banner564

İki toplumun gerçek planı nedir?

  Crans Montana sonrasında ‘B Planı’ gündeme gelecekti...
  Bunun içeriğini bizlere anlatmadılar...
  Ancak çok kuvvetli iç çatışmanın başladığını görebiliyoruz...
  ‘B Planı’ Kıbrıslı Türklerin içte parçalanması mıdır?..
  Birinin ayağına, diğerinin beynine kurşun sıkarak mı kazanacağız haklarımızı?..
  Çocuklarımıza nasıl bir ülke, nasıl bir gelecek bırakacağız?..
  Gelinen noktada halkımız nasıl bir yönetim şekli istiyor?..
  Her ne pahasına olursa olsun çözüm mü?..
  Yoksa; iki ayrı devlet ve kendi ayakları üzerinde durabilen bir KKTC mi?..
  Bunun kararını ne bugünkü parlamento verebilir, ne de saray...
  Bunun kararını Kıbrıslı Türkler verecek...
  Yani sandıklar kurulacak ve halka nasıl bir çözüm istediği sorulacak...
  Hatta Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’nin yardımı talep edilerek; güneyde de aynı doğrultuda bir referandum yapılacak...
  Rum halkının ezici bir çoğunluğu federasyona karşı çıkıyorsa ve Kıbrıslı Türklerle bir arada yaşamak istemiyorsa, yeni müzakere masalarından söz etmek kadar çürük bir siyaset olabilir mi?..
  Öncelikle yapılması gereken iki toplumun nasıl bir yaşam istediğini belirlemektir...
  Rumların ezici bir çoğunluğunun isteklerini biliyoruz...
 Yunanistan da bu taleplerin savunucusudur...
  *Türk askeri çekilecek...
  *Garantiler ve müdahale hakkı kalkacak...
  *Herkes mülküne dönecek...

Bizim mülkler ne durumda?
 
  Türk askeri tamamen çekilse ve garantiler tamamen ortadan kalksa bile; ki toplumun önünde en büyük tehlike mülklerdir...
  Rumların kuzeyde bıraktığı mülklerin hemen hepsi bakımlı ve ikamet edilebilecek düzeydedir...
  Arazilerin üzerinde çok değerli binalar vardır...
  Ne var ki; Kıbrıslı Türklerin güneyde bıraktığı konutların önemli bir kısmı yerle bir edildi...
  Bazı evler ‘eskidiği gerekçesiyle’ yıkılırken, buralara belediye parkları, mezarlık, okul, yol, köprü yapıldı...
  Güneyde yatacak bir evi olmayan 1974 göçmenlerini bir anda kuzeydeki evden de çıkarmak yeni çatışmalara ortam hazırlamak değil midir?..
  Daha doğrusu savunmasız Kıbrıslı Türklerin yeni bir ateşin içine atılması anlamına gelmiyor mu?..
  Artık her iki tarafın da gerçekleri görmesi ve yeni bir strateji belirlemesi şarttır...
  Rumlar; inanmadıkları halde federasyon görüşmelerinin devamını isteyebilirler...
  Ancak Kıbrıs Türk halkı açısından yeni bir yol arayışına girmekten başka çare yoktur...
  Yeni yol derken, dünya çapında tanınma hareketinden söz etmiyoruz...
  Tanınma gelir veya gelmez...
  Öncelik KKTC’nin güçlendirilmesidir...
  Bunun için de halktan destek alınmalıdır...
  Seçimlerden daha da acil olan gelecekle ilgili yol haritasının belirleneceği referandumdur...
  Meclis sandıkları hazırlamalı ve halka başvurmalıdır...
YORUM EKLE

banner471

banner474