banner564

Halkın oyları ile makamlara getirilenler hizmet etmekle yükümlüdür

Halk tarafından seçimle makamlara getirilen kişiler, yasalarla belirtilen çerçeveler içinde, görev ve sorumluluklarını yerine getirmek ve halka hizmet etmekle yükümlüdür.  
Zaten seçimlerde de halkın oylarına talip olanlar, iş başına getirilmeleri durumunda neler yapacaklarını açıklarlar. Fakat seçilip makamlara geldikten sonra, bazı istisnalar dışında, genellikle seçim dönemindeki vaatlerini göz ardı ederler.
 Halen iktidarda bulunan koalisyon hükümetindeki seçilmişler, halktan oy talep ettikleri seçim döneminde, birçok vaatlerde bulunmuşlar ve ülkedeki sorunlar ile halkı rahatsız eden sıkıntılara çare bulacaklarını ileri sürmüşlerdi.
Fakat aradan geçen zaman içinde, seçimlerde ve hükümet programında açıkladıklarını dikkate bile almadıkları görülüyor.
Kuşkusuz son yıllarda döviz fiyatlarındaki anormal artış ve anavatandaki siyasi değişiklikten kaynaklanan sıkıntılar, hükümetin işini biraz zorlaştırmıştır.
Fakat hükümetin yapabileceği, çözümleyebileceği en basit sorunlara bile el atmamakta adeta ısrar ettiği görülüyor.
Sorun ve sıkıntılara karşı görevini yapmayan, çare üretmeyen hükümetin, öte yandan bir de vergileri artırması, halkın haklı tepkisine sebep oluyor. 
‘Biz yaparız’ sloganı ile işbaşına gelen hükümetin bir yandan sorunlar karşısındaki ilgisizliği, öte yandan da vergileri artırarak yaşamı pahalılaştırması, çeşitli yorumlara ve değerlendirmelere sebep olmaktadır.
Sosyal paylaşım siteleri ile medyada bazı kişilere göre hükümet, ideolojik saplantılar nedeniyle, halkımızı çaresiz bırakmak ve Rum ile her koşulda birleşmeye razı etmek amacı ile sorunlara el atmamaktadır.
Bazı kişilere göre de hükümet; iş bilmezlik, popülizmden taviz vermemek için ve umursamazlıktan dolayı, başarılı hizmet edemediği görüşünü savunmaktadır.
Kuşkusuz nedeni her ne olursa olsun, en basit sorun ve sıkıntılara bile çözüm bulmaması, koalisyon ortaklarının ilk seçimde ağrı bir bedel ödemelerine sebep olacak.
Çünkü hiçbir maddi harcama gerektirmeyen, basit yasal ve idari düzenlemeler ile tasarruf yapması ve halkı rahatsız eden bazı sıkıntıları ortadan kaldırması mümkündür.
Hükümetin mali sıkıntı içinde bulunmasına rağmen, resmi hizmet araçlarını elden çıkarmaması; ihtiyacımızdan çok fazla olmasına rağmen medya kuruluşlarına para yardımı yapmaktan vazgeçmemesi; idari tasarruf yöntemi ile memur ihtiyacı olan kuruluşlara aktarma yapmaması; sendika yöneticilerine ödenekli izin verme uygulamasına son vermemesi; örtülü ödeneği azaltmaması;  siyasi parti yardımlarını durdurmaması ve müşavirlerden yararlanmak yerine yeni atamalar yapması, halkımızın ezici çoğunluğu tarafından hoş karşılanmıyor.
Öte yandan hükümetin ölümcül kazalara rağmen, araçlarda cep telefonu kullanmasını caydırıcı yasa çıkarmaması; grevin siyasi amaçla ve tehdit olarak kullanılmasının önlenmesi ve demokratik yöntemle üyelerin onayı ile alınabilmesi için gereken yasal düzenlemeyi yapmaması; devlete karşı kötü niyetli, yıkıcı eylem ve söylemleri caydırıcı yasal düzenleme yapmaması; Rum yönetiminin ekonomimizi baltalamak amacı ile Larnaka uçak alanından giriş yapan turistlerin ülkemize gelmesini engellemesi ve askeri faaliyetlerini uluslararası kuruluşlar nezdinde şikayet etmemesi, halkımızın çoğunluğunun haklı tepkilerine sebep olmaktadır.
Bu nedenle hükümet artık halkın beklenti ve gereksinimlerine ilgi göstermelidir. 

YORUM EKLE

banner471

banner473