Madde kullanımı, bütün dünyada olduğu gibi ülkemizde de gençleri tehdit eden biyolojik, sosyal, ruhsal boyutları olan, toplum içinde ekonomik ve sosyal çöküntü meydana getiren çağımızın en ciddi sorunlarından biridir.
Bu alanda hizmet veren kişiler uyuşturucu yerine madde sözcüğünü kullanmaktadır. Bunun nedeni bağımlılık yapan maddelerin bazıları uyuşturucu, bazıları ise uyarıcı etki yapar.
Konunun uzmanlarına göre özellikle psikolojik, disiplin sorunu yaşayan gençler risk altındadır. Ancak böyle kişilerin mutlaka madde kullanması söz konusu değildir.
Son zamanlarda madde kullanımı ülkemizde endişe verici boyutlara ulaşmıştır. Fakat, madde kullanan gençlerin kelepçelenerek mahkemeye götürülmesi, hele hapishaneye hırsızların, tecavüzcülerin, katillerin arasına konulması ve toplumun dışına itilip marjinleştirilmesi, isabetli bir uygulama olamaz. Çünkü uyuşturucu batağına düşen gençlerimiz suçlu olmayıp, bu illetin kurbanıdır. Bu illete yakalanan gençlerimiz, cezalandırmak yerine, tedavi edilmeli.
Hele madde kullanımı pençesine düşen gençlerimizin resimlerinin çekilerek basın yolu ile teşhir edilmesi, aşağılanması, hoş olmaması bir yana insancıl bir uygulama olamaz.
Bu sorunla, toplumsal ve tıbbi boyutta gerçekçi, bütünsel, insancıl ve bilimsel yöntemlerle mücadele edilmelidir.
Dünya Sağlık Örgütü, Türkiye’nin madde kullanımı ile mücadelede yaptığı çalışmaları, dünyaya örnek model olarak tavsiye etmektedir.
Bu nedenle KKTC’de de madde bağımlılığı ile mücadelede, anavatanın uygulama ve deneyimlerinden yararlanmamız isabetli olacaktır.
Madde kullanımı ile mücadelede öncelikle, hiç kullanmayan gençlerimizin korunması için, toplumsal kesimleri ve farklı bilimsel yöntemleri kapsayan uzun süreli fakat zorunlu uygulamaları gerektirir.
Arkadaşlarının yönlendirmesi ile yaşamında birkaç kez denemiş fakat bağımlı olmamış gençlerin madde kullanımını bırakması ve devam etmemesi sağlanmalı.
Madde bağımlısı olan ve bırakamayan gençler ise, tedavi edilerek bu illetten kurtarılmalı ve topluma kazandırılmalıdır.
Öte yandan para uğruna gençlerimizi zehirleyen uyuşturucu tacirlerinin, en şiddetli bir şekilde cezalandırılması gerekir.
Halen yürürlükte olan 16/2016 tarihli Denetimli Serbestlik Yasası isabetli olmakla beraber, bazı noksanları vardır. Örneğin sadece bir kez veya ara sıra özenti ve arkadaşlarının teşviki ile madde kullanan ve bağımlı olmayanların, cüzi miktarda uyuşturucu tasarruf ettiği sırada yakalanması durumunda, 1 yıllık rehabilitasyona tabi tutulmasına gerek yoktur.
Ayrıca ülkemizde acilen bağımlıları dünyada uygulanan yöntemler ve kullanılan ilaçlarla tedavi edilebileceği, tam teşekkülü bir merkez kurulmalıdır.
Bir çok kişinin güneyden kuzeye uyuşturucu getirirken yakalanması, gençlerimizin bilinçli olarak zehirlenmek istendiği kuşkularına da sebep olmaktadır.
UNODC verilerine göre dünya narkotik kaçakçılığında dönen para 320 milyar Dolar dolayındadır. Bu miktar 88 ülkenin ulusal gelirinden fazladır. Büyük kazançlar elde eden yasa dışı organize suç örgütleri internet olanaklarından yararlanarak uyuşturucuyu özendirici yayınlar yapmaktadır. Hatta uyuşturucunun zararlı olmadığı ve faydalı olduğu bile ileri sürülerek, gençler yanıltılmakta ve tuzağa düşürülmektedir.
Bu olumsuz kampanyalara karşı, okullarımızda acilen bilinçlendirme kampanyaları düzenlenerek madde kullanımının zarar ve tehlikeleri gençlerimize anlatılmalıdır.