Darbe girişiminin ardından Türkiye’de tırmanan siyasi belirsizlik nedeni ile döviz kurlarında artışlar yaşandı. Bu itibarla Türk lirası karşısında Amerikan Doları % 4.7, Sterlin % 2.6, Euro ise % 5,6 oranında değer kazandı.  Dövizdeki artışın ve Rusya’nın yaptırımları kaldırması neticesinde artan gıda talebinin etkisiyle enflasyon % 8,79 oranına yükseldi. Enflasyonun yükselmeye devam etmesi Türkiye’nin arzu ettiği yatırım odaklı faiz indirim kararları üzerinde baskı yaratabilir. Genel anlamda ekonomik göstergelerde olumsuzluk pek yaşanmamasına rağmen Moody’s ve Fitch’in Türkiye’nin kredi notu ve ekonomik görünümü hakkında yakın zamanda yapacağı açıklamalara kadar temkinli davranışlar ve beklentiler yaşanacaktır. Keza kredi notu aynı seviyede kalırsa istikrarın tesisi için önemli bir adım atılmış olacak. Ancak not indirimi kararı alınırsa ve ekonomik görünüm yatırım yapılamaz seviyesine inerse finansal piyasalarda kötü atmosfer kendini ani ve seri şekilde hissettirmeye başlayacak ve ekonomi geneline olumsuz sirayet edecektir.     

 


 04.08.2016 tarihinde İngiltere Merkez Bankası faizleri düşürerek borç verme faiz oranını % 0,50’den % 0,25’e çekti. 23 Haziran 2016 tarihinde İngiltere’de (UK) Avrupa birliğinden çıkma kararı alınması sonrasında piyasalarda kısa ve orta vadede ekonomik büyüme hızının yavaşlayacağı öngörüleri oluştu. Bunun üzerine faiz kararıyla birlikte para maliyetinin azaltılması ve yatırımın teşvik edilmesi amaçlandı. Haliyle faiz kararının açıklanmasının ardından paranın maliyeti azaldığı için sterlinde sert düşüş yaşandı. Birlikten çıkma kararının henüz euro para birimi üzerinde olumsuz tesiri veya yansıması olmadı. Ancak ilerleyen dönemlerde dünyanın en büyük 5 ekonomisi arasında yer alan bir üyeyi kaybetmenin olumsuz etkileri görülebilir.

   Amerika Birleşik Devletleri’nde yılbaşından beri beklenen faiz kararında her ay faizlerin sabit bırakılarak faiz artış kararının ötelenmesi ve ekonomik göstergelerin kararın verilmesi için arzu edilen gerekli seviyede olmaması ile dolar volatilitesi de artıyor. Böylelikle diğer para birimleri karşısında oynaklık yaşıyor. 

   Bahse konu küresel gelişmelerin etkisiyle riski minimize etmek isteyen yatırımcılar para birimlerinde yaşanan belirsizlikten ötürü yatırımlarını güvenli liman haline gelen altına yönlendiriyor.  Global piyasalarda oluşan yüksek talep karşısında aşağıdaki tabloda görüleceği üzere gram altının fiyatı Aralık 2015 döneminden sonra ralli yapıyor ve hızla değer kazanarak, tırmanmaya devam ediyor. Böylelikle gram altının değeri 97 TL seviyelerinden  sekiz aylık süre zarfında % 36,08 oranında değer kazanarak 132 TL bandında işlem görüyor ve yatırımcısına düzenli olarak kazandırıyor. Fitch derecelendirme şirketine bağlı bir kuruluş olan BMI araştırma şirketi yayınladığı bir raporda altının 2017 yılında ons başına 1.400 USD’ye yükseleceğini öngörüyor.  

   Kuzey Kıbrıs’ta birçok banka son yıllarda altın alım-satım hizmeti vermeye başlamıştır. Zira işlemler fiziki altın ile yapılmamaktadır. Hesap cüzdanına kayıt edilmiş olan gram altın piyasalarda kotasyonu bulunan, arzu ettiğiniz zaman döviz mantığıyla işlem yapabileceğiniz ve döviz kurları gibi emtia değerini anlık takip edebileceğiniz bir yatırım aracıdır. İçinde bulunduğumuz mevcut dönemde konjonktür değişene kadar dövizdeki belirsizlik ve oynaklıktan uzaklaşıp yatırımını güvenli limanda tutmak isteyen tüm yatırımcılarımıza öneririm. 

   Hayırlı kazançlar diler, güzel bir iş haftası geçirmenizi temenni ederim.