banner564

Güzelyurt’u dinledik

Halk Meclisi programı Güzelyurt’taydı. Geçtiğimiz Çarşamba akşamı Diyalog TV, Sayın Reşat Akar ve Sayın Aytuğ Türkkan moderatörlüğünde canlı yayında Güzelyurtlulara mikrofon uzattılar. Her kesimden, yaştan, örgütten, bölge siyasileri ve bürokratları Güzelyurt için bölgesel sorunlarını, uydu yayını üzerinden tüm dünyaya dile getirdiler.
Herkesin ortak dili barış olması yönünde idi. Güzelyurt bölgesinde barış karşıtı birine veya söylemine rastlamak mümkün değildir. Fakat barış ifadesinin altı doldurulmaya başlanınca farklılıklar ortaya çıkmaktadır. Bu farklılıklar kişilerin yaşına göre, siyasi görüşüne göre değişmektedir. 
Geçen kırk iki yıllık zaman dilimi içerisinde, KKTC için sürdürülebilir bir politika üretilmediğinden, Güzelyurt bölgesi de bu plansızlığın ezgisini yaşamaktadır. Güzelyurt halkı dünden bugüne hep belirsizlik içinde yaşamını sürdürürken, yarınlarını da planlayamamaktadır. Üç saat kadar süren Halk Meclisi programında, Güzelyurt’un ortak sesi;
• Birinci Cumhurbaşkanından, dördüncüsüne kadar, hiçbir görüşmeci Güzelyurtlulara bilgi vermedi, düşüncelerini sormadı.
• Barış güvencesiz olmaz, TC garantisi gerekli.
• Gençlerin geleceğinden tüm bölge endişeli, Güzelyurt gençleri bölgede tutunamıyor, Gönyeli başta olmak üzere bölge dışına göç veriliyor.
• Narenciye günden güne geriliyor. 75 bin dönüm olan narenciye bugün 32 bin dönüme geriledi. Narenciye ürününe Pazar bulmakta, emeğinin karşılığını almakta zorluk çekiliyor.
Güzelyurt, Kıbrıs adasının en yeşil bölgesidir. Ada genelinde en az yağışı alıyor olmasına rağmen, Güzelyurt adanın en büyük su toplama havzasıdır. Bölgedeki su zenginliği nedeniyle Mağusa’ya kadar su göndermektedir. 
Güzelyurt’ta yaşayanlar 1974 sonrası güney göçmenleridir ve birçoğu da güneydeki puanlarına karşılık eşdeğer taşınmazlara yerleştirilmişlerdir. 1974’te evlerinden nüfus mübadelesi ile Güzelyurt bölgesine yerleştirilenler, kırk yılı aşkın yaşadıkları belirsizlikler nedeni ile eşdeğer mallarına mal demediler, yatırım yapamadılar. Belirsizlik bölgede kararsızlığa ve karamsarlığa dönüştü. 
Halk Meclisi programı göstermiştir ki, Güzelyurt bölge insanına kulak verilmelidir. Bölge insanının kendini anlatmaya, ifade etmeye ihtiyacı vardır. Program boyunca çok şeyler söylendi. Hatta bir ara katılımcılar arasında tansiyon da yükselir gibi oldu ama yine insanımızın sağduyusu sayesinde karşılıklı konuşmalar fazla büyütülmedi. 
Programı izledikten sonra katılımcılara dair gözlemlemek istediğim, duymak istediğim iki noktaya değinmek isterim. Herkes barış isteyip bir beklenti içinde iken, özellikle siyasiler Güzelyurtlulara dair sıkıntıları tekrar tekrar ifade ederken, barış olsun veya olmasın her iki olasılık dâhilinde bölge insanına herhangi bir çıkış, bir yol haritası göstermediler, gösteremediler. İkinci vurgu yapmak istediğim nokta ise 7’den 77’ye, herhangi bir Güzelyurtlu bir mutluluk belirtisi göstermedi, gösteremedi.
Naçizane düşüncemdir ve soruyorum; Rahmetli birinci Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş’ın anıt kabri henüz yapılmadı. Bu kabrin Güzelyurt’a yapılması, Güzelyurt için bir dönüm noktası olabilir mi? Herkese güzel bir hafta dileklerimle, iyi pazarlar.
YORUM EKLE

banner471

banner473