Yeni yıla girdik. Evet, insanlar yeni yılı daima yeni bir başlangıca yol açması dileği ile karşılar. Yeni yıla girerken bir haber dikkatimi çekti. Habere göre Almanya’da bilim insanları, ip şeklinde bir robot geliştirmişler. O ip şeklindeki robot, beyin damarları içinde oluşan tıkanıklıkları damara zarar vermeden giderecek engelleyecek. 
Bu elbette ki insan yaşamını daha sağlıklı ve konforlu kılmak için yapılan bilimsel arayışların bir başarısı. Bu buluş devreye girdiğinde pek çok insan, bu hassas organda oluşan damar tıkanıkları nedeni ile karşı karşıya kaldıkları sorunları aşma mutluluğu yaşayacak. 
Peki, biz 2020 yılına hangi yeni bilimsel buluşun veya insan yaşamına  “ oh be" dedirten rahatlığı ile giriyoruz? Hiç birinin. Biz yeni yıla, geçmişten gelen ve daha da ağırlaşan ekonomik, siyasi, idari sorunların artan ağırlığı ve bunların yol açtığı korkularla giriyoruz. 
Yollar, sağlık, eğitim ve döviz krizleri, bunun yol açtığı ekonomik sıkıntıların baskısı, geçim derdi  altında.. Üstelik bunları biraz olsun azaltacak bir umut taşımadan yeni yıla giriyoruz. 
Bu yeni yıla, Doğu Akdeniz’de her an patlayabilecek bir çatışma korkusu ile giriyoruz. Libya gerilimi buna eklenen yeni bir halka oldu. Kıbrıs sorununda ise bu gerilimler içinde bir yumuşama beklentisi ise hala oluşmadı. 
Kısacası dünyanın pek çok yerinde insanlar, yeni yıla bilimsel yeni gelişmelerin ve yeni ciddi beklentinin yol açtığı umutlarla girerken; biz nesilden nesile aktarılarak gelen ve gittikçe daha da kör düğüm olan başta Kıbrıs sorunu olmak üzere pek çok ekonomik, siyasi, demokratik ve sosyal sorunların yol açtığı bir yükle giriyoruz.
Sırtımızda ağır bir yük olarak taşıdığımız sorunlar heybesini, 2020’nin de azaltmaya dönük bir potansiyel içermediğini de bilerek yeni yıla girdik. Neden mi? 
Çünkü 2020’de CB Seçimleri olacaktır. Yani, 2020 Haziran ayına kadar, yalnız seçimle meşgul olunacağı nettir.  Üstelik bu yalnız Cumhurbaşkanlığı ile ilgili bir sonuç getirmeyecektir. Şimdiden açıktır ki Hükümet ve Meclis olgusunu da bugünden farklı duruşlar ve şekillenişler içine sokacak gelişmeleri de bu içinde taşımaktadır. 
Çok ifade edilen büyük sözler var. Bunlardan biri de “ siyasetçi gelecek seçimi değil, ülkede yapılacak işlere öncelik vermelidir “. Ancak en ilginci de burada. Çünkü bu büyük sözleri ifade etmekten çok hoşlananların çoğunluğu, şimdi yalnız CB Seçimleri ile değil, ama seçim sonrası kim hükümet olur, nasıl hükümet bozulur ve erken seçim konusu ile herkesten daha fazla uğraşmaktadırlar. 
Yani 2020 de bu şekli ile kayıp yıl olacaktır. Baksanıza müneccimlerin kimin siyasette yıldızı parlayacak ifadeleri öne çıkan haber oluyor. Ama sorunları nasıl çözeceğiz ile yeni ve farklı bir şeyi nasıl yapacağız temelli bilimsel bir tartışma ve arayış yok. 
2019 sonundan itibaren hükümetin 2020’de ömrü ne olacak konusu öne çıktı.  Kısacası 2020 bizim için yeni bir başlangıç enerjisi üretmeye değil, kayıp bir yeni yıl olmaya aday. Hesaplar, CB seçimi ve sonrası hükümet senaryoları ile erken seçim ihtimali üzerine kuruluyor. Kısacası dünya ip şeklinde robot ile uğraşırken biz hala yağlı ve çamur zeminde ip çekişmesi içindeyiz. Kimse kimseyi, böyle bir zeminde çekemez. Ancak her birlikte, arpa boyu gitmeden yere yapışır ve yağ ile çamura bulanırız.