Barış Harekatı sonrasındaki ilk yıllarda ‘yönetimde deneyimsizlikten’ söz ediliyordu…
Herhangi bir hata karşısında “kendi kendimizi ilk defa yönetiyoruz, eksiklerimizi kısa zamanda tamamlayacağız” deniliyordu…
Aradan 50 yıl geçtiği halde bu deneyimsizlik süreci bitmedi mi?..
Yoksa deneyimsizlik mi egemen oldu?..
Yarım asırlık bir süreçte insan kendi elektriğini üretebilecek bir noktaya gelemez miydi?..
Neden gelemedik?..
Neden başaramadık?..
Elbette soruların cevabını sizler de biliyorsunuzdur…
Adına “çok partili demokratik sistem” dedikleri bu düzende, aynı görüşlere sahip insanların 10-15 farklı siyasal partide toplanması ve tümünün ‘belirli kesimlere’ taviz vermek zorunda kalması yüzünden elektrik sorununu da, su sorununu da çözemedik…
Türkiye; dağları ve denizleri aşarak Anamur suyunu adaya getirmeseydi bugün hepimizin elinde beyaz çarşaflar, güneye teslim olurduk…
Farklı düşünen varsa, buyursun ortaya çıksın…
Susuz ve elektriksiz bir hayat olamaz…
Aradan 50 yıl geçtikten sonra elektrik konusunda umutlanabileceğimiz hiçbir şey söylenemiyor…
Tam tersi, Aksa’nın yeni jeneratörünün devreye girmesi halinde üretilen elektriğin şebekeye verilemeyeceğinden söz ediliyor…
Ayrıca KIB-TEK’in üretim maliyetinin, Aksa’nın satış fiyatının üzerinde olduğu iddia ediliyor…
Güneş enerjisine yatırım yapmak isteyen şirketlere ve şahıslara ‘kontenjanımız dolmuştur” deniliyor…
İnanılır gibi değil…
Br de adanın güneyine bakıyoruz…
Rum Elektrik Kurumu’nun ürettiği elektrik yeterli olduğu halde, sürekli yeni enerji projeleri gündeme geliyor…
Güneşten, KKTC’nin ihtiyacının iki katı elektrik üretiyorlar…
Yakın bir gelecekte doğal gaz üretimi başlayacak…
Ve iki gün önce Limasol konferansında Tesla ve Samsung gibi dev şirketlerin yöneticileri konuk edildi…
Rum Enerji Bakanı Yorgos Papanastasiu’nun açıkladığına göre bu toplantıda, Güney Kıbrıs’ta pille elektrik depolama sistemi üzerinde duruldu ve prensipte uzlaşıya varıldı…
Dünya devi şirketlerin devreye girmesiyle Güney Kıbrıs’ın ‘bir enerji merkezi’ haline getirileceğini söyledi…
Görüleceği gibi onlar iş yapıyor, çözüm üretiyor, geleceğe yönelik ciddi yatırımlar yapıyor…
Bizler de kuzeyde ‘kuzu etini’ tartışarak zaman kaybediyoruz…
Her konuda bir mazeret
YORUM EKLE
YORUMLAR
Hasan Nuri - 3 ay Önce
Sayın Akar , KKTCye Dünyanın Dev Yatırımcılarından Asil Nadir gibi Yatırımcılar gelmedi mi yani ? İngiltere’den gelip de KKTCye Milyonlarca Sterlinlerini yatırım için atıp da bin pişman olanlarımızı bilmeyenimiz mi var ? Asil Nadir Şirketlerinin KKTCde nasıl yağmalanıp Batırıldığını Mısırdaki sağır Sultan bile duymuştur ! Yatırımcı gelmeyen Kervan geçmeyen KKTCde bugün İngilterede yaşayan Yüzbinlerimizi bekliyoruz ! Ülkemizde KKTCye gelen yatırımcılarımızı bir Falakaya koymadık kaldı , Kötü Siyasetimiz neticesi KKTCden Kopardığımız İngilteredeki Gençlerimizi de artık Ülkemizde göremez olduk ! İngiltere’den Tatil için gelenlere bile ya Mecburu Askerlik veya Para dedik Gelen Turistleri ise bin pişman edip geri gönderdik ? Bugün KKTCyi getirdiğimiz noktada Çökmüş Ekonomisi ile Elektriksiz ve Susuz dökülen Yolları ile yönetilemeyen Ülkemize son parti Savaştan kaçanlardan ve meteliksiz Afrikalılardan başka bu Ülkeye kim gelmek istesin ki ? Yurt dışındaki Yatırımcılarımızı bir tarafa bırakalım KKTCdeki yatırımlara bakalım buyrun size KTHY !!!
KKTC gibi Yönetilemeyip batırılan bir Ülkeye yatırım için atılan Yüzmilyonlarca Sterline yazık değil mi yani !!
Öz - 3 ay Önce
Yarım asır geçti başaramadık, böyle giderse bir asır geçse de başaramayacağız. Gerçi o zaman geldiğinde elde başaracak bir şey de kalmayacak. Neden başaramadık? Neden bu topluma adaletsizlik, partizanlık hakim oldu? Neden 120 bin K/Türk içine, dört beş kat değişik kültür yapısında nüfus sokuldu? Neden eğitime gönderdiğimiz gençlerimize dönünce iş verilmedi? Neden liyakat ve ehliyete göre değil de, partizanlığa, nepotizme göre iş yapıldı? 1974 de askerin kontrolünde olan ve çalmaya kalkana ‘ Vur emri.’ olan Rum malları, sivil kontrolüne geçince yağmalandı? Neden TL ye geçilip, yuttaşın bankalarda bulunan Kıbrıs Liralarına el konuldu? 1974 öncesi parmakla gösterilen zengin insanlarımızın sayısı nasıl bu hale geldi? Bu zenginlerden ne kadar vergi toplandı? Sanayi Holding, ETİ, KTHY gibi kuruluşların kurulmasında kimler çalıştı, batarken çalışanlar kimlerdi? Neden soruşturulmadılar? Neden hala ‘ Nereden buldun’ yasası yok? Bir çözüm olmadıkça, bu ülke hiç bir şey başaramaz. Ancak, Çözüm ile yeni bir başlangıç, açıklık şeffaflık, hesap verebilirlik, denetim ve halkın kendi temsilcisini seçme şansı olabilir. Yoksa mevcut yapı asla düzelmez.
Ingiliz palikarya ab yalakaligi yerine is uretmeye odaklansaniz birseyler olacak da ama nerde