Güneyden gelen ‘siyasi’ ve ‘ekonomik haberler’ KKTC’yi yönetenler tarafından her ne halse pek dikkate alınmaz...
Hatta sorumlu makamlarda bulunanların önemli bir çoğunluğunun ne Türk, ne de Rum basınında yazılanlardan haberleri vardır...
Okuma, öğrenme ve ders çıkarma kültürümüz maalesef yok denecek kadar azdır...
Halbuki; Rum tarafından gelen ve aşırı sıcaklar altında uyuyan bizleri uyandırması gereken çok önemli haberler vardır...
Önce, hayati önem taşıyan Kıbrıs konusundan başlayalım...
Sayın Akıncı ile Rum liderinin önceki gün 3 saati aşkın görüşmeleri vardı...
Toplantı sonrasında Sayın Akıncı ‘oldukça yararlı bir görüşme yaptıklarını’ söyledi...
Ancak resmi Türk Ajansı’na yansıyan açıklamasında ‘4 özgürlükler ve nüfusun 4’e 1 olması konusunda’ uzlaşı sağladıklarına ilişkin bir açıklaması yoktu...
Rum lideri ise bu konularda uzlaşının sağlandığını açıkladı...
4’e 1 demek her 4 Ruma 1 Türk demek...
Şimdi bir de 4 özgürlüğün ne olduğuna bakalım:
1-Serbest Dolaşım...
2-Serbest Yerleşim...
3-Mülkiyet özgürlüğü...
4-Serbest Ticaret...
Bunlar Avrupa Birliği’nin de temel şartlarıdır...
Ancak Kıbrıs’ın farklı bir konumda olduğunu unutmayalım...
İki toplum yarım asrı aşkın bir süredir düşmanlık duygularıyla besleniyor...
İki toplum arasında işbirliği, ortak ticaret ve evlilikler yoktur...
Hatta toplumlardan bir tanesi, Kıbrıs’ın Yunan olduğunu söylemeye devam ediyor...
Kıbrıslı Türklere en yakın parti olduğunu iddia eden AKEL bile iki bölgeli, iki toplumlu federasyonun ‘Acı verici’ olacağını açıklamaktan çekinmiyor...
Çözüm sonrasında bu acıya ne kadar dayanacaklarını bilemeyiz...
1960’ta 3 yıl dayanmışlardı...
Bu kez kaç yıl, kaç ay veya kaç gün dayanabilecekler?..
Kuzeydeki çoğunluk kimde olacak?
Güney Kıbrıs’ta yayımlanan Fileleftheros gazetesi, Anastasiadis’e ve EDEK Partisi’ne yakınlığıyla biliniyor...
Liderlerin üzerinde uzlaşıya vardıkları 4 özgürlükle ilgili haberinde, bu uzlaşının Kuzeyde Türklerin ‘nüfus ve toprak çokluğu’ tezine dayanmadığını iddia etti...
Bu ne demek oluyor?..
‘Serbest Yerleşim ve Mülkiyet özgürlüğü’ çerçevesinde adanın herhangi bir yerinde yaşayabilecek ve mülk edinebileceksiniz...
Kuzeyde, güneyde fark etmiyor...
Kuzeyde 300 bin Rum, 200 bin de Türk olursa, iki bölgeliliğin ne anlamı olacak?..
Bunun doğru bir şekilde açıklanması gerekiyor...
Ayrıca Rum Lideri Anastasiadis bu konularda Rum Ulusal Konseyi’nin çizdiği çerçeve doğrultusunda ilerliyor...
Peki Sayın Akıncı ve ekibi hangi çerçevede ilerliyor?..
Bayram tebrikleriyle 9 gün harcayan hükümet ortaklarının ve diğer partilerin görüşleri nedir?..
Bırakın oturdukları makam koltuklarını; oturdukları evler ve işyerleri ayaklarının altından kayacak olsa bile sessiz kalanlar hepimizi hayrete düşürüyor...
Sayın Akıncı, bugünden tezi yok 4 özgürlük, 4’e 1 meselesi ve kuzeyde Türk çoğunluğun bu şartlar altında nasıl korunabileceğini açıklaması gerekiyor...
Cyprus Airways logosu
Şimdi güneyden gelen ekonomik haberlere geçelim...
KTHY gibi iflas eden Cyprus Airways’in isim ve logo hakkını artık bir Rus şirketi kullanacak...
Sadece 2 milyon Euro karşılığında elde edilen bu hak çerçevesinde Kıbrıs’ın ulusal hava yolu gibi 2 uçakla seferler yapılacak...
Bizde yıllar önce bu hakkı çoğunluk hisselerini elinde bulunduran THY kullanıyordu...
“Biz yöneteceğiz” diyerek THY’yi dışladık ve sonunda batırdık...
Şimdi Rum Havayolu şirketini Rusların yönetmesi karşısında Rumlar neden tepkisiz acaba?..
Ya da bizdeki ‘ilerici-devrimciler’ buna ne diyor?..
Larnaka’ya alış-veriş merkezi
İsrailli işadamı Dr.Alex Raz, özellikle Avrupa iş çevrelerinin yakından tanıdığı bir isimdir...
Bir süre önce Kıbrıs’ın Limasol kentinde My Mall isimli alışveriş merkezini inşa etti...
Rum tarafının yeni teşvikler sunması nedeniyle bu kez Larnaka’ya ‘Sunny Mall’ adlı bir alışveriş merkezi inşa etme kararı aldı...
İnşaat tamamlandığı zaman “haydi gidelim” diyerek, soluğu Larnaka’da alacağız...
Lefkoşa’daki The Mall gibi, Larnaka’daki Sunny Mall’a giderek alışveriş yapacağız...
“Adamlar ne güzel yapmış... İnsan gibi alışveriş yapıyoruz” diyeceğiz...
Yatırımcının İsrailli olduğunu düşünmeden...
Şimdi en devrimcisinden, en milliyetçisine kadar herkes bu soruya yanıt vermeli:
Bizde bunu; bırakın İsrail veya Rus yatırımcısını, bir Türk yatırımcısı yapsaydı ne diyecektik?..
Koro halinde “Türkiye bizi yutuyor” diyeceğimizi kabul etmeliyiz...
Rus’un yaptırdığı kilise
Gelelim Rus işadamı Viacheslav Zarenkov’un güneyde yaptırmış olduğu kiliseye...
Bizde Türkiye cami yaptığı zaman yine koro halinde ‘yobazlaşıyoruz’ sesleri yükseliyor...
Güneyde gereğinden çok daha fazla kilise olmasına karşın Rus işadamı bunlara bir yenisini ekledi...
İki gün önce kilisenin ‘Altın Kubbesi’ açılırken, Rus işadamı Rumların damarına girmek için bir büyük müjdesini daha açıkladı...
“Kuzeydeki Beşparmak Dağlarında Türk bayraklarını aydınlatan ışıklar yandığı sürece, kilisenin Altın Kubbesi de çok kuvvetli bir şekilde aydınlatılacak” dedi...
Öyle bir aydınlatma olacak ki kuzeyde yaşayanlar da bunu görebilecekler...
Rumu, Rus’u bir oldu üzerimize geliyor...
Halbuki bizim yanımızda sadece ve sadece Türkiye var...
Sımsıkı sarılsak mı?..
Yoksa “Yeter artık, Kıbrıs’ı yedi, yuttu” masalıyla çöküşe doğru ilerlemek mi?..
Evet, havalar çok sıcak...
Ancak 9 günü bayram tebrikleriyle geçirmek inanın içimizdeki ateşi çok yükseklere çıkarıyor...
Yüreğimiz yanıyor...
Uyanmazsak yarın çok geç olacak...
By yaz uykusu bir kabusa donusmek uzere ama biz hala bize butun varligi ile sahip cikan anavatana nankorluk etmeyi bir meziyet sanan cigirtgan bir kucuk ama ses verenleri dinliyoruz.
Yeter artik vatanimda (KKTC)de Bayragimin golgesinde ozgurce yasamak istiyorum
1974 de sinirlarimiz kanla cizilmistir, Ve ebediyen degismiyecektir .
Resat Şen dik durmaya devam et , bu nankor azinlik sadece aciz Ve zavallidir.