Rum Hükümet Sözcüsü Nikos Hristodulidis, Kıbrıs sorununda her şeyin, müzakere masasına sunulacak tezler ve tüm tarafların niyet ve isteğine bağlı olduğunu belirtti.

   Alithia gazetesi, Rum Hükümet Sözcüsü Nikos Hristodulidis’in Kıbrıs sorunu, ekonomi ve Güney Kıbrıs’a ilişkin diğer konulardaki açıklamalarını içeren söyleşisine yer verdi.

Hristodulidis söyleşisinde, Kıbrıs sorununun Mart veya Mayıs ayına kadar ya da 2016 yılı içerisinde çözüleceğini söylemenin önemli olmadığını, her şeyin müzakere masasındaki görüşmelere bağlı olduğunu belirtti.

   Bir dizi konuda uzlaşılara varılmasına karşın bazı konularda da kayda değer görüş ayrılıkları bulunduğunu yineleyen Hristodulidis, bütünlüklü bir değerlendirme yapılması ve nerede bulunulduğunun görülebilmesi için bütün müzakere başlıklarının görüşülmesinin beklenmesi gerektiğini vurguladı.

   Hristodulidis, her şeyin müzakere masasına sunular tezlere ve tüm tarafların niyetine bağlı olduğunu ifade ederek, “burada özellikle, belirli eylemleri gerçekleştirmesi gereken Türkiye’ye atıfta bulunuyorum” şeklinde konuştu.

Ocak’ta mülkiyet

   Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ve Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis arasında Ocak ayında yapılması planlanan üç görüşmede, diğer konuların yanı sıra, ana konunun mülkiyet olmasının beklendiğini belirten Hristodulidis, Ocak ayı ve devamında yapılacak diğer görüşmelerde ana hedefin, “tüm konuların, başlıkların görüşülmesinin ardından, nerde uzlaşıldığı ve nerede uzlaşmazlıkların devam ettiği konusunda bütünlüklü bir görüntü elde etmek olduğunu” ifade etti.

    Hristodulidis, Davos’ta beşli konferansa katılma konusunda Kıbrıs Rum tarafına herhangi bir öneri gelmediğini yineleyerek çoklu konferans gerçekleştirilebilmesi için Kıbrıs sorununun çözümüne çok yakın olunması ve iç konularda anlaşmaya varılması gerektiğini savundu.

   Hristodulidis, dönüşümlü başkanlık konusundaki bir soruya verdiği yanıtta ise, dönüşümlü başkanlığın Kıbrıs Türk tarafının önerisi olduğunu ve Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis tarafından kabul edilmediğini belirtti.