Maliye Bakanı Sayın Özdemir Berova,  bir açıklama yaptı. Buna göre, Ocak ayında Kamu çalışanlarına ve emeklilere %48, 5 Hayat Pahalılığı Ödeneği verilecek…
2024’te ise HP,  4 ayda bir ödenecek dedi.. Ocak ayında  %48,5 HP uygulandıktan sonra, 2024’ün ilk 4 aylık diliminde HP’nin,  %20 olacağını hesapladıklarını da ifade etti.  
Ayrıca,“ Dünyada başka olaylar olmazsa, 2024 yılında  enflasyonun %60  olacağını”  söyledi.. Bu, “savaş var” meselesini ayrı değerlendirmek gerekir. Önce bunları ele alalım. 
Her şeyden önce bu açıklama, yurttaşlar arasındaki ciddi ayrım taşımaktadır.  Anladık, kamuda veya kamu nitelikli kurumlarda çalışan ve emekli olan insanlar için HP ödeneği “müjdesini” % 48 olarak ifade ettiniz. HP Ödeneğinin de 4 ayda bir olmasını hedeflediğinizi açıkladınız. Peki özel sektör çalışanları, üretici, esnaf, sanayici, turizmci destekleri ne oranda artacak? 
Bu enflasyon koşullarında sağlık, eğitim gibi alanlarda, 2024 yılı içinde destek ne  olacak? Her 4 ayda bir kamu çalışanlarına  HP artışını gündeme aldığınıza ve  % 60 enflasyon öngörünüze göre, bu sektörlerin desteğini   de  her 4 ayda bir düzenlemeyi, maliyenin “yedek akçesinden“ mi yapacaksınız? 
Ayrıca, Kamuya, %48,5 HP Ödeneği öngördüğünüze göre, Asgari Ücret Artışı ne kadar olacak? Kamuda çalışan yurttaşlarınıza  madem müjde vermeye çıktınız, neden özel sektör çalışanlarına, asgari ücretlilere de bir müjde vermek yoluna girmediniz? 
Madem tüm söylemlerinizde, “birlik, beraberlik  ile kıvançta ve tasada, ortağız” ifadeleri var. O zaman pahalılık tasasını birlikte yaşayan Asgari ücretliye, aynı anda o “müjdeyi, kıvancı” neden sunmuyorsunuz?  Kamuya, her 4 ayda HP Ödeneği müjdesi verirken, Asgari Ücretliye,  yıl içinde üç defa ücretleri yeniden düzenleme müjdesini de neden vermiyorsunuz? 
Pahalılık tasası, her kesim için vardır.  Ama eğer siz, popülizm mantığı ile yalnız bir kesime  enflasyon mağduriyetini azaltmak için her 4 ayda bir HP düzenlemesi yapma müjdesi verirseniz ve diğer bir çoğunluğu es geçerseniz,  o zaman o birlik, beraberlik ifadesinin anlamı olmaz.
 Bu nedenle bu açıklamalar, enflasyonu bir kader olarak kabul mantığına dayanır. Üstelik  tedbir diye açıklanan  müjdeler de , enflasyonu daha da artırmaktan başka bir sonuç doğurmaz. Bu  hal enflasyona karşı mücadeleden kaçınmanın sonucudur. 
Çünkü, enflasyonun nedenlerini tespit   ve bu nedenleri giderme  arayışı yoktur. Enflasyona karşı tutulan bu yol;  Orhan Gencebay’ın “ kaderimin oyunumu bu, aldı sevdiğimi verdi zulmü” şarkı sözleri gibidir.  Bu konuşmalarda enflasyonun nedenleri ve ona karşı tedbir yok. Acı sonuca  dönük, ayrımcı tedbirler var. Halk da bu verilenin,  eriyip gideceğini ve enflasyonun  artacağını  biliyor. Kuma yazılmış yazı gibi gelen dalga; silip, süpürüyor.
Ayrıca Sayın Maliye Bakanı, “ dünyada olumsuz gelişmeler olmazsa, 2ü24 yılında enflasyonu % 60 olarak öngördüğünü” ifade etti. Sayın Berova, dünyayı bıraktım. Hele savaşı bu makalede ele almayalım. Ama  Türkiye Cumhuriyeti  Merkez Bankasının Piyasa Katılımcıları Anketine göre, 2023 yılı sonu itibarı ile ABD Dolar kuru beklentisi; 30 TL dir. 12 ay sonrası için de Dolar kuru beklentisi, 38,64 TL dir. O zaman EURO ve Sterlini siz düşünün. Bu enflasyonu ne yapar? 
Hele, 2024 Nisan ayındaki Yerel Seçimlerden sonra Türkiye’ de yaşanacak olanlar bize nasıl yansıyacak? Hesaplamada bunu da öngördünüz mü? Yoksa, “ kaderimin oyunumu bu” şarkısını mı dinleyelim?