Birinci önemli konumuz, eve kapanan, çalışma hayatından kopan, parasız kalan ve gelecek kaygısı yaşayan insanların psikolojik durumu…
Hele parasızlık ve imkansızlık varsa; o evde aile içi gerilim olasılığı çok yüksektir…
Rumlara baktığımız zaman; son 23 gün içinde ‘Aile İçi Şiddetin Önlenmesi Derneği’nin ‘Alo 1440’ yardım hattına 2 binin üzerinde mesaj gittiğini görüyoruz…
Bunların çoğunluğunu eşler arasındaki tartışmalar oluşturuyor…
Gelen çağrılara bakan görevliler, derhal müdahalede bulunup, gerilimi sonlandırmaya çalışıyor…
Güneydeki bu üzücü durum, kuzeydekiler için bir uyarı olarak kabul edilmeli ve daha da geç olmadan insanları rahatlatacak yöntemlere başvurulmalıdır…
Bunlardan bir tanesi psikolojik takviyedir…
Uzmanlardan yardım talep ederek, uydu parasını ödediğiniz yerel televizyonlardan halka seslenmelerine yardımcı olabilirsiniz…
Ayrıca beslenme uzmanlarının yardımlarıyla, az para ile en sağlıklı şekilde nasıl beslenebileceklerini insanlara anlatmak lazım…
Bir başka önemli konu ise ihtiyaçlı olan insanlara yardım elinin en hızlı bir şekilde aktarılmasıdır…
Kuzey Kıbrıs Türk Kızılayı’nın, özellikle Diyalog kampanyası sonrasında daha hızlı ve daha kapsamlı bir çalışma içerisine girmesini bekliyoruz…
Sosyal medyaya dikkat
İkinci önemli konu, böylesi bunalımlı dönemlerde sosyal medya kullanımının denetimidir…
Eve kapanan insanların, yeterli bilgiye sahip olmadan veya yalan yanlış paylaşımların arkasına takılarak insanları kırıcı ve aşağılayıcı ifadelerle saldırıya geçmeleridir…
Böylesi bir durumda, saldırıya uğrayan tarafın daha da gerileceğini ve karşı tarafın saldırısına daha sert karşılık vereceğini herkes aklının bir yerine yerleştirmelidir…
Yerleştirmeyenlerin aynı tavırla hareket etmeleri halinde, Bilişim Yasası olmadığı gerekçesiyle insanların eli-kolu bağlı oturacağını düşünmeyelim…
Seviyesiz saldırıların sadece sıradan vatandaşlara veya fikir insanlarına değil, siyasilere de ciddi zararlar vereceğini unutmayalım…
Ve sokağa çıkma yasağı için uygulanan cezaların ‘Yasa Gücünde Kararname’ ile artırılması meselesinde olduğu gibi, sosyal medya paylaşımlarına yönelik kararlar da meclis toplantısına gerek duyulmadan alınmalıdır…
Yine yasa gücünde kararname ile seviyesiz paylaşımların önüne geçilmelidir…
Bu konuda adım atmamakta direnme anlayışının devam etmesi halinde yaşanacakların tek sorumlusu hükümet olacak…
Bunu açık ve net bir şekilde söylüyor; hükümete bir kez daha uyarı yapıyoruz…
Savaştan beter bir ortamın içinde meydan bazı kendini bilmezlere bırakılamaz…
Kritik,yerinde tavsiyeler...Teşekkürler.
Kızılay kampanyası için de teşekkürler....4142 ile sms devam ediyor...altyazıda belirtin ltf.