banner564

HOLGUİN, GERÇEĞİN BİR KEZ DAHA GÖRÜLMESİNİ SAĞLADI; O KADAR!

BM Genel Sekreteri Guterres’in kişisel temsilcisi olarak görev yapan Maria Cuellar Holguin, ada etrafında birkaç tur atarak neler olduğunu öğrenmeye çalıştı. Ortada bir rapor olmadığına göre tam olarak ne gördüğünü henüz bilmiyoruz. Gördüklerini ve anladıklarını yazacaktır. Biz de Kıbrıs sorununu bir kez daha ve farklı bir yabancının gözünden görmek olanağına kavuşacağız. Bunun için zamana ihtiyaç var.
Bu arada, Holguin’in tamasları, Kıbrıs sorununu yakından izleyenler için de önemliydi. Değişen bir şey var mı? Varsa nedir? 
Hala daha bu soruları sorup yanıt arayanlar varsa Holguin’in temaslarından “değişen bir şey olmadığını” bir kez daha görme olanağı buldular.
Türkiye, Yunanistan ve Avrupa’da Holguin’e tam olarak ne söylendiğini bilmiyoruz ama Tatar ile Hristodulidis’in açıklamalarından Kıbrıs’ta değişen bir şey olmadığını öğreniyoruz. Türk tarafı, “Federasyon arayışımız yoktur. Sorun var ve çözümü gerekir diyorsanız iki devleti görüşmemiz gerekir. Biz buna hazırız” diyor. Bunu söylerken Rum tarafının bu işe yanaşmayacağını ve bu tezin uluslararası alanda destek bulmayacağını da biliyor tabii… Bilerek ve isteyerek ipi germeye çalışıyor. 
Hristodulidis’in bu oyundaki rolü de çok farklı değil aslında. Holguin’e “müzakerelerin Crans Montana’da kaldığı yerden başlamasını” istediklerini söylerken Avrupa Birliği platformlarında “Türkiye-AB ilişkilerinin gelişmesine olanak tanımayacağı” mesajlarını veriyorlar; üstelik görüşmelerin sonucunda ne beklediklerine dair en ufak bir ipucu da vermiyorlar. İpin gerilmesine karınca kararınca katkıda bulunmaya çalışıyorlar!
Holguin’in seçilmiş bazı toplum temsilcileri ile yaptığı konuşmalardan edindiği izlenim daha olumlu olabilir ama bu hiçbir şeyi değiştirmez. Ne Kıbrıs Türk toplumunda ne de Rum toplumunda liderleri bu tutumlarını değiştirmeye zorlayacak hareketler görünmüyor.
Bütün bunların sonucunda Holguin, “sorumluluğun liderlerde olduğunu” söyleyerek bu turu tamamlamayı tercih etti. Raporuna ne yazacağını bilmiyoruz ama bu söz bile içinde bulunduğumuz durumu anlatmaya yetiyor: “Sorumluluk liderlerdedir!”
Lider midirler değil midirler bilmiyoruz ama Tatar ile Hristodulidis’in tutumlarının yapıcı olmayacağını biz zaten biliyorduk. Nitekim pozisyonlarını tekrar etmekle yetineceklerini, uluslararası toplum farklı bir şey bekliyorsa büyük baskılar yapması gerekeceğini tekrarlayıp durmuştuk.
Holguin hiçbir iş yapmamış gibi görünebilir ama Kıbrıs gerçeklerinin bir kez daha görülmesini sağlamıştır: Baskıya yoksa, bırakın çözümü müzakere de yoktur!
Holguin görevine devam etsin veya etmesin, bundan sonraki aşamada dikkate alınması gereken “Kıbrıs gerçeklerinden” biri de işte budur!


HOLGUİN’İN TEMASLARININ SONUCU BELLİ OLDU: SIFIRA SIFIR, ELDE VAR SIFIR. KIBRIS’I BİLENLER BÖYLE OLACAĞINI DA BİLİYORDU ZATEN! 
 

YORUM EKLE

banner471

banner474