Dağlar, denizler aşıldı ve Anamur suyu adaya geldi...
Türkiye bu dev proje için büyük paralar harcadı...
Fakat bizler Anamur’dan gelen suyu ada çapında tüm bölgelere dağıtma becerisini gösteremedik...
Anamur suyunun hala ulaşamadığı birçok köyümüz vardır...
Neden ulaşamıyor?..
Çünkü patlamış, parçalanmış asbestli borular, yüksek basınçlı şebeke suyuna bağlanamıyor...
Dolayısıyla bu insanlar musluklarından asbest tozuyla karışık akan kuyu sularını kullanmaya devam ediyor...
Araştırma sonuçları, asbest tozunun kullanılmasıyla akciğerdeki tahribatın büyük olduğunu ortaya koyuyor...
Zavallı köylülerimiz işte bu sularla yemek pişiriyor; çocuklarına pilav, fasulye yediriyor...
Ondan sonra alın kanser patlaması...
Yuvalar dağılıyor, aileler acı içinde yaşıyor...
Rumlar da bu halimize baktıkça “Bunlardan adam olmaz... Bunlar hangi yüzle ortaklık istiyor” diyerek, bizimle dalga geçiyor...
Suyun ulaştığı birçok bölgede ise belediyeler ton başına 6-7 lira talep ediyor...
Maliyet 2.30, satış ise 7 lira...
İnsanlar muslukları açmaktan korkar olduğu zaman mutlu bir toplum yaratabilir misiniz?..
Toplum mutlu olmadığı sürece milyarlar akıtsanız da, ulusal davayı güçlü bir şekilde savunamaz, inandırıcı olamazsınız...
Hala belediye sayısını tartışıyoruz
Küçük bir ülkede 28 tane belediyenin olması gülünçtür...
Sadece 250 kişinin yaşadığı küçük bir köyde belediye olması dünya komedi tiyatrolarına aday olacak kadar gülünçtür...
Peki değiştirin bunu?..
Ekonomik protokole göre; 2016 sonunda belediye sayısı yarı yarıya azaltılacaktı...
Ama yapılmadı...
Hala aynı konuyu tartışmaya devam ediyoruz...
Çünkü toplumun önemli bir kesiminde kötü siyaset anlayışını sürdürme eğilimi vardır...
Kötü düzeni değiştirmeyip, daha sonra Türkiye’ye saldırmak ve tüm olumsuzlukları Kıbrıs sorununun çözümsüzlüğüne bağlamak bir siyaset şekli oldu...
Ama artık bu tür siyasetle bir yerlere gidilemeyeceğini halkımız görüyor ve kurtuluş çaresi arıyor...
İşte o yüzden KKTC’nin hastalıklarına ‘tam teşhis’ koyma ve tedaviyi ivedilikle başlatmak şarttır...
Seksen milyonluk Türkiye’de çok daha büyük sorunlar kısa sürede çözülebiliyor...
Ancak 300 bin nüfuslu KKTC’de egemen olan popülizme teslim olmuş vaziyetteyiz...
Devletten maaş alan yüzlerce insan, iş yapmak ve sorunların çözümüne yardımcı olmak yerine; kendi devletine vuruyor, her türlü başarısızlığı Türkiye’ye mal etmeye çalışıyorsa; burada ciddi bir hastalık olduğunu görebilmeliyiz...
İşte o yüzden ‘doğru teşhise’ ve ‘doğru tedaviye’ ihtiyaç vardır...
Kolay gelsin...