Kuzey Kıbrıs, dünyada benzeri bulunmayan bir bölgedir…
Bizler adına ‘devlet’ desek de dünyadan kopuk yaşadığımız gerçeğini inkar edemeyiz…
Evet devlet kurduk ve çok sayıda makam yarattık…
Fakat bu makamların büyük bir çoğunluğu iş yapmaz, hizmet vermez durumdadır…
İşe yaramayanları devre dışı bırakmak yerine; küçücük bir ülkeyi ağır mali yük altına sokacak siyasi atamalara devam ettik…
En önemli kurumların başında gelen elektriği özelleştiremediğimiz gibi, mevcut durumunu da geliştiremedik…
Devlet yönetimine gelince…
Bu konuda istikrarı yakalayamadık…
Pahalı üretim politikasına göz yumarak ülkeyi topluca iflas noktasına getirdik…
Özellikle son zamlarla sanayi, ticaret, turizm ve tarım sektöründe üretim ve pazarlama artık çok zorlaştı…
Pahalılık altında inleyen vatandaşların dünyası karardı…
Özellikle de et fiyatlarında meydana gelen artışlar, halkımızı güneydeki kasaplara yönlendirdi…
Bunun olumsuz sonuçlarını bir süre sonra birlikte göreceğiz…
Hayvancılık sektörünün çok ciddi sıkıntılar içine girmesi kaçınılmazdır…
Ya bundan sonrası?
Peki bundan sonra ne olacak?..
Hayvancılığın yanı sıra, bir zamanlar “Kıbrıs’ın sarı altını” olan narenciyede yaşanan olumsuzluklar daha da artacak…
Kesim işçisi bulunmadığı gerekçesiyle tonlarca mandalinanın dalında kalması, üreticinin geleceği açısından tehlikeli bir gelişmedir…
Hal böyle iken, Güzelyurt’taki KKTC’li üreticilerden 8 bin ton mandalina almak isteyen Kıbrıslı Rum işadamının beraberindeki kesim işçilerinin tutuklanması ‘binilen dalı kesmek’ değil de nedir?..
KKTC’nin eskimiş yasalarını öne çıkarıp, tarlada kalan narenciyeyi parasını ödemek kaydıyla toplayanları sırf ‘güneyden geldiler’ diye tutuklayıp, cezaevine göndermek nasıl bir anlayıştır?..
Bunun ne tür olumsuzluklara yol açacağını düşünen olmadı mı?..
Limanların durumu ne olacak?..
KKTC’nin bir hava limanı, iki de deniz limanı vardır…
Gazimağusa ve Girne limanlarında x-ray cihazı olmadığı için dileyen bu ülkeye istediği miktarda uyuşturucu ve silah sokabiliyor…
Ayrıca konteynerler içinde insan kaçakçılığı yapılabiliyor…
Ercan’a gelince…
Sivil havacılık mensupları, yaşanan olumsuzluklara dikkat çekerek, iş bırakma uyarısında bulundu…
Uçuşların emniyetli olup olmadığı konusunda kuşku yaratan ifadeler kullanıldı…
Fakat bu kadar önemli bir konuda dahi yetkililerden herhangi bir açıklama gelmedi…
Halbuki; Ercan’sız bir KKTC olamaz…
Ekonominin öncü sektörü olan turizmin ayakta durabilmesi Ercan’a yönelik uçuşların güvenli bir şekilde devamına bağlıdır…
Hem insan canı, hem de ekonomi açısından Ercan’ın hayati bir önemi vardır…
O yüzden Sivil havacılık mensuplarının ürkütücü iddiaları değerlendirip, kamuoyunu rahatlatıcı açıklamaların yapılmasını bekliyoruz…
Kırk Yılda Çökerttigimiz KKTC’de Bundan Sonra ne mi Olacak ?? Torbayı doldurup Gidenler şanslı geriye kalanlar ise Kuzeyden ve Güneyden Başımıza düşecek Topuza Hazır olacaklar ! Dünyadan kopmuş KKTCde Uluslararası Hukuk dışında İnsan Hakları Hak ve Hukukun geçerli olmadığı Yapanın Yanına kalan Ülkemizde işlediğimiz Suçların Kırk Yıllık bedeli fitil fitil burnumuzdan geleceğini Bizden başka bilmeyen mi kaldı ?? Bugüne Kadar Yalanlarla yönetilen KKTCde artık Filmin Sonu geldiği bir gerçektir! Şapka düştü Kel Göründü kırk yıldır Dünyaya meydan okuyanlarımız da dahil KKTC’de Kral çıplak olduğunu görmeyen kalmadı ? Bunca yıllık kronikleşmiş kötü yönetim neticesi patlayan verimsizlik ve Pahalılıktan feryat eden Halkımız Ana Gıda maddelerini yiyemez oldu ! İcraat olmayıp Yaşam Standartlarımızın her geçen gün düştüğü KKTCde
Yüce meclisimize sormamız gereken Soru ‘ Zenginlikler içinde Kurduğumuz KKTCyi Kırk yılda Nasıl Çökerttiniz acaba Sorusu olmalıdır !