçiği ile alay ediyor...
   Birileri, bu ülkede yaşayan, insanların tümünü aptal zannediyor...
   Birileri, Aziz Nesin’in ‘Zübüğüne’ rakip senaryolar yazıyor...
   Olacak şey mi bu?..
   Milyonlarca Euro’luk harcama yapan bir kurumu Sayıştay denetleyemiyorsa, kim denetleyecek?..
   Yasa eksikliği mi var?..
   Öyleyse nerede o üç haftada Anayasa değişikliği hazırlayan fedakar mebuslarımız?..
   Nerede hükümet?..
   Nerede ‘demokrasiyi’ ve ‘etik değerleri’ savunanlar...
   Nerede ‘dürüstlük’ şampiyonları...
   Allah, Allah...
   Allah, Allah...
   Neler oluyor şu garip ülkede?..
İşine nasıl gelirse
   KKTC’deki garipliğe dikkat edin lütfen...
   Ülkeye büyük yatırımlarla katkı sağlayacak olanlara, her konuda işi yokuşa sürmek için topu ya Sayıştay’a atarlar ya da savcılığa...
   Mesele yolsuzluk, suistimal, yetki aşımı, ihalesiz yüz milyonlarca liralık mal alımına geldiği zaman...
   Ne Sayıştay’ı tanıyorlar, ne de savcılığı...
   Ne polisi tanıyorlar, ne de yargıyı...
   Tam bir komedi tiyatrosu...
   Yaşasaydı Aziz Nesin mutlaka bunları yazardı...
YORUM EKLE

banner608

banner473