banner564

İnanılır gibi değil

   Hükümetin mensupları dahi ülkenin batak halde olduğunu itirafa başladı...
   “Böyle gitmez” diyorlar...
   Ancak; devletin iç borç miktarının, bir yıllık bütçenin tamamının da üzerine çıktığını belirtirken, bunun nasıl ödeneceğini açıklayamıyorlar...
   Hesap, kitap yapmadan açıklanamaz elbette...
   Hesap, kitap yapabilmek cersaret ve kararlılık işidir...
   “Üç tane oy kaybederim” düşüncesinde olursanız, hesap, kitap yapamaz, proje üretemezsiniz...
   Halbuki; az bir cesaretle bu ülke hızlı bir şekilde ayağa kalkabilir...
   Bugünkü sorunların önemli bir bölümü gündemden düşmüş olur...
   Bir örnek verelim...
   Atıl vaziyette yüzlerce konut vardır...
   Kimisinin sahibi ülkeyi terk etmiş; kimileri mahkeme emriyle faaliyetten ve satıştan men edilmiş...
   Çözüm üretilmesi ve bu konutların kısa sürede ekonomiye kazandırılması halinde devletin kasasına büyük paralar girer...
   Yine, batan bankaların malları var...
   Bunların birçoğu ‘devletin kullanımına’ verilmiş...
   Hemen hepsi yıpranmış vaziyette...
   Bazılarının kapısına kilit vurulmuş, yıllardan beri o şekilde duruyor... 
   Yazık ve günah...
   Sökün kilitleri, kiraya verin...
   Onu dahi beceremiyoruz...
  
Mağduriyetler giderilmeli
   Atıl vaziyetteki konutları ekonomiye kazandırabilmek için öncelikle yabancıların ‘mağduriyetleri’ giderilmelidir...
   Onları kazıklayanlar tutuklanıp, adalete teslim edilmeli...
   Devlet bir şekilde mağduriyetlerini gidermeli ve bu insanlardan özür dilemelidir...
   Yabancıların mağduriyeti giderilmediği sürece, KKTC aleyhtarı kampanyalar durmaz...
   Kampanyalar devam ettiği sürece, ülkeye yeni alıcı gelmez...
   Yani ilk adım adaletin sağlanmasıdır...
   İkinci adım, yarım inşaatların tamamlanması...
   Üçüncüsünde satış ve gelir...
Devlet malına sahip çıkmalı
   Devletten ‘yatırım vaadiyle’ arazi alanlar vardır...
   Bir kısmı gerçekten yatırıp yapmış, faal durumdadır...
   Ama yatırım yapmayan ve boş araziyi ‘hava parasına’ devreden veya devretmek için müşteri bekleyenlere karşı devletin acizliğini anlamak mümkün değildir...
   Yatırım yapmayanın elinden alıp, yatırım garantisi verene teslim edersiniz...
   Böylesi bir hizmet için de herhalde ‘parti rozeti’ istemeyeceksiniz...
   Önemli olan devletin saygınlığı, insanların mutluluğu ve adaletin sağlanması değil midir?..
   Ne yazık ki bu ülkede işler, batı ülkelerindeki gibi yürümüyor...
   İktidarın ve ceketin üzerindeki rozetin rengine göre uygulama yapılıyor...
   Durum böyle olunca, batan ekonomiyi ayağa kaldırmak mümkün olmuyor...
   Ekonominin batması devletin batması demektir...
   Bir yıllık bütçesi 4 milyar TL olan bir devletin, 4,5 milyar TL iç borcu vardır...
   Bundan kurtulmak için “Allah vere” diyerek, yan gelip oturamazsınız...
   Proje üretmeli, icraat yapmalısınız...
   Aksi halde batağın içinden çıkamazsınız...
YORUM EKLE

banner608

banner474