Lefkoşa’da ikamet eden insanların önemli bir kısmı  ‘Mağusa’ ve ‘Baf’ kapılarının açılmasını istiyor...

   Lefke ve civarındakiler Aplıç Kapısı’nın, Mağusa’dakiler de Derinya Kapısı’nın açılmasını arzu ediyor...

   Bugüne kadar farklı bir kapıyı gündeme getiren olmadı...

   Ne var ki; unutulmuş tarihi Türk köylerinden Akıncılar’ın da beklentisi var...

   Tampon bölgedeki bu köyün sakinleri, özgürlüklerinin kısıtlandığına inanıyor...

   Hemen herkesin bir konuda şikayeti var...

   Ve bu insanlar da doğal olarak, Akıncılar Kapısı’nın açılmasını istiyor...

   Kapının açılması onlara ne getirecek?..

   Ercan’dan seyahat etmek isteyenlerin, köylerinden geçeceğini ve mola verdiklerinde, hiç olmazsa bir kahve içeceklerini düşünüyorlar...

   Koca bir köy kahve molası ile kalkınır mı?..

   Elbette değil...

   Ama zaman içinde köyde el sanatları ve yerli ürünlerin satışı teşvik edilebilir...

Eğitim istiyorlar

   Konu el sanatlarından açılmışken, sadece Akıncılar’ın değil, tüm ülkenin önemli bir sorununa dikkat çekmek istiyorum...

   Kuzey Kıbrıs’ta ‘yüksek tahsilli’ insan sayısı çoktur...

   Fakat meslek sahibi insan sayısı çok azdır...

   Yurt dışından işçi ithalinin nedeni de budur...

   Bunu tersine çevirebilmek için ne yapmak gerekiyor?..

   Meslek eğitimi vermek...

   Peki bu kadar zor mu?..

   Olmamalı...

   Akıncılar köyünde ikamet edenler, gençlerin başka yerlere göç etmesinden şikayet ederken, kalanlar için neden meslek eğitimi verilmediğini merak ediyor...

   Memur sayımızın yok denecek kadar az olduğu dönemlerde bu ülkenin gururla andığımız köy kursları vardı...

   Sonradan onları da yok ettik...

   Olacak şey değil...

   İnsanlar “bizi eğitin ve yönlendirin” diyor, devlet yan çiziyor...

   Mümkün olan en kısa sürede köy kurslarının başlatılması için tüm yetkilileri göreve davet etmek istiyorum...

Doktor doktor kalksana

   Akıncılar halkı; Mücadele Öndrimiz Dr.Fazıl Küçük ile Kurucu Cumhurbaşkanımız Rauf Denktaş’ı özlemle anıyor...

   Her ikisinin de fırsat buldukça köye giderek, halkla sohbet ettiğini, kahvelerde toplantı yaptıklarını söylüyor...

   Peki yeni siyasetçiler?..

   Onlardan müthiş şikayet var...

   “Bazıları seçimden seçime geliyor” diyerek, üzüntülerini dile getiriyorlar...

   Onların bir diğer üzüntüsü ise, hayvancıya yönelik Veteriner hizmetlerinin olmaması...

   Bundan 30 yıl önce, daha zor koşullarda köylerinin  her hafta veteriner tarafından ziyaret edildiğini, hayvanların kontrolden geçirildiğini ve sağlık sorunu olması halinde yerinde müdahale edildiğini söylüyorlar...

   Ne var ki; memur sayısı arttıkça, köy ziyaretleri tarihe kavuştu...

   Dairede, klima altında çalışmak var iken...

   Zahmete kim katlanacak?..

   Olacak şey değil...

   Çok üzücü ve düşündürücü bir durum...