banner564

İki yıl geriye gidince krizin derinliğini daha iyi anlarsınız

   KKTC’de ekonominin iyiye gittiğini veya umut vadettiğini iddia edebilen bir kesim vardır…
   Bunlar azınlıkta olsa bile, kafaları karıştırabiliyor…
   Halbuki; ekonominin iyiye gittiğine ilişkin somut bir gösterge yoktur…
   Narenciye ihracatında, yabancı turist ve öğrenci sayısında, düşüşler devam ediyor…
   Ekonominin lokomotifi olan turizmin yanı sıra emlak sektörü de durgunluk sürecinden geçiyor…
   Hiç kimse bir ay sonrasında nelerin olacağını bilemiyor… 
   Tüketim maddelerinde önlenemeyen fiyat artışları yüzünden dar ve sabit gelirli insanlar artık beslenme sorunu da yaşıyor…   
   İki yıl önce Kasım ayında kıymanın kilosu 280 liraya fırladığında vatandaşlardan sert tepkiler yükselmişti…
   Şimdi kıymanın kilosu yerine göre 600, 700 liraya dayandı…
   Bu sadece basit bir örnektir…
   İki yıl öncesine kadar ayın 20’siden sonra alış-verişler azalır, parasızlık kendini gösterirdi...
   Şimdi ayın 15’inden sonra dikkat çekici azalmalar yaşanıyor...
   Bunun nedeni piyasanın durgunluğu ve insanların parasızlığıdır...
   Sıkıntı çekmediğini söyleyen insan sayısı parmakla gösterilecek kadar azaldı…
   Halk, geleceğinin ne olacağını bilmiyor...
   Siyasilere kesinlikle güvenmiyor...
   Artan suçlardan duyduğu rahatsızlığı çok açık bir şekilde belli ediyor...

Devlet kemer sıkmalı

   Yaşanan ağır ekonomik krizin faturasını sadece dar ve sabit gelirli halka çıkarmak iyi bir yönetim anlayışı değildir…
   KKTC devleti öncelikle kendi giderlerini kısmalı, gösterişten uzaklaşmalı ve ciddi tasarruf önlemlerini hayata geçirmelidir…
   Dağınık haldeki kamu binalarını azaltıp, daha toplu bir çalışma sistemi geliştirilmeli; boştaki personeli ihtiyaçlı kurumlara aktarmalıdır…
   Devlet kurumlarında elektrik ve araç kısıtlamasına ‘mutlaka’ gidilmelidir…
   Günün belirli saatlerinde klima ve aydınlatma kullanımı yasaklanmalıdır…
   Resmi Hizmet Araçları’nın tamamı satılmalı, geliri hazineye aktarılmalı ama ‘maaş ödemelerinde’ değil, alt yapı yatırımlarında kullanılmalıdır…
   Eğitimli bir toplum olmakla övünmemize karşın, en cahil ülkelerde yaşanmayan travmalarla boğuşuyorsak, bunun derinliklerine inmeli, özellikle de ciddi araştırma raporlarını çok iyi değerlendirmeli ve önlem almalıyız...
   Tamamen çaresizlik içinde miyiz?..
    Elbette değil...
   Çaresizlik içinde kıvranmak ve umutları tamamen tüketmek doğru değildir...
   İstenirse kısa sürede ayağa kalkabilir, yıkılan umutları yeniden yeşertebiliriz...
   Ancak bunun ilk şartı, devleti devlet yapmaktır...
   Devlet, devlet olduğunu gösterebildiği zaman...
   Her türlü sorunun üstesinden gelebiliriz...  

YORUM EKLE
YORUMLAR
Hasan Nuri
Hasan Nuri - 3 gün Önce

Zenginlikler içinde Kurduğumuz KKTCde Rum Malları üzerinde 40 yıllardır zil çalıp oynadık , Var olanı Yok edip Yağma düzeni KKTCde gelecek için ne bir Plan ve Program yaptık ‘ 40 yıldır Yönetemeyip Batırıp talan ettiğimiz KKTCyi bugün getirdiğimiz Hali ise İçler acısıdır, Ne ‘ AB - BM- İngiltere dedik KKTCden Kovmadık bırakmadık Yatırımcı ve Turistin KKTCye gelmemesi için elimizden geleni yaptık Fakirleştik ve Yoksullaştık Şimdilerde ise KKTCde Bir Birimizin kuyunu Kazıyoruz ! Bu saatten sonra Kronikleşmiş KKTC ile ne mi yapabiliriz ? TOO LITTLE TOO LATE
GAME ÖVER TRNC !

banner608

banner473