banner564

İşgal suyuna ‘hayır’ Horozlara ‘ölüm’

   Trodos’ta meydana gelen büyük yangın sonrasında, KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Rum lideri Nikos Anastasiadis’e ‘yardım’ teklifinde bulunmuştu...
   Rum lideri bunu kabul etmedi...
   “Yangın helikopterlerinin suyu işgal altındaki kuzeyin denizinden almasını kabul etmeyiz” dedi...
   Deniz suyunun işgali mi olur?..
   Rumlara göre oluyor...
   Cumhurbaşkanı Akıncı, 23 Haziran 2016’da Anastasiadis’le gerçekleştirdiği 3 saati aşkın görüşmede üzüntüsünü dile getirirken aynen şöyle demişti:
   “Bunun sadece ormanlar ve çevre açısından bir tahribat olarak kalmayacağını, toplumlarımızda bir araya gelememenin yaratacağı hayal kırıklıkları ve umutlara vuracağı darbenin de çok önemli olduğunun da altını çizmiş olduk...”
   Büyük bir orman yangınında bile deniz suyunun‘işgal’ olduğunu söyleyerek, yardımlaşmayı reddetmeleri elbette umutlara darbe vurmuştu...
   Ama bu bir ilk değildi...
   Umutlara darbe vuran onlarca olaydan sadece bir tanesiydi...
   Müzakerelerin ilk haftalarında ‘Güven Yaratıcı Önlemler’ üzerinde uzlaşıya varılmasına karşın bunların hiçbiri yerine getirilmedi...
   Cep telefonlarıyla konuşma, araç sigortaları gibi önemli konularda milim ilerleme olmadı...
   Rum tarafı bizimle dalga geçerek “yasal engelden’ söz etti...
   ELAM’ın saldırıları karşısında tek bir kişi ceza görmedi...
   Saldırılar artarak devam etti...
   Bunlar ‘umutlara darbe vuran’ gelişmelerdi...
   Yine de biz ne yaptık?..
   2016 sonuna kadar çözüm istedik...
   En basit taleplerimiz yerine getirilmediği halde Cenevre’ye giderek masaya harita koyduk...
   Hatta garantileri tartışmaya açtık...
  Umutları yıkılan bir toplumu nereye sürüklediğimizi düşünemedik...

Zavallı horozlar
 
   Yangın meselesinde deniz suyunun işgal bölgesinden alınmasına karşı çıkan bu insanların 3 gün önce de Türk tarafından alınan 2 horoza ne yaptıklarını Rum basını yazmasaydı haberimiz olmayacaktı...
   Kıbrıslı Rum, kuzeydeki bir Türk’ten 2 adet güreş horozu almış, bağajına koyarak güneye götürmek istemişti...
   Metehan Sınır Kapısı’nda Rum gümrük memuruna takılınca horozlara el konuldu...
   Kaçakçı muamelesi gören Ruma da 50 Euro ceza kesildi...
   Şimdi bu noktada “Yasal devlette horoz güreştirmek yasaktır” denilebilir...
   Buna saygımız vardır...
   Yasaksa yasak...
   Fakat horozları geri kuzeye göndermek yerine Rum Veteriner Dairesi’ne teslim ettiğinize göre; onlara bakmak zorundasınız...
   Ne var ki; zavallı horozlar da ‘işgal muamelesine’ tabi tutuldu...
   Bir Rum gazetesine göre; aç bırakılan horozlardan bir tanesi komaya girdi...
   Bugün itibarıyla ikisi de ölmüş olabilir...
 
Uyanma zamanı
   
   Şimdi tüm bu olup bitenlere bakınca, yabancı güçlerin Kıbrıslı Türkleri nerelere sürüklemekte olduklarını herkesin anlaması gerekiyor...
   Özellikle de Eide’nin...
   Rum Meclisi’nin Enosis kararını ve kapı vurma krizini unutan Eide’nin önceki gün Amerika’da düzenlenen bir toplantıda konuştuğu ve “Garantiler çözümü engelleyen bir konu olmayacak” dediği açıklandı...
   Garantilerin kalmasını şart koşan Rum tarafını memnun etmek için yeni formüller icat etmekte olduğu bildirildi...
   Rum Müzakereci Mavroyannis’in de hazır bulunduğu bir toplantıda söyledikleri hayret vericidir...
   Kıbrıslı Türklerin endişelerini ve Rumların her konuda ırkçı davranışlarını hiç dikkate almadan, garantileri bertaraf edebileceğini ima ediyor...
   Hele bir denesin...
   Tepkimizin boyutunu gördüğünde çok şaşıracak...
YORUM EKLE
YORUMLAR
Mehmet Besler
Mehmet Besler - 8 yıl Önce

Bunu ilk Zamandan beridir soyluyorum rum Adam olmaz diye.Avrupanin simarik cocugunu ne kaDar daha bu hristitan dunyasi destekleyecekler.

Gultekin bilge
Gultekin bilge - 8 yıl Önce

Bizler aptalca davranarak baris yapacagimizi Anneden zavallilariz ama farkinda degiliz

banner471

banner474