Rum Yönetimi Başkanı Nikos Hristodulidis, Kıbrıs’taki fiili durumun ne Rum halkı, ne AB, ne de bölge için sürdürülebilir olduğunu iddia ederek, “Artık bağımsız, yeniden birleşmiş, bölgedeki rolünü korumaya ve yükseltmeye muktedir bir Kıbrıs’ın zamanı geldi. Bu, Avrupa ve dünya için hayati öneme sahiptir" dedi.

   Hristodulidis’in, Lefkoşa’nın Rum kesiminde yapılan 20’nci Economist konferansında yaptığı konuşma, Fileleftheros'da yer aldı.
   Habere göre Hristodulidis; Güney Kıbrıs ile ABD arasındaki “ilk stratejik diyaloğun, iki tarafın yükselen stratejik ilişkilerinin ve bölgede bir güven ve iş birliği geleceği kurmaya ortak bağlılıkların teyidi olduğunu” söyledi.
   Güney Kıbrıs’ın ABD için “öngörülebilir istikrarlı ortak olduğunu” da söyleyen Hristodulidis “stratejik diyaloğun ötesinde, ABD'ye ilişkin spesifik çıktıları içeren bir yol haritasının ön hazırlıklarının devam etmekte olduğunu, yakında daha fazla açıklama ve bu stratejik iş birliğini pratikte gösterecek daha fazla olumlu gelişme beklendiğini” belirtti.
   Aynı gazete yeni İngiliz Yüksek Komiseri Michael Tatham ve ABD'nin Lefkoşa Büyükelçisi Julie Fisher’in de 20’nci Economist Konferansı’nda Güney Kıbrıs’ın bölgedeki rolüne dikkat çektiğini aktardı.

Tatham: İngiltere’nin Kıbrıs sorununda rolü var

  Habere göre, Tatham ülkesinin, Güney Kıbrıs’ın Gazze’ye denizden insani yardım gönderilmesi ve yabancı uyrukluların kriz bölgesinden tahliyesinde sağladığı kolaylıkları takdir ettiğini söyledi.   Yüksek Komiserlik görevinin daha 4’üncü gününde bulunan Tatham Rum Yönetimi Başkanı Nikos Hristodulidis’le geçen ay Londra’da görüştüklerini de söyledi. Ülkesinin BM Güvenlik Konseyi daimi üyesi ve Güvenlik Konseyi çerçevesinde Kıbrıs sorununda “pen holder” (yazıcı) olarak Kıbrıs sorununda rolü olduğunu söyleyen Tatham İngiltere’nin BM’nin diplomasisine destek verdiğini ve New York görüşmesini neyin takip edeceğini sabırsızlıkla beklediğini belirtti.

Fisher’den övgü yağdı

   ABD'nin Lefkoşa Büyükelçisi Julie Fisher ise Güney Kıbrıs-ABD ilişkilerinde “çok büyük olumlu bir dinamikten” söz ederek, bu dinamiğin yeni seçilen ABD Başkanı Donald Trump’ın görevi devralacağı 20 Ocak’tan sonra da devamının sabırsızlıkla beklediğini söyledi.  İki taraf arasında şu ana kadar gerçekleştirilenlerin, ABD, Güney Kıbrıs ve bölge için fark yarattığını söyledi ve Rum yönetiminin 18 ay önce Sudan’dan sivil tahliyelerinde yaptığı katkıyı ve kriz planlamalarında ABD’yle iş birliğini takdir etti. 
Fisher Rum Yönetimi Başkanı Hristodulidis’in ve ekibinin “inanılmaz bağlılığına” vurgu yaptı.