banner564

İnsanlık da mı öldü?

 Kıbrıs’ın her iki tarafı ‘uyuşturucu belası ile’ baş edemiyor...
 Özellikle gençlerin geleceğini tehdit eden bu bela karşısında ne Rum hükümeti, ne de KKTC hükümeti gerekli önlemleri alamıyor...
 Kuzeyde, işe yaramaz yasaların düzeltilmesi konusunda hiç kimse kılını oynatmıyor...
 Halkımız, son genel seçimlerde Meclis’i ‘gençleştirme’ görevini büyük ölçüde yerine getirdi...
 Peki ne oldu?..
 Ya da ne değişti?..
 Hiçbir şey...
 Çünkü genç milletvekillerinin başında duran bir kılıç vardır...
 O kılıcın tesiri altında hiçbir şey yapamıyorlar...
 Bağlı bulundukları partinin Merkez Yönetim Kurulları ne karar verirse, onlar buna uymak zorunda kalıyor...
 Parti MYK’ları ise ‘daha çok tayin, terfi ve parti çıkarlarıyla’ ilgileniyor...
 Uyuşturucu belasına karşı herhangi bir proje üretilmiyor...
 Halbuki cezaevindeki mahkumların yarıdan fazlasını uyuşturucu suçluları oluşturuyor...
 Ve yüklü miktarda uyuşturucu ticareti yapanlarla, hayatında bir defa uyuşturucu kullanmış bir genç aynı hücrede tutuluyor...
 Böylesi bir ortam, ilerisi için ciddi tehlikeler yaratmıyor mu?..
 Evet yaratıyor...
 Peki önlem?..
 Kimse önlem almıyor...
 Cezaevindeki sorunları 30 yıl önce de, 20 yıl önce de, 10 yıl önce de konuşuyorduk...
 Bugün konuşmaya devam ediyoruz...

Islah okulu hala yok
 
 KKTC hükümetleri, sağlıkta ‘tam gün’ uygulamasına geçilmemesi nedeniyle doktor ve hemşirelere ‘fazla mesai’ parası ödemeye devam ediyor...
 Gümrükte gerekli düzenlemeleri yapmadığı için burası da para yutmaya devam ediyor...
 İşin üzücü yanı, fazla mesai ödemelerinin durdurulacağı konusunda bir karar üretilmişti...
 Bakanlar Kurulu’nun o kararında ‘Amaaaaaa’lı ek’ler olduğu için, hiçbir işe yaramadı...
 Gümrük veya Tapu müdürü ‘amaaaaa’ dediği anda, Maliye Bakanlığı boyun eğmek zorunda kalıyor...
 Milyonlarca lira bu şekilde harcanırken, bu ülkenin ‘baş belası’ olan uyuşturucu ile mücadeleye ayıracak para kalmıyor...
 Çocuk yaştaki suçluları yeniden hayata kazandıracak bir Islah Okulu dahi kurulamıyor...
 Beş binden fazla kanser hastasına sadece bir Onkolog bakıyor...
 Beş Onkolog daha alınması halinde, hastalar kısmen rahatlayacak...
 Her birine ayda 10 bin TL verseler, 50 bin TL eder...
 Ama 50 bin TL’yi bulamıyorlar...
 Böylesi hayati konular için kaynak ayıramıyorlar...
 Aslında bu bir insanlık suçudur...
 Ama bu ülkede insanlık suçu işleyenlere karşı uygulanacak kurallar ve cezalar yoktur...
 Bu ülkede ‘yapanın yanına kalır’ kuralları geçerlidir...
 Yapıcı fikirlerin, başarıların, fedakarca çalışmaların ve yardımların pek önemsenmediği bir ülkede yaşıyoruz... 
 Bu acı gerçekleri sadece siyasi yaşamda değil, özel yaşamda da görebiliyoruz...
 İnsanlar eğer ‘güvenilecek bir insan’ bulmakta zorlanıyorsa veya güvendiği dağlara karlar yağıyorsa; o ülkede yaşamanın anlamı da sorgulanmaya başlar...
 İyi pazarlar... 
YORUM EKLE
YORUMLAR
Arif Özbayrak.
Arif Özbayrak. - 9 yıl Önce

Bu ülke, dünyanın en müreffeh ülkesi olması gerekirken, çalan ın yanına çaldığının kar kalması ve adaletin hiç olmaması neticesi bu duruma getirilmiştir. Herşey ortada. Başka ne diyelim.

banner608

banner473