Ülkenin ‘acil çözüm’ bekleyen birçok sorunu vardır…
Yediklerimiz, içtiklerimizden tutun; yollarda yaşanan can pazarı, araçlardan yayılan zehirler, çökmüş yollar, kontrolsüz taşımacılık, kanalizasyon yetersizliği veya eksikliğinden kaynaklanan çevre kirliliği, sağlık hizmetlerinin yetersizliği…
Elektrik ve aydınlatma…
Ayrıca suçlarda yaşanan patlama, şiddet, tecavüz olayları…
Ölümlü veya ağır hasarlı trafik kazaları…
Eğitimde dibe vuruş…
Mahkemelerin gündeminde bulunan binlerce alacak-verecek davası…
Bunlarla ilgilenen ve çözüm getiren herhangi bir siyasetçi görebiliyor muyuz?..
Göremiyoruz…
Muhalefetin eleştirdiği, iktidarın yanıt verdiği veya hiç dikkate almadığı, duymazdan geldiği sorunlar vardır…
Bu uygulamanın son 40 yılda farklı bir çizgiye yöneldiğini gören var mıdır?..
Olamaz…
Muhalefette kim olursa olsun mutlaka iktidarı eleştirecek, iktidar ise bildiği yoldan yürüyecek…
Siyaset güven yitirdi
İç Tüzüğe sığınarak 99 gün tatil yapan bir meclisin, okulların tatilini kısıtlaması mümkün müdür?..
Bunu asla yapamazlar…
Kendi tatil sürelerini kısaltmadıkları sürece ne eğitimde, ne de kamu hizmetlerinde verimliği artırmak mümkün değildir…
Siyasette seviyenin bu kadar düştüğünü gördükçe elbette üzülüyoruz…
KKTC ekonomisinde lokomotif sektör olan turizmi tartışırken, takıntı haline getirdikleri bazı konuları çarpıtarak değerlendirirken, turistik bölgelerimizin, tarihi eserlerimizin ne durumda olduğunu görmüyorlar…
Turizmcileri karşılarına alıp sorunları dinlemiyor, birlikte çözüm yollarını aramıyorlar…
Burada nelerin yaşandığını bilmiyorlar…
Yıkımın ne büyük boyutlarda olduğundan haberleri yok…
Haberdar olanların da ilgi sahasına girmiyor bu tür sorunlar…
Yabancıların bizlere nasıl küfrettiğini duymuyor, paha biçilmez eserlerin yıkılma noktasına gelmesinden rahatsız olmuyorlar…
Turiste ne tür hizmetlerin sunulduğunu ve bunların ne kadar etkili olduğunu ya bilmiyor, ya da bildikleri halde hayali nutuklar atıyorlar…
Siyasilerin çoğu kez temelsiz iddialarını izledikçe insanın içi kararıyor…
Ve ülkenin geleceğine dair umutlar daha da kararıyor…
Siyasetin kendi içinde toparlanmaması halinde bu ülkenin daha ciddi sorunlarla yüzleşeceğini anlamalarını ve yeni bir toparlanma sürecine girmelerini diliyoruz…
Aksi halde çocuklarımızın geleceğinden çalmaya ve onları göçe zorlamaya devam edeceğiz…
“…..(Dionysos)
Reşat akar beyefendi, Metin Münir sevenler olarak başlıktaki anlayisa bizlerin de ihtiyacı var. 2 haftadır yeni yazı bekliyoruz. Yazı altındaki serzenişleri kulak ardı etmemenizi, o serzenişleri okumanızı rica ederiz.” 5 Kasım tarihli yorumumdur.